Milli Savunma Bakanlığı’ndan çok katmanlı hava savunma sistemi açıklaması
Bakanlık kaynakları, basın bilgilendirme toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Terör örgütü PKK’ya yakın yayın organlarının “Irak’ın kuzeyinde pek çok askerin şehit olduğuna” dair iddialarına ilişkin sorular üzerine kaynaklar, Pençe bölgesindeki operasyonların etkili ve başarılı şekilde sürdüğünü, Irak ile koordinasyonun hem olumlu hem de her geçen gün artarak devam ettiğini söyledi.
Kaynaklar, dönem dönem terör örgütüne müzahir basın yayın organlarında ve sosyal medyada gerçek dışı bazı yayınlar yapıldığına dikkati çekerek, şunları aktardı:
“Bunlar terör örgütünün son çırpınışlarından başka bir şey değil. Operasyon bölgesinde çatışmalar, sızma çabaları oluyor. Bunları biz kamuoyuna şeffaf şekilde açıklıyoruz. Bunun dışında terör örgütüne müzahir yayın organları tarafından yapılan gerçek dışı bütün açıklamalara ihtiyatla yaklaşılmasını tavsiye ediyoruz. Milli Savunma Bakanlığının açıklamalarının dışındaki açıklamalar dikkate alınmamalı. Son dönemde bölgede etkisiz hale getirilen terörist sayısının artması, kapsamlı ve sürekli operasyon evresine geçmemizle alakalı bir konu. Oradaki mağaralarda kalan teröristler var, onlar yavaş yavaş temizleniyor. Orası tamamen temizleninceye kadar operasyonlar devam edecek. Kilidin kapatılmasına çok uzak değiliz.”
“Irak ile sahadaki işbirliğinin artarak devam edeceğini öngörüyoruz”
Bakanlık kaynakları, terörle mücadelede kapsamında Irak hükümeti ile koordinasyonun nasıl devam ettiği, ortak operasyon yapılıp yapılmadığına dair sorulara, şu yanıtı verdi:
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son Irak ziyaretinde alınan kararlar çerçevesinde Irak hükümeti ile koordineli çalışmalarımız olumlu şekilde devam ediyor. Hem sahada hem de Irak tarafından alınan son kararlarda bunu açıkça görüyoruz. PKK’nın ‘yasaklı örgüt’ ilan edilmesi önemli bir adım ama biz tamamen ‘terör örgütü’ ilan edilmesini bekliyoruz. PKK ile bağlantılı üç organizasyonun kapatılmasını da önemsiyoruz. Sahadaki işbirliğinin artarak devam edeceğini öngörüyoruz.”
Suriye’nin kuzeyinde, Arap aşiretleri ile terör örgütü PKK/YPG arasında devam eden çatışmalarla ilgili son durum hakkında değerlendirmelerde bulunan kaynaklar, çatışmaların dönem dönem alevlendiğini dile getirdi.
Kaynaklar, “Deyrizor bölgesinde terör örgütü SDG ve YPG’nin yapmaya çalıştığı işlere oranın gerçek sahipleri olan yerel halk karşı çıkıyor. ABD’nin de o bölgeye oraya bir miktar SDG’liyi sevk ettiğine dair bilgiler var. İsrail ile İran arasında yaşanan gerginlik sonrası İran’ın bazı ABD üslerine de saldırısı olmuştu. ABD’nin yeni bir saldırı endişesiyle SDG’lileri bu bölgeye sevk ettiğini değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Rusya ile Suriye rejiminin ortak üs kurması
Bakanlık kaynakları, Rusya ile Suriye rejiminin Aynularab bölgesinde ortak üs kurduğuna dair haberlerle ilgili şunları söyledi:
“Barış Pınarı Harekatı sonrasında ABD ve Rusya ile iki mutabakat imzalamıştık. Bu mutabakatlar kapsamında terörist unsurların belli bir bölgeye çekilmesiyle ilgili tedbir alınması yer alıyordu. Biz o günden bugüne kadar bu kapsamda yapılacak her türlü çalışmayı olumlu olarak değerlendiriyoruz. Orada da Ruslar ile rejimin bir faaliyeti olduğu açık ve bizim tespitlerimizde de bu var. Bu çalışmayı terör örgütü PKK/SDG/PYD-YPG varlığının o bölgede zayıflaması olarak değerlendiriyoruz ve yakinen de gelişmeleri takip ediyoruz. Bizim için esas olan sınırlarımızın, halkımızın güvenliğidir. O bölgelerden bize herhangi bir taciz, saldırı olması durumunda da gerekli karşılığı her zaman misliyle veririz.”
Bakanlık kaynakları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı’nda çok katmanlı hava savunma sistemi oluşturulmasına yönelik kararla ilgili sorular üzerine, “Türkiye’nin hava ve füze savunmasını bir bütünlük halinde, çok katmanlı olacak şekilde sağlamaya yönelik olarak yerli ve milli radar ve hava savunma sistemleri ile birlikte komuta kontrol imkan ve kabiliyetlerimizi geliştirme çalışmalarımıza devam edilmektedir.” yanıtını verdi.
Yüksek Askeri Şura kararları
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, son Yüksek Askeri Şura toplantısı sonrasında alınan kararlara ilişkin sorular üzerine, TSK’da görevli general, amiral ve albayların terfi ve emeklilik işlemlerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile 3 ve 8 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri’nin ilgili maddeleri kapsamında yapıldığını aktardı.
YAŞ değerlendirmesine girecek general, amiral ve albayların, mesleki safahatlarının ayrıntılı olarak değerlendirildiğini, tüm çalışma, inceleme ve analizlerin, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki YAŞ heyetinin değerlendirmesine sunulduğunu, değerlendirmeler sonucu alınan kararların, Erdoğan’ın onayının ardından kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlatan bakanlık kaynakları, şunları kaydetti:
“Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gereği general ve amiral rütbelerine yükselebilmek için asgari lisans düzeyinde eğitim şartı aranmaktır. Bu kapsamda, yükselme sırasında bulunan albay rütbesinde bir personel, kaynağı ne olursa olsun, ilgili mevzuatta gerekli terfi şartlarını sağlaması halinde ve kadro ihtiyacı kapsamında, Sayın Cumhurbaşkanımız başkanlığındaki, Yüksek Askeri Şura heyetinin değerlendirmeleri neticesinde, dün olduğu gibi bugün de generalliğe ve amiralliğe yükseltilebilmektedir. Ayrıca büyük bir özveri ve onurla görev sürelerini tamamlayarak emekliye ayrılan personelimizin de özlük haklarına ilişkin herhangi bir hak kaybı bulunmamaktadır. Bu hususlara yönelik her türlü yasal düzenleme yapılmıştır.
Sosyal medyada iddia edildiği gibi 400’den fazla albayın emekli edildiği bilgisi doğru değildir, abartılı bir ifadedir. Emekli edilen albay sayısı çok daha azdır. Emekli bildirimleri personelin kişilik haklarını korumak maksadıyla sadece ‘kişiye özel’ yapılmaktadır. Emekli edilen albaylarla ilgili ortaya atılan iddialar doğru olmadığı gibi, TSK’nın ihtiyaçları doğrultusunda 455 albayın görev süresi 2 yıl süreyle uzatılmıştır. TSK’da her bir personel kıymetlidir. Emeklilikle ilgili tüm değerlendirmeler TSK’nın ihtiyaçları, personelin mesleki safahatı ve kadro durumuna göre yapılmaktadır.”