Merkez Bankası Faizi İndirecek mi?
TÜHA HABER / Türkiye’de herkesin gözü bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun alacağı karara çevrilmiş durumda. 6 Eylül’de 6,32’ye kadar gerileyen Amerikan Doları/Türk Lirası kuru dün kritik toplantıdan bir gün önce 8,65’i gördü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok uzun zamandır faizlerin bulunduğu seviyeden şikayetçi olduğu biliniyor. Zaten son bir yıl içinde Merkez Bankası guvernörlüğü görevine getirilen üçüncü kişi olan Şahap Kavcıoğlu, bir önceki başkan Naci Ağbal’ın faiz oranını yüzde 17’den yüzde 19’a yükseltmesinden bir gün sonra görevden alınmasıyla bu koltuğa oturmuştu.
PPK çekirdek enflasyonu dikkate alarak enflasyonu düşürür mü?
Yeni Şafak’taki köşesinde önceki merkez bankası başkanlarının faiz politikalarını eleştiren ve faizlerin düşürülmesinin gerekli olduğunu savunan Prof. Kavcıoğlu, katıldığı beş Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimine gitme yönünde tutum almadı.
Ancak 8 Eylül’de Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası’nın toplantısına katılan Merkez Bankası Başkanı’nın enflasyonda yükselişin geçici olduğuna inandıklarını ve gelişmiş ülkeler ile IMF’nin yönlendirmesinde olduğu gibi çekirdek enflasyon ve beklenen enflasyon göstergelerini daha çok önemseyeceklerini vurgulaması, bu ayki toplantıda bir indirimin mümkün olduğu yorumlarına neden oldu.
Peki yüzde 16 civarında olan çekirdek enflasyon gerçekten Merkez Bankası’na böyle bir manevra alanı bırakıyor mu?
Söylemlerine bakıldığında Merkez Bankası’nın yılın son çeyreğinde mutlaka bir faiz indirimine gitme kararında olduğunun anlaşıldığını söyleyen Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Hurşit Güneş, çekirdek enflasyonu dikkate alarak bu ay yapılacak bir indirimin özellikle kurda yukarı yönlü hareketliliği kaçınılmaz kılacağı görüşünde.
Prof. Güneş: ‘‘Ya yarınki (bugün-23 Eylül) PPK toplantısında küçük ölçekli indirime gidilecek ya bir sonraki PPK toplantısında daha büyük indirim yapılacak’’
VOA Türkçe’nin konuştuğu Prof. Güneş, ‘‘Merkez Bankası faiz indirir mi veya Merkez Bankası’nın indirmesi gerekir mi? Bunlar iki ayrı soru. Merkez Bankası, kriter olarak seçtiği enflasyon tanımını değiştirdi. Artık çekirdek enflasyona bakıyorlar, bu açık. Çünkü çekirdek enflasyonu hızlı bir faiz indirimi için rasyonel veri olarak algılıyorlar. Böylece daha rahat düşüşün mümkün olduğunu düşünüyorlar. Ancak bu durum Türkiye’de ekonomik gerekleri doğrultusunda değil de siyasetin ihtiyaçları doğrultusunda karar verildiği izlenimini yaygınlaştırıyor. Şu anda ortada iki olasılık bulunduğunu görüyorum. Ya yarınki PPK toplantısında küçük ölçekli indirime gidilecek ya da yarınki (bugünki) toplantıyı pas geçip bir sonraki PPK toplantısında daha büyük ölçekli indirim yapılacak. ‘0,25 ya da 0,50 gibi küçük ölçekli faiz indirimi kurlarda bir hareketlilik yaratmaz’ diye düşünülmesi bir yanılgı olacaktır. Her ne kadar piyasa ‘çekirdek enflasyon’ görüşü sonrası dolarda hareketliliğe başlamış olsa da daha gidecek yeri var. Kesinlikle yukarı yönlü bir hareket olur’’ dedi.
Profesör Hurşit Güneş, yüzde iki ya da yüzde üç gibi şok edici bir indirimin sonuçlarının da şok edici olabileceğini, kurda ciddi bir hareketliliğin gözlemleneceğini ifade etti.
Dr. Akman: ‘‘Kavcıoğlu, bu senenin sonuna kadar faiz indirmezse Ağbal ile aynı son onu bekleyecek’’
Ekonomist Cüneyt Akman ise Kavcıoğlu’nun Erdoğan’ın politikalarına uyum sağlamak için göreve getirildiğini, bu beklentileri karşılamaması halinde Mart ayında Naci Ağbal’ın karşı karşıya kaldığı görevden alma durumunun Kavcıoğlu için de kaçınılmaz olacağını dile getiriyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Dr. Akman, ‘‘Aslında geldiğimiz nokta itibariyle iktisadi yorum yapmak, iktisadın gerekleri üzerinde yorum yapmak anlamsız hale geldi. Naci Ağbal’ın nasıl gittiğini biliyoruz. Kavcoğlu da bu senenin sonuna kadar faiz indirimi yapacak, bu yapılmazsa onu da aynı son bekleyecek. Soru bu indirimi bu ay mı yapar yoksa gelecek ay mı? Merkez Bankası, Türkiye İstatistik Kurumu’nun tüm gayretlerine rağmen enflasyonda bu düşüşü sağlayamadı, piyasa faiz indiriminin talep edildiği sonbahara piyasa uygun olmayan şartlara yakalandı. Salgında yeni mutantlar çıkıyor, hammadde maliyetleri artıyor. Bir de bunlara ek olarak borsaların genel düşüş ortamında TL’nin diğer paralardan negatif ayrışmaya başlamadığı bir dönemde çekirdek enflasyona atıfla faiz indiriminin konuşuluyor olması şüyu vukuundan beter bir durum yarattı. Faiz indiriminin şaiyası veya ihtimali bile kuru hareketlendirdi. Faiz bu saatten sonra inerse olacağı belli. Kur elbette yükselir. Bu ayı da pas geçme gayreti gösterecektir Sayın Merkez Bankası yöneticileri. Ancak pas geçtikleri her ay üzerlerindeki baskı artacaktır. Bu sefer gelecek aylar için insanların endişesi daha çok artacak. Ama iki ay pas geçebilir mi? Bence mümkün değil. Dahası Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumun çözümü için faiz hamlelerine bel bağlamak faydasız. Türkiye o eşiği çoktan geçti’’ dedi.
HABER : Hilmi HACALOĞLU & İstanbul
[TÜHA Haber Ajansı, 23 Eylül 2021]