”Kriz Tecrübesi Corona Sürecinde Türkiye’nin İşine Yarayabilir”
TÜHA HABER / Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in kıdemli analisti Douglas Winslow, nispeten düşük olan borç seviyelerinin ve mali piyasalardaki çalkantıları atlatma tecrübesinin, Türkiye’nin kredi derecesinin Corona virüsü salgını ve döviz sıkıntısından kaynaklanan zorlanmaya karşı direnmesini sağladığını söyledi.
Reuters haber ajansına röportaj veren Douglas Winslow, “çöp” olarak nitelenen BB seviyesindeki kredi notunun en önemli açığının Türkiye’nin döviz rezervlerinin düşük, dış finansman ihtiyacınınsa yüksek olması olarak tanımladı. Winslow, Merkez Bankası’nın güvenilirliğinin zayıf olmasının bu sorunları daha da körüklediğini kaydetti.
Kredi derecesi belirlenirken bu zayıf noktaların hesaba katıldığını belirten Winslow’a göre bu derece, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ekonomik sorunlar nedeniyle olması gerektiği noktadan üç kademe daha düşük.
Ancak görünüm, Fitch’in Türkiye’nin durumunu en son değerlendirdiği Şubat ayından bu yana çok değişti.
Corona virüsü pandemisi, Fitch’in 2020’de bundan böyle dinamik büyüme yerine ekonominin en az yüzde 2 oranında daralma beklentisi içine girmesi anlamına geliyor. Türk Lirası’nın hızla değer kaybetmesi döviz rezervlerinin erimesine yol açarken aynı zamanda 170 milyar dolarlık döviz cinsinden borcun önümüzdeki 12 ay içinde yeniden yapılandırılmasını da daha da zorlaştırıyor.
Winslow ayrıca ”kredi notunun düşmesini tetikleyecek etkenlerden birinin dış baskıların, bankalar ve şirketler için daha ani finansman darlığına yol açması olabileceğini ancak şu anda böyle bir durum gözlemlemediklerini” belirtti.
Kamu borcundaki kaçınılmaz yükselişin de ‘durağan’ görünüm içeren kredi notu çerçevesinde idare edilebilir olduğunu kaydeden Winslow, ”Şu anda kamu borçlarının gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 38’i üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Ancak BB notu seviyesinde bu hala nispeten güçlü sayılır. BB medyanı yüzde 51’dir. Bu nedenle Türkiye’nin hala biraz mali manevra alanı olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Fitch Ratings, Türk Lirası üzerindeki baskının yeniden etkili olması durumunda yetkililerin geçmiş krizlerdeki yöntemlere tekrar başvuracakları görüşünde. Winslow, bu konuda, ‘’Başka sermaye kontrolu adımlarını göz ardı etmiyoruz. Ancak daha olası bir senaryo, en son gördüğümüze benzer şekilde geç de olsa devreye giren faiz yükseltme hamlesi olur” ifadelerini kullandı.
Liranın ‘açığa satılmasının’ zorlaştırılması, ithalatın azaltılması için idari önlemler alınması, mevcut hesap durumunu desteklemek için daha yüksek gümrük vergileri ya da vergi önlemleri uygulanması, mali piyasalara yapılabilecek müdahaleler arasında olabilir.
Ancak Winslow’a göre Türkiye’nin IMF programına dahil olma olasılığı son derece düşük. Winslow, bu konuda, ”Cumhurbaşkanı’nın IMF programından her ne pahasına olursa olsun kaçınacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
[TÜHA Haber Ajansı, 17 Mayıs 2020]