Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!
Habertürk Gazetesi köşe yazarı Bülent AYDEMİR, kaleme aldığı ‘Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!‘ başlıklı yazısında, “Bu moral bozukluğu sadece parlamento çoğunluğunun kaybedilmesi değil, iki adayın aldığı oy oranıyla ikinci turda denklemin döndürülemeyeceği beklentisinden kaynaklanıyor. İkinci turda farkın daha büyük olacağına ilişkin genel bir kanaat hâkim” olduğunu dile getiriyor.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Bülent AYDEMİR, bunların dışında asıl büyük tehlikenin ise, seçmenin gönül verdiği parti ya da partiler tarafından oyuna sahip çıkılmadığı kanaati olduğunu ifade ediyor.
AYDEMİR yazısında, “Bu cephede seçmen diyor ki, “Ben üzerime düşeni yaptım. Tarihin en büyük katılımını ortaya koydum ancak sandıklara, oyuma yeterince sahip çıkılmadığını görüyorum” dediğini aktarıyor.
“Gözlemlediğim kadarıyla bu inanç ve olumsuz motivasyon, büyük vatandaş grubunda var” diyen yazar Bülent AYDEMİR, bunun da gerekli önlem alınmazsa ikinci tur seçime katılımın düşeceğini, hatta çok sayıda vatandaşın sandığa gitmeyeceği sonucunu doğurduğunu yazıyor.
AYDEMİR, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki haftalık sürede bu yargıyı kırması gerektiğini ve Aksi durumda kendi seçmeni sonucun değişmeyeceğini düşünerek önemli oranda sandığa gitmeyeceğini belirtiyor.
İkinci tur için propaganda ve seçim stratejileri konuşulurken, asıl çözülmesi gereken meselenin bu olduğuna dikkat çeken Habertürk Gazetesi köşe yazarı Bülent AYDEMİR, Taktikten önce seçmenin tekrar inançla motive edilmesi gibi bir sorunun var olduğuna vurgu yapıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’i görevden aldığını yazan AYDEMİR, Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Adıgüzel’in, “Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecine zarar vermemek adına 2018 yılından bu yana sürdürdüğüm görevimden ayrılıyorum” açıklaması yaptığını, ve bu ayrılığın, söz konusu rahatsızlıktan kaynaklandığını söylemenin yanlış olmayacağını hatırlatıyor.
BAŞKANLIK SİSTEMİNE DESTEK
Seçmenin, mevcut hükümet politikalarından kaynaklı birçok probleme, ekonomik sorunlarına ve rahatsızlığına rağmen; terörle mücadelenin devamı, beka ve ülke bütünlüğü kaygısıyla hareket ettiğini söylediğini açıklayan yazar Bülent AYDEMİR yazısında şunları da aktarıyor:
“Bunun yanı sıra bu sonuçlarla parlamenter sistemi de kısmi olarak reddettiği sonucu çıkarılabilir. Çünkü Millet İttifakı parlamenter sisteme dönüş konusunda program hazırlamıştı.
“Başkanlık sistemine tam destek mesajının çıktığını da söyleyemeyiz. AK Parti’nin aldığı 35.6’lık oy oranına baktığımızda, bunun bir ince ayar ya da geleceğe dönük revizyon beklentisi olduğunu düşünebiliriz.
“Vatandaşın, mevcut ekonomik program, uygulanan politikalar ve karar alma mekanizmalarından kaynaklı beklentilerine karşılık vermek AK Parti’nin yararına olacaktır.
“AK Parti, aldığı oy oranı ile 2002 seçimlerindeki seviyeye dönmüş oldu. AK Parti 2002’de 34.6 oy oranı ile iki partili parlamento yapısında tek başına iktidar olmuştu. Normal şartlarda parlamenter sistemde bu oy oranı, meclis aritmetiğine de bağlı olarak tek başına iktidar değil, koalisyon hükümeti getiriyor”.
TEK PUSULA AVANTAJI
Birinci turda bir metre uzunluğundaki TBMM seçimi pusulasının, oy kullanmayı güçleştirdiği gibi tepki oyları dışında geçersiz oyları da artırdığını dile getiren AYDEMİR, İnsanların yorgun ve yılgın olduğunun da göz önünde bulundurulursa, ikinci turda iki adaylı sade ve tek pusulanın, seçmen açısından büyük kolaylık ve avantaj olacağını belirtiyor.
Bülent AYDEMİR yazısında, İkinci turda aynı motivasyonun sağlanması ya da motivasyonun artmasının seçim sonucuna etki edebileceğini işaret ediyor ve Yine sandıkların fiziki olarak kontrolünün adaylar açısından hayati önem taşıdığının da altını çiziyor.
“Büyük aksilik ya da itiraz olmazsa sandıklar kapandıktan iki saat sonra tablonun netleşmesi beklenebilir” diyen Habertürk Gazetesi köşe yazarı Bülent AYDEMİR, Oyların sayımı ve tasnifinin de daha kolay olacağını dile getiriyor.
MİLLİYETÇİLİĞİN YÜKSELİŞİ
“Seçmen Kılıçdaroğlu’nu kabullendi ama kaygıları daha ağır bastı” diye yazan AYDEMİR, “Kılıçdaroğlu, ilk turda en güçlü rakibi Tayyip Erdoğan’ın gerisinde kaldı. Burada ittifak ortağı partilerdeki milliyetçi oyların bir kısmının Kılıçdaroğlu’na gitmediğini görüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aldığı oy oranı AK Parti ve MHP’nin oylarından dört puan fazla. Bu oylar, milliyetçi hassasiyetleri olan seçmenin oyları. Tablo net…” diyor.
Bülent AYDEMİR, “Seçmen bir anlamda terzi hassasiyeti ile ince işçilik yaptı. İkinci tura kadarki 15 günlük sürede gözlem yapma imkânı da bulacak. Bu nedenle yürütülecek kampanyanın kritik uçları ve hassasiyeti çok önemli…” olduğunu ve “Adayların mevcut çizgilerinde kırılmalar zor ancak olağanüstü gelişmeler seçimin yönünü değiştirebilir” değerlendirmesinde bulunuyor.
Yazar Bülent AYDEMİR, kaleme aldığı ‘Küskün seçmen ve sandığa gitmeme tehlikesi!‘ başlıklı yazısını şöyle noktalıyor:
“AK Parti’den milletvekili seçilen Tuğrul Türkeş’in seçim sonuçları üzerinden yaptığı milliyetçilik analizi dikkate değer. Sonuç bölümünü paylaşmak isterim:
“Bu seçimin tek ve gerçek galibi Türk Milliyetçiliğidir. Bu resmetmeye çalıştığımız yapılar derlenip toparlanabilirlerse ki bu örneğin bir Lig çatısı altında olabilir; bundan sonraki seçimlerde birinci parti ve seçimin galibi Türk Milliyetçiliğine değer veren, önemseyen ve onun temiz kadrolarına imkân sağlayan yapı olacaktır. Velhasıl bir sonraki seçimin galibi Türk Milliyetçiliğidir.”
***
Yazar hakkında
Bülent Aydemir, 1976 yılında Diyarbakır doğumludur. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü mezunu Aydemir, iş hayatına ilk olarak İhlas Haber Ajansı ile başladı. Bülent Aydemir, burada muhabirlik, editörlük, yurt haberler müdürlüğü görevi yürüttü. Sabah gazetesinde Başbakanlık muhabirliği yaptı. 5 yıl Habertürk gazetesi Ankara Haber Müdürü olarak çalıştıktan sonra Habertürk gazetesinin Ankara Temsilciliğine atandı.