“Koronavirüs affı” meclise geliyor
TÜHA HABER / Koronavirüsle mücadele kapsamında ceza infaz düzenlemesi yeniden meclis gündemine geliyor. Yüz bin mahkuma tahliye yolunu açacak düzenlemeyi hukukçular ve sağlıkçılar yetersiz buluyor.
Hükümet, koronavirüs salgınının ardından cezaevlerindeki hijyen koşulları iyileştirme yönünde ilk adımı atıyor. Özellikle hasta ve yaşlı tutukluların tahliyesine dönük düzenleme yapılması çağrılarını dikkate alan AKP, ceza infaz indirimi düzenlemesini yeniden gündemine aldı. İnfaz düzenlemesinin 3. yargı paketinde olacağını AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş açıkladı.
Muş, infaz düzenlemesiyle ilgili AKP’nin hazırladığı taslak metni gelecek hafta siyasi parti temsilcileriyle yapacakları görüşmelerle yeniden değerlendireceklerini, sonrasında da teklif halinde meclis başkanlığına sunacaklarını duyurdu.
Kapsam dışı olanlar var
AKP’li yetkililer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ceza infaz indirimi düzenlemesi konusunda yapılan değerlendirme toplantısında Erdoğan’ın düzenlemenin kapsamının mümkün olduğunca ‘geniş tutulmasını’ istediğini aktarıyor.
Bu doğrultuda düzenleme ile en az 100 bin mahkumun tahliyesi öngörülürken, infaz sisteminde yapılacak değişiklikle cezalarda oransal indirime gidilmesine ilişkin planlama yapılıyor. Özellikle cinsel suçlar, kasten adam öldürmek, uyuşturucu madde ticareti, örgütlü suçlar, terör suçlarını işleyenler ile mükerrirlerin (tekrar suç işleyenler) kapsam dışı tutulması da planlama dahilinde.
“Cezasızlık algısı”na dikkat
AKP’nin üzerinde çalıştığı düzenlemede cezaların infazının yüzde 67 yerine yüzde 50 oranında uygulanması isteniyor. Cezaevinde kalınacak sürenin beşte birinin denetimli serbestlikle geçirilmesi öngörülüyor. Düzenlemede, doğum yapan bir kadının doğumun üzerinden bir buçuk yıl geçmeden cezaevine konulamayacağı, 70 yaşın üzerindekilerin iki yıl ve altındaki cezalarını, 75 yaşın üzerindekilerin ise dört yıl ve altında kalan cezalarını konutlarında çekebileceği de değerlendiriliyor.
Düzenlemede bir yıllık otomatik denetimli serbestlik mekanizmasının sona ermesi isteniyor. Düzenlemede, gece infazı ve hafta sonu infaz usullerine de işlerlik kazandırılacağı belirtiliyor. AKP yetkilileri, “Cezaevlerindeki tutukluların suç türlerine göre yapılacak düzenlemeyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmaları da gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cezasızlık algısının yaratılmamasını özellikle istiyor” diyor.
“Koronavirüs ikna etmiş”
AKP’nin ceza infaz indirimi düzenlemesine muhalefetin de onay vermesi bekleniyor. Çünkü muhalefet, cezaevinde hijyen koşullarının iyileştirilmesi için bu düzenlemeyi şart görüyor. Ancak bu muhalefetin hükümetin tavrına itiraz etmeyeceği anlamına gelmiyor.
CHP’li Özgür Özel, “Bu düzenlemeyi yapmadan nereye gidiyorsunuz?” diye hükümete sorduklarını ancak hükümetin düzenlemeyi yapmadan tatile çıktığından yakınıyor. Özel, “Birinci yargı paketinde infaz yoktu. Bir türlü gelemedi. İkinci yargı paketinde de infaz olmayacağı ve bunun siyasi partilerle konuşulacağı söyleniyor. Bu durumdan bir tek şey anlaşılıyor; biz AKP ve MHP’yi ikna edemedik ama koronavirüs ikna etmiş gibi görünüyor” diyor.
“Ayrımcı ve yetersiz”
Eski cumhuriyet savcılarından Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun hükümetin infaz indirimi düzenlemesi hazırlığına ciddi eleştirileri var. Eminağaoğlu, “Sağlık gerekçesine dayanılan böylesi bir durumda belli bir kesimin sağlığını gözetmek, belli bir kesiminkini gözetmemek kabul edilemez. Böyle ayrımcı ve yetersiz bir düzenleme yapılıyorsa cezaevlerindeki barınma ve infaz koşullarının kamuoyuna ikna edici bir biçimde anlatılması ve gösterilmesi gerekir” çıkışında bulunuyor.
Eminağaoğlu, cezaevlerinin dolup taşmasının da ‘yargının hukuksuz uygulamaları’ndan kaynaklandığını savunuyor ve “Hukuku gözetselerdi iş bu hale düşmezdi” diyor. “Açsınlar cezaevlerini, koşulları halka göstersinler” diyen Eminağaoğlu, tutuklu gazetecilerin de bir an önce serbest bırakılmaları gerektiğini savunuyor.
“Hükümet geç adım attı”
Adalet Bakanlığı’nın son verilerine göre 355 hapishanede 294 bin kişi kalıyor. Bunların 11 bini tutuklu ve hükümlü kadın. Cezaevlerinde 3 bin 100 çocuk hükümlü ve tutuklu bulunurken, 780 çocuk anneleri ile birlikte cezaevinde. Cezaevlerinde 457’si ağır olmak üzere bin 333 hasta kişi var.
İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, cezaevlerindeki fiziksel koşulların bir türlü iyileştirilmediğinden yakınırken, ağır hasta insanların cezaevinde tutulmasının ‘ağır yaşam hakkı ihlali’ olduğuna dikkat çekiyor.
Türkdoğan, koronavirüs riskinin cezaevlerini ciddi sarsacağı uyarısı yaparken, “Hükümet geç de olsa bir adım atıyor ama zararın neresinden dönerseniz kazançtır. Cezaevi koşulları iyileştirilmediği sürece bu adım işe yaramaz” çıkışında bulunuyor.
“İnfazda eşitsizlik giderilsin”
Türkdoğan, hükümetin ceza infaz indirimi düzenlemesi yaparken mutlaka “infazda yaşanan eşitsizliği gidermesi” gerektiğine vurgu yapıyor.
Şiddete başvuranla, başvurmayan arasında ayrım yapılmadığı ve ceza verilirken de bu ayrım gözetilmediği için Türkiye’de adaletin sorunlu olduğunu anlatan Türkdoğan, “Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ya da gazeteciler neden hapiste? Birisinin bunu bize açıklaması lazım” diyor. Bu kişilerin silahlı eylem yapan kişilerle aynı kefeye konulduğuna dikkat çeken Türkdoğan, “Terörle mücadele kanununda da açıkça değişikliğe ihtiyaç var” değerlendirmesi yapıyor.
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Karakoç da, cezaevlerindeki hijyen koşullarının kötü olduğunu söylüyor ve “Hapishaneler hijyenin en az sağlandığı yerler, oraya virüs bulaşırsa durum kontrol edilemez. Daha da vakit kaybedilmemeli, öncelikle hasta tutuklular serbest bırakılmalı” çağrısı yapıyor.
HABER : Hilal Köylü & Ankara (DW)
[TÜHA Haber Ajansı, 21 Mart 2020]