Koronavirüs’de Federal Hükümet ve Eyaletlerin koordinasyon eksikliği
TÜHA HABER / SETA bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı M. Erkut Ayvaz ve Araştırma Asistanı İbrahim Alboğa, ‘Almanya’nın Koronavirüs salgınına karşı mücadelesi’ başlığı altığında, hazırlamış oldukları Perspektif’de bugün ‘Koronavirüs salgını ile mücadelede Federal Hükümet ve Eyaletlerin koordinasyon eksikliği’ne yer vereceğiz.
***
Koronavirüs salgının Almanya’da da yayılmasıyla birlikte Alman devletinin söz konusu krizi yönetme kabiliyet ve mekanizmaları da tartışmaya açılmıştır. Bu bağlamda federal devlet aygıtının işleyişinin bu gibi sıra dışı durumlarda son derece zorlandığı yönünde yorumlarda bulunulmuştur. Tüm dünyayı adeta felç eden Koronavirüs salgınının yayılmasına yönelik Almanya’nın geç kaldığı, İtalya ve İspanya’dan sonra salgından en çok etkilenen ülke olduğu kamuoyu tarafından sıklıkla zikredilmektedir. Bu doğrultuda bahsi geçen AB ülkelerinden ders çıkararak salgının yayılmasını yavaşlatmak gibi düşünceler öne çıkmıştır. Zira böylelikle Alman sağlık sisteminin mümkün mertebe işleyişinin devam ettirilmesi hedeflenirken bu hedef için ise kapsamlı sokağa çıkma yasaklarının getirilmesi üzerine tartışmalar gündemde yer bulmuştur.
Koronavirüsün tespit edilebildiği ilk eyaletler Almanya’nın güneyinde yer alan başta Baden-Württemberg ve Bavyera eyaletleridir. Avusturya ve İtalya’ya sınır komşusu olan bilhassa Bavyera eyaleti virüsün yayılmasına karşı Almanya genelinde krizin başından itibaren spesifik kısıtlamaları gündeme getiren eyalet olmuştur. Ancak Bavyera’nın sokağa çıkma yasağınıyalnızca coğrafi gerekçelendirmeler ve vaka sayısında-ki artışla ilişkilendirmek yeterli olmayacaktır. Bavyera Eyalet Başbakanı ve CSUGenel Başkanı Markus Söder’in krizin yönetimi konusundaki girişimlerini CDUiçindeki genel başkanlık ve Almanya çapındaki federal şansölyelik (federal başbakanlık) adaylığı için uzun vadeli bir rekabet olarak da yorumlamak mümkündür. Bu bağlamda Söder’in hem Almanya’nın ekonomik anlamda en güçlü eyaletlerinden biri olan Bavyera’nın başbakanlığını hem de aynı anda eyalet başbakanları konferansının da (Ministerpräsidentenkonferenz) başkanlığını yürüttüğünü belirtmek gerekmektedir. Ayrıca CSU’nun, federal hükümetin koalisyon ortağı olarak federal siyasette de önemli bir etkisi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Muhafazakar refleksleresahip olan Söder farklı platformlarda Koronavirüsün yayılmasını engellemek için sokağa çıkma yasağının ge tirilmesini ilk savunanlardandır. Örneğin hedeflenen bu kısıtlamaları kriz bölgelerine (Avusturya ve özellikle İtalya’ya) doğrudan komşu olunması üzerinden gerekçelendiren Söder, Avusturya’nın Almanya’ya kapılarını kapatması üzerine Bavyera olarak Avusturya’ya geçişleri durdurmuştur. En nihayetinde Almanya’nın güney eyaletleri Baden-Württemberg, Bavyera, Saarland ve Rheinland-Pfalz eyaletleri Avusturya, İsviçre ve Fransa gibi komşu ülkelere sınırlarını kapatmışlardır. Alınan bu somut önlemler yeni tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Öncelikle sokağa çıkma yasağı fikri bilhassa eyalet ve federal bazdaki sosyal demokratlarve bilhassa Yeşiller partisi mensupları tarafından “özgürlüklerin kısıtlanması” olarak değerlendirilerek eleştirilmiştir. Haliyle sınır kapılarının kapatılmasıyla birlikte AB ülkeleri arasında serbest dolaşımı sağlayan Schengen Anlaşması’nın 25. yaşında askıya alındığı yorumları da yapılmıştır.
Tüm bu tartışmalar ışığında krize geç reaksiyon gösterildiği ithamıyla en çok federal hükümete ve Almanya’nın en yoğun nüfusuna sahip Kuzey Ren-Vestfalya eyalet hükümetine eleştiriler yöneltilmiştir. Sokağa çıkma yasağının kamuoyunda (RKE’nin önerisiyle birlikte) en doğru önlem olarak kabul görmesine rağmen ne sokağa çıkma yasağına olumlu bakan ne de Hollanda ve Belçika gibi komşu ülkelere sınırını kapatan (CDU’lu) Kuzey Ren-Vestfalya Başbakanı Armin Laschet ciddi eleştirilere muhatap olmuştur. CDU’nun en popüler genel başkan adayı olarak anketlerde adı öne çıkan Laschet Koronavirüs krizini iyi yönetemediği ithamlarıyla şimdilik arka plana düşmüştür. Bununla birlikte –Laschet’in CDU genel başkanlık yarışı bağlamında destekçisiolan– Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın kriz esnasında yetersiz kaldığı ve esasen Bavyera Başbakanı Söder’in tek taraflı ve aktif girişimlerinden dolayı federal siyasetin de alan bulamadığı eleştirileri öne çıkmıştır. Diğer yandan Şansölye Merkel ve birçok eyalet yöneticisi de sert kısıtlamalara ilk başta karşı çıkmış, aksine toplumun duyarlı davranarak kendi arzusuyla “evde kalma önerilerine” riayet etmesine şans tanımıştır. Söder’in diğer eyaletler ve federal otorite ile ayrışan ancak en nihayetinde yasal dayanağı bulunan aktif tutumu diğer eyaletlerdeki bazı karar alıcılar nezdinde de rahatsızlık uyandırmıştır. Buna rağmen medya, toplum ve siyasetin muhalif çevrelerinde dahi Bavyerausulü net ve hızlı adımların atılmasına –tek başına hareket edilse de– olumlu yaklaşanlar olmuştur. (devam edecek)
***
M. Erkut Ayvaz
Araştırmacı, BerlinErlangen-Nürnberg Üniversitesi (Almanya) siyaset bilimi ve kamu hukuku bölümlerinden 2011 yılında mezun oldu. DAAD bursu ile Duke University (ABD) siyaset bilimi departmanında 2012-2013 arası bir yıllık eğitim aldı. ABD dönüşü 2014’te Erlangen-Nürnberg Üniversitesi siyaset bilimi master programında master tezini bitirmesini müteakip mezun oldu. Çeşitli ulusal gazetelerde yayımlanmış yazıları bulunan Ayvaz, Otto-Friedrich-Universität Bamberg’te (Almanya) doktora çalışmalarını sürdürmektedir. ***
İbrahim Alboğa
Araştırma Asistanı, Berlin Frankfurt Goethe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Etnoloji bölümünde Lisans yapmıştır. Aynı üniversitede Siyaset Felsefesi alanında Yüksek Lisansını tamamlamış ve ERASMUS kapsamında bir sömestr İsviçre’de Bern Üniversitesi’nde uluslararası iklim politikaları ve iklim değişikliğiyle mücadele stratejileri alanında çalışmalar yapmıştır. Çalışma alanları Alman kimliği ekseninde dış politika, Almanya’nın kalkınma ve güvenlik politikaları ve Avrupa Birliği’nin mülteci ve güvenlik politikalarıdır. İbrahim Alboğa SETA Berlin’de Araştırma Asistanı olarak çalışmaktadır.
[TÜHA Haber Ajansı, 09 Nisan 2020]