MHP Genel Başkanı Bahçeli, “PKK’nın iftirasına sarılıp şerefli Türk askerini suçlayan kim varsa teröristtir”

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisince Manisa’daki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” başlıklı mitingde yaptığı konuşmada, Mithat Cemal Kuntay’ın “Eğilme” ve Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü Alkışlayamam” şiirlerini okuyan Bahçeli, CHP ve İYİ Parti yönetimlerinin, ABD’de Türkiye’nin aleyhinde konuştuklarını, emperyalizmin arkasına saklanıp Türkiye’yi taşladıklarını savundu.
“Türkiye’yi yenemezler”
Konuşmasında, Emperyalizm hesabına çalışan bir muhalefet anlayışının bulunduğunu ileri süren Bahçeli, “Çok açıktır ki zillet ittifakı Türkiye’nin karşısındaki mihraktır. Zillet ittifakı Türkiye’nin ayağına vurulmak istenen küflü prangadır.” ifadelerini kullandı.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de iktidarın yolu, yabancı başkentlerden geçmez, geçemez. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin üstünde bir güç ve kudretten de bahsedilemez. Zillet ittifakının siyaseti sömürgeleşmiş bir siyasettir. Zillet ittifakının siyaseti teslimiyetçiliğin lobi faaliyetidir. Bunlardan hayır gelmez. Çünkü zilletin sonu yoktur. Kılıçdaroğlu ne yapsa nafiledir; İP’ciler, Deva’cılar, Serokçular, oncular buncular, bilumum sol ve bölücü mihraklar neyle uğraşsa beyhudedir, Türk milletini geçemezler, Türkiye’yi yenemezler, Manisa’ya kast edemezler. Yemeni allıydı, dört yanı telliydi, bunların öyle olacağı ta başından belliydi. Akı kürekle atıp, karayı dirhemle satanlara milletimizin sırtı dönüktür. Zillet ittifakının yapacağı tek şey handa yiyip, kumda oynamak, sonra da çöp olmaktır.”
Bahçeli, partisince Manisa’daki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “2023’e Doğru: Aday Belli, Karar Net” başlıklı mitingde yaptığı konuşmada, İngiltere’den Hollanda’ya, Almanya’dan Belçika’ya, Bulgaristan’dan Çekya’ya birçok ülkede parlamenter sistem kaynaklı krizler yaşandığına dikkat çekti.
İngiltere’de neredeyse haftada bir başbakan değiştiğini kaydeden Bahçeli, “Şu trajikomik duruma bakınız ki bu ülkede başbakanların görev süreleri marulun bozulma süresiyle mukayese edilmektedir. Hükümetler yıkılıp siyasi anlaşmazlıklar derinleşmektedir. Türkiye’de ise Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle siyasi istikrar hamdolsun kurumsallaşmıştır. Koalisyonlar devri kapanmıştır, fakat zillet ittifakı tekrar bu solmuş ve sararmış sayfayı açmanın peşindedir. Hükümet buhranları bitmiştir, fakat zillet ittifakı bir kez daha söz konusu buhran dönemlerini yeşertmenin gayretindedir.” dedi.
Çevredeki ülkelerin siyasi istikrasızlıklara mahkum olmuşken, Türkiye’nin huzur ve istikrar adası gibi sivrildiğini, bu sistemin başarısının yarım kalmaması gerektiğini ifade eden Bahçeli, 2023 yılıyla birlikte Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci dönemine geçileceğini dile getirdi.
Parlamenter sistemin Türkiye şartlarında miadını doldurduğunu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ise yönetim hayatına kalıcı bir soluk, güçlü bir irade, etkin ve hızlı karar alma mekanizması kazandırdığını söyleyen Bahçeli, “Bu yeni sistem, ertelenemez milli ihtiyacın ve beka hassasiyetinin ortak akılla birleşmesinden doğmuş ve doğrulmuştur. 6+1 formatlı masanın kuru gürültüsü tamamıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne muhalefet üzerine bina edilmiştir. Yani etki-tepki üzerine şekillenmiş reaksiyoner bir sistem teklifi karşımızdadır. Zillet ittifakı şuursuzdur, derin bir gaflet çukurundadır.” ifadelerini kullandı.
“Barışsever olmak insanlığın yüksek bir seviyesidir”
Bahçeli konuşmasında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünyanın falan yerinde bir rahatsızlık varsa ‘bana ne’ dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla alakadar olmalıyız.” sözlerini hatırlatarak Kılıçdaroğlu’nun, ‘Ne işimiz var Suriye’de, ne arıyoruz Libya’da, ne yapıyoruz Irak’ta’ sözlerinin bizatihi Atatürk’le taban tabana zıt olduğunu, bütünüyle çeliştiğini öne sürdü.
Türkiye’nin dost çemberini genişleterek barışın tarafı olma yönünde hareket etmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, “Cumhuriyet’in kuruluş döneminden beridir Türkiye’nin güvenlik politikaları barışla daima beraber ele alınmış, birlikte değerlendirilmiştir. Barışsever olmak insanlığın yüksek bir seviyesidir. Geniş dünya görüşüne dayanan dış politika kapsamında diplomasi ve diyalog adımlarıyla çözemeyeceğimiz hiçbir sorunun olmayacağını bir an olsun hatırımızdan çıkarmamalıyız. Eğer milli bağımsızlığımızı korumak için kahramanca bir mücadele gerekiyorsa bu suretle güle oynaya vatanımızı, namusumuzu, bayrağımızı, milli haklarımızı savunuruz.”
“PKK’nın iftirasına sarılıp şerefli Türk askerini suçlayan kim varsa teröristtir”
Terör örgütü PKK tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı yönündeki iftiraların tedavüle sokulduğuna işaret eden Bahçeli, şöyle konuştu:
“Kahramanlarımız Pençe-Kilit Harekatı’yla girilemez denilen yerlere girince, Zap kontrol altına alınınca terör örgütü PKK, Türk askerinin kimyasal silah kullandığını alçakça tedavüle sokmuştur. Biliyoruz ki her hain korkaktır, yalancıdır, hainden dürüstlük de beklenmeyecektir. Terör örgütünün son çırpınışları vahim yalanlarla örtülmek istenmektedir. PKK’nın namussuz iftirasına önce CHP’li bir milletvekilinden destek gelmiştir. Ardından HDP’li bir milletvekili Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlamıştır. Hemen akabinde Türk Tabipleri Birliği Başkanı PKK’nın safına girmiş ve aynen demiştir ki: ‘Belli ki, sinir sistemini tutan toksik-zehirli kimyasal gazlardan biri kullanılmış durumda.’ Sonra tepkiler çığ gibi yükselince ‘öyle bir şey demedim ki ben’ sözleriyle kıvırmış, çark etmiştir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, bölücü terör örgütü PKK’nın iftirasına sarılıp şerefli Türk askerini suçlayan kim varsa teröristtir, şerefsizdir, haindir, suçludur, dökülen şehit kanlarının vebali onların üstündedir.”
Türkiye’yi soykırımcılıkla suçlayan bir milletvekilinin TBMM’de yerinin olamayacağını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“PKK’nın kara propagandasına nefes olan milletvekillerinin Gazi Meclis’in çatısı altında olmaları hepimiz adına yıkımdır. Bu bölücü serserilerin derhal TBMM’den atılarak mahkemeye çıkarılması şarttır, namus borcudur. Onların öğrencisi olmakla övünenlerin de hesabı sorulmalıdır. Türk Tabipleri Birliği’nin kapatılması, başkanının da bedel ödemesi haktır, hukuktur, devlet ve millet onurunun ertelenemez sorumluluğudur. Bunlara diyoruz ki haram olsun, şart olsun, yaptıklarınız boğazınıza koca bir dert olsun. Yurt içinde ve yurt dışında teröristlerle kahramanca mücadele edilirken dibimize kadar yanaşmış teröristlere tahammül edemeyiz, sabır gösteremeyiz, bunların provokasyonlarını alttan alamayız. İp inceldiği yerden kopar. Teröriste merhamet vatana ihanettir. Zulme sessizlik mazluma hakarettir.”
MHP’nin her zaman Türkiye, Türk milleti ve Türk askerinin yanında olduğunu vurgulayan Bahçeli, herkesi tam bağımsız lider ülke Türkiye’de kucaklaşmaya davet ettiklerini sözlerine ekledi.
[TÜHA Haber Ajansı, 24 Ekim 2022]