Mavi Vatan’ın başrol oyuncusu sahneye çıkıyor
ANKARA-TÜHA HABER / Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilen Aksungur Mavi Vatan için büyük önem taşıyor. Aksungur’un taşıyacağı Sonobuoy platformu, Türkiye’yi İHA’dan denizaltı tespiti yapabilecek sayılı ülkelerden biri haline getiriyor.
Türkiye’nin savunma sanayiindeki yüz akı ürün hangisi diye sorulduğunda, ilk akla gelen yerli ve milli insansız hava araçları. Bayraktar TB-2 ve ANKA-S gibi hava araçları sadece ülkemiz için çok önemli işlere imza atmakla kalmadı, aynı zamanda bu alanda dünya literatürünü değiştirecek kadar kritik roller de oynadı.
Başarının bu denli yüksek oluşu, ‘Acaba bundan sonraki insansız hava araçlarında da Türkiye benzer bir yol tutturabilecek mi?’ sorusunu beraberinde getirdi. Önce Akıncı, ardından Aksungur’un duyurulmasıyla Ankara’nın bu konuda sektörü domine etmeye devam etme hedefi de netleşti.
[İnfo Grafik: Hafize Yurt – TRT Haber]
Aksungur TSK envanterinde
Önce Akıncı envantere alındı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edildikten sonra ilk görev yerine uçtu. Ardından Aksungur’un Adana bölgesine ‘yangınları ve diğer doğal afetleri gözetleme’ göreviyle gönderildiği açıklandı.
Geride bıraktığımız gün Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in Twitter hesabından ‘Birazdan bir müjdemiz olacak’ mesajı büyük heyecan yarattı.
Daha sonra yeni bir paylaşımda daha bulunan Prof. Dr. Demir, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ilk Aksungur teslimatının yapıldığını ve testleri başarıyla tamamlayan platformun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na verildiğini duyurdu.
[İnfo Grafik: Hafize Yurt – TRT Haber]
Deniz Kuvvetleri neden Aksungur tercih etti?
Aksungur’un teslim edilmesi ve TSK envanterine girmesi başlı başına kritik bir gelişmeyken, teslim alan kuvvetin Deniz Kuvvetleri olması bu gelişmeyi daha da değerli bir hale getirdi. Biz de hem Aksungur teslimatını hem de Deniz Kuvvetleri detayını konuşmak için Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin’le bir araya geldik.
Şahin, konuya yabancı olanların da rahatlıkla anlaması için temel bir çerçeve çiziyor önce… ANKA ve Bayraktar TB-2 tipi SİHA’ların uzun süredir güvenlik birimlerimizin envanterinde bulunduğunu hatırlatan Şahin, “SİHA alanında bir üst lige Akıncı ile Ağustos 2021’de geçtik. Türk Kara Kuvvetleri, Türk Hava Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı, Akıncı’nın ilk kullanıcıları oldu. Envanterinde ANKA ve Bayraktar TB-2 tipi SİHA’lar bulunan Türk Deniz Kuvvetleri ise Akıncı siparişi vermedi.” bilgisini paylaşıyor.
Daha uzun sürede havada kalması büyük avantaj
Bu bilgi haliyle ‘Neden?’ sorusunu da beraberinde getiriyor… Anıl Şahin, Akıncı Taarruzi İnsansız Hava Aracı’nın (TİHA) adından da anlaşılacağı üzere ciddi bir faydalı yük kapasitesine sahip olduğuna işaret ediyor.
Akıncı TİHA, taşıdığı faydalı yükün ağırlığına göre 24 saate kadar havada kalabiliyor ve bunu üzerinde 1.3 tondan daha fazla yük varken yapabiliyor. “Bu özellikleriyle terörle mücadele eden Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve MİT için biçilmiş kaftan” diyor Şahin.
Peki, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı söz konusu olunca denklem nasıl değişiyor? Anıl Şahin anlatıyor:
“Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın harekat ihtiyaçları daha farklı… Deniz Kuvvetleri’nin S/İHA’ları terörle mücadele amacıyla kullanılmıyor. Daha çok Adalar Denizi ve Akdeniz’de istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) görevi icra ediyorlar. Bu sebepten ötürü ağır silah yükü yerine daha fazla havada kalış süresine sahip olan bir S/İHA platformuna ihtiyaç duyuldu.
Aksungur İHA, turbodizel motor kullanması sebebiyle bir hayli yüksek havada kalış süresine sahip. Seri üretim Aksungur’lar 60 saate kadar havada kalabiliyor ve 750+ kilogram faydalı yük taşıyabiliyor. Bu sebepten ötürü ilgili kuvvet Aksungur’u tercih etti.”
Dünyada sayılı ülkelerden biri olacağız
Aksungur tercihinin nedenini geride bırakıp yeni bir soruya geçecekken Anıl Şahin çok kritik bir detaydan bahsediyor.
Şahin’in anlattığına göre Aksungur, Sonobuoy atma ve dinleme kabiliyetine sahip. Bu kelimeyi ilk kez duyanlar için küçük bir parantez açalım… Sonobuoy, denizaltıları tespit amacıyla uçar unsurlardan denize atılıyor. Yapı itibariyle suda yüzen şamandıralara benziyor ve deniz altından aldıkları sesleri antenleri aracılığıyla radyo sinyalleri olarak suyun üzerindeki araçlara iletiyor.
Dünyada bu işler genelde uçak ya da helikopterden atılan sonobuoy’lar ile yapılabiliyor. İnsansız hava aracı ile bu kabiliyete erişen ülke sayısı çok az. Aksungur ile Türkiye’nin de bu lige çıktığının altını çiziyor Anıl Şahin ve İHA’dan denizaltı tespiti gerçekleştirme yeteneğine sahip ender ülkelerden olacağımızı belirtiyor.
[TUSAŞ üretimi ANKA serisi S/İHA’lar da kendi kategorilerinde en iyilerden biri olarak öne çıkıyor.]
Aksungur’un teslimatı yeni bir dönem başlatacak
Deniz Kuvvetleri işin içinde olunca merak ettiğimiz konulardan biri de Aksungur ve Mavi Vatan ilişkisi oluyor… Türkiye; Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz’de 462 bin kilometre alana sahip.
Anıl Şahin de konuya benzer bir yerden giriyor ve “Kaldı ki Marmara Denizi’ni saymazsak bu denizlerin neredeyse tamamında sorun var. Ege Denizi ve Akdeniz’de; Yunanistan, Libya ve Kıbrıs’tan kaynaklı hadiseler mevcut. Karadeniz ise en karışık dönemlerinden birini yaşıyor. Rusya’nın Kırım’ı ilhakı ile bölgede birçok hava savunma ve kıyı savunma füze tehlikesi mevcut.” ifadesini kullanıyor.
Dolayısıyla denizlerimizdeki tehditleri belirli bir dengede tutmak veyahut her gelişmeden haberdar olmamız için muazzam bir istihbarat, gözetleme ve keşif (ISR) kabiliyetimizin olması gerektiğinin altını çiziyor Şahin.
[Aksungur, gövdesinde taşıyabildiği mühimmatlarla da öne çıkıyor.]
SİHA’ları Türkiye kadar aktif kullanan ülke yok
Ankara’nın SİHA hamlesiyle muazzam bir ISR kabiliyetine kavuştuğunu anımsattıktan sonra şöyle devam ediyor:
“Bölgemizde S/İHA’ları bizim kadar aktif kullanan bir ülke yok. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, envanterindeki 14’ten fazla milli S/İHA ile denizlerimizi sürekli izliyor. Ege Denizi’ndeki silahlanma faaliyetleri sürekli raporlanıyor. ANKA ve Bayraktar TB-2 ile 16-20 saat kesintisiz gözetleme yaparken şimdi AKSUNGUR ile 50 saat yapabilecek bir konuma ulaşacak Deniz Kuvvetleri.
Aksungur’un 60 saate kadar çıkabilen havada kalış süresi. Ayrıca F-4 ve F-16’lar tarafından taşınabilen mühimmatları taşıma kapasitesine sahip. Tabi ki faydalı yük kapasitesi, Akıncı’ya göre daha farklı bir konsepte olmasından dolayı çok daha az.”
İhracat için gelecek dönemde sıkça isimlerini duyabiliriz
Anıl Şahin ile sohbetimizin sonunda çok kısa da olsa ‘ihracat’ kısmına da değinmek istiyoruz. Çünkü bu günlerde Türk SİHA’larının dünyanın dört bir yanına satılması söz konusu. Acaba Aksungur için de ilerleyen dönemde benzer bir gelişme olur mu?
Aksungur’un ANKA platformu üzerinden çok kısa sürede geliştirildiği bilgisiyle başlıyor cevabına Şahin. Dolayısıyla geliştirme aşamasında aşırı bir Ar-Ge harcaması olmamış.
Aksungur ile ANKA’nın sistemlerinin neredeyse tamamının ortak olduğunu bilgisini paylaşan Şahin, “Bu bilgi, Aksungur’un muadillerine göre daha ucuz bir birim maliyete sahip olacağına işaret ediyor. Hem sahada başarı sağlaması hem ucuza mal olması hem de TSK gibi referans bir ordunun tercih etmesi gibi etmenleri alt alta koyduğunuzda Aksungur’un ihracat şansının çok yüksek olduğunu düşünüyorum.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 23 Ekim 2021]