Mescid-i Aksa minberinden İslam dünyasına Gazze çağrısı
Mescid-i Aksa’da okunan cuma hutbesinde Arap-İslam dünyasına, İsrail’in 8 aydır soykırım savaşına maruz kalan Gazze Şeridi için harekete geçme çağrısı yapıldı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
TÜHA Haber’in ‘Diyanet Haber’e dayandırdığı haberine göre, İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’daki cuma hutbesini Şeyh İkrime Sabri okudu.
Şeyh Sabri, Gazze Şeridi’ne dua ile başladığı hutbesinde, yaklaşık 8 aydır İsrail’in gerçekleştirdiği soykırım savaşına yönelik sessizliği eleştirdi.
Arap ve İslam ülkelerinin Gazze Şeridi’ndeki savaşın neresinde olduğunu soran Şeyh Sabri, “Gazze’ye ilişkin tutumlarında, Arap ve İslam dünyasındaki hükümetler büyük bir hata ve suskunluk içindeler.” dedi.
Şeyh Sabri, Gazze Şeridi’nde kadın ve çocukların öldürüldüğüne vurgu yaptığı hutbede, “Arap ve İslam dünyasının liderleri, 8 ay geçmişken neredeler? Şefkat ve merhametleri yok mu? ifadelerini kullandı.
Batılı öğrencilere ve Filistin’i tanıyan devletlere teşekkür
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırılarını protesto amacıyla ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerdeki üniversite öğrencilerinin ortaya koyduğu tavrı selamlayan Şeyh Sabri, Filistin Devleti’ni tanıyan İspanya, İrlanda ve Norveç’e teşekkürlerini sundu.
Şeyh Sabri, İsrail’in Mescid-i Aksa’daki tarihi statükoyu da değiştirmeye çalıştığına dikkati çekerek, Mescid-i Aksa, Kudüs ve Filistin için dua etti.
Cuma namazı sonrası ayrıca Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden Filistinliler için gıyabi cenaze namazı kılındı.
İsrail polisinin baskısı bu hafta da devam etti
Harem-i Şerif’in El-Esbat (Aslanlı) Kapısı’nda kimlik kontrolü yapan İsrail polisi bazı Filistinlilerin girişine izin vermedi.
İsrail polisleri Mescid-i Aksa’ya girmeye çalışan yaşlı bir Filistinli ile Esbat Kapısı önünde bir genci gözaltına aldı.
Mescid-i Aksa’ya ilişkin statüko
Ürdün, 1994’te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden Yahudiler, 2003’ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail’in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği, diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa’ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.