enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:36 Bakan Yılmaz Tunç, “Geciken adalet, adalet değildir”
00:29 Yılmaz: “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, bu kazanımlarımızı sürdürülebilir hale getirecek”
00:19 TBMM’de bütçe maratonu başlıyor
00:19 Dünya Gıda Üretimi Su Krizi Nedeniyle Risk Altında
00:13 Alman hükümetinin tartışmalı güvenlik paketinde neler var?
00:12 Katil soykırımcı İsrail’in Hamas lideri Yahya Sinvar’ı öldürdüğü iddia edildi
00:11 (TSKB) Başekonomisti ve Direktörü Ünüvar, “Mavi ekonomiyi, etki yatırımların finansmanı içerisinde yer alabilecek mavi tahvilleri de ajandamıza eklememiz gerekiyor”
00:10 Biden İsrail’in İran’ın Nükleer Tesislerini Hedef Almasına Karşı
00:09 Kitap: Sağlıklı bir toplum, sağlıklı bireylerden geçiyor!
00:08 İzmir-Bremen hattında ticaret-bilim-kültür zirvesi
00:07 Almanya’nın Düzensiz Göçü Önleme Çabaları
00:05 Ukrayna’daki İngiltere – ABD Rekabeti!
00:03 Zeytinyağı piyasası ve küresel ısınma
00:02 Trabzon’un Akçaabat ilçesinde yapımı tamamlanan İbrahim Erdemoğlu Spor Lisesi Kompleksi’nden notlar!
00:02 Florlu sera gazlarına ilişkin yönetmelik yayımlandı
00:01 NATO Savunma Bakanları Toplantısı’ndan notlar!
11:34 Pazar günü 81 ilde eş zamanlı orman temizliği yapılacak
11:06 Kocaeli Atılım Lisesi Arkadaşlığı Sahneye Taşındı
00:08 Yazı & Tura Doğaçlama Tiyatro’da Yeni Soluk
00:07 Hava sıcaklıkları düşüyor mevsimin ilk karı düşecek
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Kitap: Türkiye’nin Terörizm ile Mücadelesi | Kavram, Süreç ve Yöntem

Kitap: Türkiye’nin Terörizm ile Mücadelesi | Kavram, Süreç ve Yöntem
16.08.2023
A+
A-

Terörizmle ilgili alanyazında mevcut eserlere katkı sağlamak adına bu kitap, Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde sivil ve asker kökenli akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirerek farklı görüşleri okuyucuya sunmayı ve genel bir perspektif kazandırmayı amaçlamaktadır.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Terörizm, çağın şartları nedeniyle tamamen yok edilmesi mümkün olmayan ancak yönetilmesi ve marjinalleştirilmesi gereken bir muammadır. Batılı ülkeler bir yandan küresel terörizmle mücadele ettiğini ileri sürerken Türkiye’nin teröristlerle ve terörizmle mücadelesinde ise çelişkili politikalar yürütmektedir. Bu nedenle Türkiye kendi göbeğini kesme ve çare üretme yoluna girerek terörün her çeşidine mukabelede bulunmuştur.

Terörizmle ilgili alanyazında mevcut eserlere katkı sağlamak adına bu kitap, Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde sivil ve asker kökenli akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirerek farklı görüşleri okuyucuya sunmayı ve genel bir perspektif kazandırmayı amaçlamaktadır. Güvenliğin maliyetinin ölçülemeyeceği anlayışıyla Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde kavram, hukuk, süreç, ekonomi, yöntem ve sonuç uzanımına odaklanan kitap terörizm ile ilgili yazına merakı olanlara katkı sağlamayı hedeflemektedir.

Türkiye’nin saygın, güvenlir, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı tarafından “Türkiye’nin Terörizm ile Mücadelesi | Kavram, Süreç ve Yöntem” adında önemli bir eser yayınlandı.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Dr. Murat Aslan: Türkiye Hemen Yanında Bir Terör Devletçiği İstemiyor | Yorum | SETA

Kitabın editörlüğünü Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğretim üyesi ve SETA Araştırmacısı Murat ASLAN yaptı. Murat ASLAN, sözkonusu kitapla ilgili olarak şunları söyledi:

Son dönemde meşrulaştırılmaya çalışılan terör örgütleri –sadece devletleri değil– insanı ve toplumun her kesimini tehdit eden bir olgudur. Evrensel haklara ve uluslararası toplum tarafından özümsenmiş değerlere meydan okuyan terörizm, müzahir oluşumlar tarafından “devlet dışı silahlı aktör, asimetri, gayri nizami, halk hareketi, demokratik” gibi kavramlarla masumlaştırılmak istenmektedir.

Kitabın ilk üç bölümünde görüleceği üzere tanım ve kavramlaştırma bağlamında uzlaşı ihtiyacının çıkar algısıyla geri plana itildiği terörizm, güvenlik çalışmalarında muğlak değerlendirmelere konu olmaktadır. Bu nedenle Batı alanyazınında terörizm, Batı tehdit algısı ekseninde şekillendirilirken AB veya Avrupa devletlerinin ilgilenmediği veya uzak durmaya çalıştığı eylemlere ve örgütlere fazla dokunmamaktadır.

Yurt dışında terörizme yönelik “çoklu” standart bir nebzeye kadar normalleştirilmiş olmasına rağmen yurt içinde de iki farklı nedenle terörizme yönelik algıların farklılaştığı görülmektedir. Bunlardan ilki terör örgütlerine müzahir kişi ve oluşumların kendilerine göre geliştirdikleri bir terminolojiyi “haklı kılma” çabalarıdır.

İkinci husus ise toplumsal hafızanın kötü tecrübeyi bastırma ve olumlu hadiseleri canlı tutma eğilimidir. Türkiye’de 1980’lerden itibaren bölücü terör örgütü PKK tarafından yapılan köy baskınlarında çocuk, kadın ve yaşlılar başta olmak üzere katledilmiş Kürt kökenli vatandaşlarımızı hatırlatmadıkça “masumlaştırma” gayretlerine imkan tanınmış olacaktır. Nitekim terör örgütlerinin belirgin bir ideoloji üzerinden siyasete ve basın yayın organlarına erişim sağlayabilmesinin sonrasında etkin propaganda ile körelen toplumsal hafızayı silerek terörist kimliği unutturabilmektedir. O halde Türkiye’de ve uluslararası arenada malum olanı tekrar ederek hatırlatmakta fayda bulunmaktadır.

Terörizm çalışmalarında önemli bir konu başlığı da özellikle yabancı dilde akademik çalışmaların yetersizliği, mevcut olanların da ikincil kaynaklar üzerinden kaleme alınmış olmasıdır. Ayrıca terörizmle mücadelenin güvenlik kuvvetlerine tahvil edilmiş bir sorumluluk olduğuna yönelik yanlış kanaat nedeniyle terörizm ile ilgili yayınlarda teori ve pratik yeteri kadar entegre edilememiştir.

Bu nedenle teröristle ve terörizmle mücadelenin ayırt edilmesi gerektiği anlayışıyla bu kitap, sivil veya asker kökenli akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirmeyi, kendi uzmanlıklarına yönelik öznel değerlendirmeler yapabilmelerini amaçlamıştır. Terörün hukuk, siyaset, ekonomi, toplum ve güvenlik gibi çok farklı bilimsel çalışma alanından beslendiği veya bu alanları etkilediği varsayımıyla yazarların farklı bilgi birikimine sahip olması gerektiği düşünülmüştür. Öte yandan terörizme ait her konunun tek bir kitapta toplanmasının imkansızlığı nedeniyle, okuyucunun hafızasını taze tutacak ve günümüzde yaşanılanlardan tarihe not düşülmesi gereken belirgin konu başlıkları ile bu kitabın kapsamı daraltılmıştır.

Kitabın ilk üç bölümü kasıtlı bir şekilde terörün tanımsızlığı çelişkisi üzerinden kavram, uluslararası hukuk ve devletlerin müktesebat ve pratik karşılaştırmalarına ayrılmıştır. Yazarlar bazen birbirlerini teyit edecek şekilde benzer konulara eğilmiş olsa da ileri sürülen hipotezlere yönelik farklı bakış açılarının müşterekte buluşabilmesi bağlamında yaşanan tekerrür değerlidir. Bu çerçevede Serdar Yurtsever’in belirgin ülkelerin ve uluslararası/bölgesel örgütlerin terörizmle mücadele siyasalarına yönelik araştırması kavram, tanım ve müktesebat bağlamında karşılaştırmalı bir analiz ortaya koymaktadır. Yücel Acer’in “Uluslararası Hukukta Terör ve Terörizm Kavramları” başlıklı çalışması Yurtsever’in tespitlerini tamamlar nitelikte olup konuyu uluslararası hukuk bağlamında ele almaktadır.

Mehmet Nesip Öğün de terörizm ve terörle mücadele kavramlarına yönelik eleştirel bir değerlendirme yapmış ve Batılı devletlerin terörizm çelişkisini resmetmiştir. Terörizm ile ilgili akademik yazına kavramsal değerlendirmesiyle katkıda bulunan Ramazan Erdağ bölgesel güvenlik kompleksi kuramı ve terörizmle mücadele veçhesinde bölücü terör için fırsatlar ile devletler için riskleri analiz etmiştir.

Bu çerçevede Bölgesel Güvenlik Kompleksi Teorisi’ne yönelik bir perspektif sunduktan sonra Ortadoğu bölgesel güvenlik kompleksi özelinde inceleme yapmıştır. Ahmet Keser de terörizmin araçsallaştırılması ve meşrulaştırılması çerçevesinde hibrit ve vekil savaşları ele almıştır. Akademik anlamda kavramsallaştırma çabasıyla Keser, mevcut alanyazını derinleştirmiş; devletlerin ve politika yapıcıların terör örgütlerini ve terörist unsurları kendi siyasi çıkarlarının elde edilmesi maksadıyla nasıl araçsallaştırdığını irdelemiştir.

Türkiye özelinde önce bölücü terör örgütü PKK’nın, müteakiben FETÖ’nün ve yeri geldikçe diğer terör örgütlerinin tarihsel süreç bağlamında analizini Uğur Güngör Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde yakın geçmişe eğilerek 1968-1990 arasındaki döneme odaklanmıştır. Murat Aslan ise teori ve pratik bütünleşmesi istikametinde 1990’lar ve sonrasında Türkiye’nin terörizmle mücadelesinde dönüm noktalarını şahsi gözlemlerini de vurgulayarak analiz etmiştir.

Murat Demirel ise 11 Eylül 2001 sonrasındaki Batı’nın küresel terörle savaş argümanına karşılık Türkiye’nin terörizmle mücadele politikalarını incelemiştir.

Murat Yeşiltaş, Sibel Düz ve Durdu Mehmet Özdemir’in müşterek çalışmasında Terörizm Analiz Platformu (TAP) verileri üzerinden terör eylemlerinin niceliksel analizi yapılarak PKK terör örgütünün kapasite ve kabiliyetlerine yönelik dönemsel bir karşılaştırmaya tabi tutulmuştur.

Terörizmin Türkiye’ye ekonomik maliyetine yönelik nicel bir modelleme yapan Mustafa Yıldıran 1970’lerden bu yana terörizmin ekonomik refahı ne düzeyde olumsuz etkilediğini incelemiştir.

Levent Gözkaya da Türkiye’nin icra ettiği hudut ötesi harekatlar ışığında terörizmle mücadelenin konvansiyonel ve müşterek harekat bağlamında yapısal analizini yapmıştır.

Ercan Seyhan’ın el yapımı patlayıcılara yönelik incelemesi alanyazına yeni bir katkı niteliğindedir. Seyhan, kamuoyunun duyduğu ama teknik bağlamda ayrıntılarına erişemediği el yapımı patlayıcılara yönelik ayrıntılı bir bilgi derlemesi ve etki-sonuç analizi yapmıştır.

İbrahim Efe’nin çalışması ise terörizmin sosyal medya istismarı üzerine yoğunlaşmıştır. Bu kapsamda sosyal medyanın başlı başına nasıl bir manipülatif bir alan haline geldiği irdelenmiştir. Ece Baban’ın terörizmle mücadelede iletişimin gerekliliğine yönelik çalışmasında Avrupa’da Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerinin faaliyetleri ve propaganda yöntemleri incelenmiştir.

Muhammet Koçak ve Çiğdem Görgün Akgül ise ABD-PYD ittifakını ele almış ve bu durumun Türkiye’nin güvenliğine etkisini analiz etmiştir.

Kitabın alanyazına katkı sağlaması dileğiyle.
Murat Aslan

***

Yazar hakkında
Murat Aslan, 1991’de Kara Harp Okulu’nun Yönetim Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde muhtelif görevler almıştır. Aynı dönemde ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde 2006-2010 arasında yüksek lisans, 2011-2017 arasında doktora eğitimlerini tamamlamıştır. Eğitimi süresince “yumuşak güç” kavramının Çin pratiğini kültür çalışmaları ve Afrika Kıtası politikaları üzerinden analiz etmiştir. Doktora çalışmalarında istihbarat ve propaganda kapsamında barış odaklı askeri girişimleri incelemiş, BM ve NATO’nun Bosna ve Afganistan’daki uygulamalarını yerinde araştırmıştır.

Aslan’ın Libya’da güvenlik sektörü reformu ve istihbarat ve propaganda temalı iki kitabı ve muhtelif makale ve analizleri bulunmaktadır. Aslan, halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.