Kutupta soğuk savaş: 48 trilyon metreküp doğal gaz
İSTANBUL – TÜHA HABER / Gözler Ukrayna krizinde ancak Kuzey Kutbu’ndaki mücadele bir süredir devam ediyor. Arktik Okyanusu, 48 trilyon metreküp doğal gaz ve 90 milyar varillik petrol rezervleriyle,5 ülkenin mücadele alanı konumunda. Peki Arktik Okyanusu’nda neler yaşanıyor?
27 milyon kilometrekarelik buz ve deniziyle, zengin enerji yataklarıyla dünyanın yeni ticaret rotası konumunda bulunan Arktik Bölgesi, buzullar eridikçe, küresel rekabetin ve güç çatışmasının ana merkezlerinden biri olmaya aday.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı nedeniyle dünya gözünü Karadeniz ve Baltık Bölgesi’ne çevirdi. Yani Arktik Okyanusu ve Kuzey Kutbu çevresinde de bir soğuk savaş yaşanıyor.
48 trilyon metreküp doğal gaz rezervi, 90 milyar varil petrol…
Rusya, Kanada, ABD, Norveç ve Danimarka’nın doğrudan Arktik okyanusuna sınırı bulunuyor.
Bölgede tam 48 trilyon metreküp doğal gaz rezervi bulunurken, buradaki kaynakla 90 milyar varil petrol ve 44 milyar varil doğal gaz sıvısı üretiliyor.
Bu potansiyel, dünyada kanıtlanmış petrol rezervinin yüzde 6’sına, dünyadaki toplam doğal gaz rezervinin de yüzde 25’ine denk geliyor.
Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca
1982 yılında Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi
Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, “Bu ısınmadan dolayı kaynaklanan buzulların erimesi bunlar bile şimdi düşünülüyor. Yani burada eridi olacak buralar? Buralar açık deniz.” dedi.
Bölgedeki güç mücadelesi 1920’lere dayanıyor. Ancak 1982 yılında Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte statü değişti. Ülkeler kendi kıta sahanlıklarında hak sahibi oldu. Ancak enerji kaynakları yoğun olarak kutup dairesini de içine alan, Lomonosov sıradağları bölgesinde bulunuyor.
Bu bölge BM tarafından belirlenen 200 deniz millik kıta sahanlığı bölgesinin dışında kalıyor. 5 ülkenin tamamı da, enerji kaynaklarının bulunduğu bölgelerde hak iddiasında bulunuyor.
Buzullar eriyor, yeni deniz yolları ortaya çıkıyor…
Prof. Dr. Karaca, “Arktikte Çin, Kanada, ABD, Rusya, Fransa, Türkiye var. Var da var. Çünkü sahipsiz bölgeler ve Arktikin yeraltı kaynakları ya da deniz kaynakları çok aleni ve açık.” değerlendirmesini yaptı.
Bölgeyi önemli kılan diğer unsur ise buzulların erimesiyle yeni deniz yollarının ortaya çıkması. Rusya’nın Arktik Okyanusunda 24 bin 140 kilometrelik sahil şeridi bulunuyor. Bu da bölgenin ticaret yollarının büyük oranda Rusya tarafından kontrol edilmesini sağlıyor.
Nükleer buz kırıcı gemiler
Rusya, bölgede nükleer buz kırıcı gemilerle Arktik ticaret yolunu açık tutuyor.
Kuzey’deki ticaret yolu stratejik öneme sahip. Çünkü Avrupa ve Doğu Asya arasındaki ticaret yolunu neredeyse yarı yarıya kısaltıyor.
Avrupa’dan Doğu Asya’ya gidiş 21 bin kilometreyken, Arktik rotasının uzunluğu sadece 12 bin 800 kilometre.
“Ruslar açık denizdeki varlığın ayrı bir avantajının bilincinde”
Prof. Dr. Ragıp Kutay Karaca, bölge ile ilgili şunları söyledi:
“Açık deniz olduğu için senin oradaki varlığın sana ayrı bir avantaj getirecek. Ruslar bunun da bilincinde. Belki orası bir dünya hattı olacak. şimdi yeni yeni gemiler çıktı kocaman kocaman buzları kırarak ilerliyor. Hiçbir şeyden etkilenmiyor. Bunlar ayrı bir ulaşım açısından, lojistik açısından önemli hale gelecek.”
Arktik ticaret yolu Çin için de büyük önem taşıyor. Rota Çin’in İpek Yolu Projesi’nin de deniz ayağını oluşturuyor. Çin bu yöntemle hem Avrupa’ya hem de Amerika’ya daha kısa bir rotadan varmayı amaçlıyor.
Haber: Mahmut Gürer
[TÜHA Haber Ajansı, 19 Mart 2022]