enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:33 Dışişleri Bakanı Fidan, yarın Fransa’ya gerçekleştireceği resmi ziyaret kapsamında, Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot ile bir araya gelecek…
23:09 Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Aydın, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “boykot” çağrısına tepki gösterdi…
22:49 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
22:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Salı günü vefat eden AK Parti Kocaeli İl İstişare Kurulu Üyesi ve eski Ulaşlı Belediye Başkanı Burhan Abiş’in cenaze törenine katıldı…
22:11 Ömer Çelik: Özgür Özel’in geldiği nokta Türkiye’yi topyekun tehdit etmektir
22:01 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
21:55 Fahrettin Altun: Siyasi rekabet, ilke ve vizyonla yapılır; tehdit ve sindirme ile değil
21:37 Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nden Talabani’nin açıklamalarına tepki!…
21:13 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
20:19 CHP Neden Boykot Çağrısı Yaptı?
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:30 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
18:10 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:33 Bilgisayar korsanları, zayıf gördükleri gıda endüstrisine saldırıyor!
13:24 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:59 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
09:18 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
08:50 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
08:43 Saha İstanbul Haber Bülteni!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

‘Masada pusu’, ‘Kürtlere Düşmanlık’ ve Zevahiri Kurtarmak

‘Masada pusu’, ‘Kürtlere Düşmanlık’ ve Zevahiri Kurtarmak
27.03.2023
A+
A-

Muhalefet kesiminde tehditler, mahalle baskıları, ümit ile rövanş arzusunun karışımı öfke hissiyatı giderek birbirine karışıyor. 14 Mayıs seçimleri seçmenin siyasi-ideolojik ayrımları ve kapışmaları anlamlandırmakta zorlanacağı bir seyre yöneliyor. Şimdiden “pusu, dayatma, terörün gölgesi” gibi suçlamalar Millet İttifakı’nın iki büyük partisi arasındaki çekişme için kullanılıyor.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran düzensiz göçmen meselesini değerlendirdi

Prof. Dr. Burhanettin DURAN, SETA Genel Koordinatörü

Cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar netleşirken seçim dönemi söylemleri yeni bir düzleme geçiyor. Bir yanda her şeyin söylendiği hatta aynı ittifaktakilerin birbirini kıyasıya suçladığı sahnelere şahit oluyoruz. Ancak sözlerle eylemler uyuşmuyor, yani siyaseten zevahir kurtarılıyor. Diğer yandan, seçmenin iradesine dayatmada bulunan aşırı söylemler birer birer sahaya sürülüyor. Muhalefet kesiminde tehditler, mahalle baskıları, ümit ile rövanş arzusunun karışımı öfke hissiyatı giderek birbirine karışıyor. 14 Mayıs seçimleri seçmenin siyasi-ideolojik ayrımları ve kapışmaları anlamlandırmakta zorlanacağı bir seyre yöneliyor. Şimdiden “pusu, dayatma, terörün gölgesi” gibi suçlamalar Millet İttifakı’nın iki büyük partisi arasındaki çekişme için kullanılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasında geçeceği görülen adaylık yarışının son günlerinde ne gibi sert söylemler üretilebileceğini kestirmek kolay değil.

Malum, HDP cumhurbaşkanı adayı çıkarmayarak Kılıçdaroğlu’nu işaret etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a oy vermeyi yüksek sesle “Kürtlere düşmanlık” olarak niteleyen HDPlilerin bir de açıktan “Kılıçdaroğlu’na oy verin” demesine gerek yok. “Halkımız demokrat adayı biliyor” şifresi ile konuşmak Kılıçdaroğlu’nu rahatlatmak ve Millet İttifakı’nın milliyetçi seçmeni nezdinde zevahiri kurtarmaya yönelik çabalar. Kandil’in elebaşlarının Millet İttifakı’na yönelik olumlu cümleleri de benzer bir pozisyonu gösteriyor. HDP’nin 11 maddelik tutum belgesindeki talepler ile Millet İttifakı’nın politika önerileri belirli bir ortak zemin oluşturuyor. Kayyum uygulamasına son vermek, yerel yönetimlere yetki devri, KHK’lıların serbest bırakılması ve diğerleri. Bu ortamda PKK ve FETÖ’nün Cumhur İttifakı’na düşmanlığı açıkken bu çevrelerin Kılıçdaroğlu’nun kazanması için çabalayacaklarını öngörmek için siyasetle çok yakından ilgilenmeye bile gerek yok.

Muhalefet, partiler seviyesinde bir araya gelirken seçmenin bu işbirliğini tümüyle benimsemesi beklenmemeli. 6’lı Masa partileri için geçerli olan bu belirsizlik ve kaçış hali şimdi HDP’nin Kılıçdaroğlu’na desteğiyle muhafazakâr-milliyetçi seçmen için daha da mümkün hale geldi. İyi Parti’nin önde gelen isimlerinden Yavuz Ağıralioğlu’nun Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu’na getirdiği “masada pusu kurulması”, “devletin şerefli makamlarının bölücülerin pazarlığı haline getirilmesi” ve “adaylık sürecinin içerisinde cumhurbaşkanlığı makamının HDP gölgesinde kalması” gibi eleştiriler partisinin tabanındaki rahatsızlığı yansıtıyor. İlginç olan benzer şeyleri söyleyerek masayı terk eden ancak baskı ile geri dönen Akşener’in suskunluğu. Ağıralioğlu’nun eleştirileri HDP ile yapılan gizli pazarlığa karşı çıkmakla alakalı. Bu cümleler, ihanete uğramaya ve ülkeye karşı bir ihanetin işlendiğine dair hissiyatın cümleleri.

Temposu artan seçim dönemindeki en dayatmacı söylemelerden birisi HDP’li Ahmet Türk’ten geldi: “Bu iktidara destek verenler Kürt halkına düşmanlık ediyor, bu ahlaksızlıktır. Hiçbir Kürt’ün bu iktidara oy vermek, desteklemek gibi bir hakkı yoktur.” Kürt sorununun temel sorumlusu olarak görülen CHP’nin genel başkanına destek verilebilir. Ancak Cumhuriyet tarihinde Kürtlerin kimliklerine dair en ileri reformları yapan Erdoğan’a oy verilemez, öyle mi? Bu yaklaşım dayatmacı olmakla kalmaz; ırkçı ve ayrımcıdır. PKK-HDP çizgisinin totaliter milliyetçiliğinin dışa vurumudur.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.