NATO Zirvesi: Doğu kanadının güçlendirilmesi hedefleniyor
MADRİD – TÜHA HABER / Madrid’te düzenlenen NATO liderler zirvesinde ittifakın geleceği açısından kritik kararlar alınacak. Zirve öncesinde ise İsveç ve Finlandiya’nın üyeliğine ilişkin olarak Türkiye ile yaşanan kriz aşıldı.
İspanya’nın başkenti Madrid’te NATO’ya üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları iki günlük bir zirve için bir araya geliyor. Zirvenin ana gündemi, Rusya’nın saldırganlığına karşı ittifakın alacağı önlemler olacak.
Bu liderler buluşması aslında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg açısından bir veda zirvesi olacaktı, ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının uzun vadeli ve kapsamlı etkileri nedeniyle Stoltenberg daha uzun bir süre görevinde kalacak gibi görünüyor. NATO’ya üye 30 müttefik ülke, yaşanan bu krizde deneyimli bir diplomatın ittifakın başında kalmasını istiyor.
NATO Genel Sekreterliğine 2014 yılında gelen 63 yaşındaki Norveçli siyasetçi Stoltenberg, bu zirvede tarihi kararlar alınacağına dikkat çekti. Alman haftalık haber dergisi Der Spiegel‘e konuşan Stoltenberg, buluşmanın önemine atfen “NATO’nun geleceğine ilişkin merkezi kararlar Madrid’te alınacak. Yeni bir stratejik konsept benimseyecek, savunma kabiliyetimizi güçlendirecek ve Ukrayna için kapsamlı bir yardım paketine karar vereceğiz” açıklamasını yaptı.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği
Zirvenin önemli gündem maddelerinden biri İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği olacak. Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerine itirazı nedeniyle Madrid zirvesinden uzlaşma çıkması zor görünüyordu. Ancak zirve öncesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında yapılan dörtlü görüşmede üyelik krizi aşıldı. Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında bu iki ülkenin NATO üyelik süreçlerine ilişkin üçlü memorandum imzalandı.
Buna göre, Türkiye İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğini desteklemeyi kabul etti. Finlandiya ve İsveç ise başta PKK olmak üzere terör örgütleriyle mücadelede somut adımlar atılması ve Türkiye’ye yönelik silah satış ambargosunun sonlandırılması yönünde güvence verdi.
Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında üçlü memorandum imzalandı Fotoğraf: Bernat Armangue/AP/picture alliance
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerine onay için bu ülkelerin PKK’nın faaliyetlerine engel olmalarına şart olarak öne sürmüştü.
Doğu kanadının güçlendirilmesi
Zirve toplantısının odağı ise daha çok ittifakın doğu kanadı olacak. Rusya’nın Ukrayna’ya başlattığı savaşın ardından Rusya kaynaklı tehdidin tahmin edilenden daha büyük olduğu anlaşıldı. Bu nedenle Rusya artık stratejik bir ortak olarak değil, ittifakta bir hasım olarak görülüyor.
NATO savunma bakanları iki hafta önce ittifakın doğu kanadında, yani Baltık Denizi’nden Karadeniz’e kadar olan bölgede askeri güçlerin ivedilikle takviye edilmesi gerektiğine karar vermişti. Stoltenberg, Madrid’teki zirvede de Batı’daki ittifak üyelerinden doğu kanadına daha fazla muharebe gücü gönderme sözü almak istiyor. Ancak bu takviye güçlerin gittikleri ülkelerde kalıcı olarak konuşlandırılması şimdilik öngörülmüyor.
Alman ordusundan Litvanya’ya muharebe birlikleri
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Haziran ayı başında Litvanya’daki NATO askeri gücünü artırma sözü vermişti. Buna göre planlanan yaklaşık 3 bin kişilik askeri gücün yarısı Almanya’da kalacak, ancak bir kriz durumunda Litvanya’ya hareket edecek. Diğer yarısı da dönüşümlü olarak Litvanya’da bulunacak.
Litvanya’ya diğer NATO ülkelerinden de 2 bir kişilik güç gönderilecek, böylece Almanya liderliğindeki NATO tugayı yaklaşık 5 bin kişilik askeri güçten oluşacak.
Almanya örneğinin “yeni bir asker konuşlandırma türü” teşkil ettiğine ve diğer NATO ülkelerinin de doğudaki müttefiklere muhabere gücü göndermeyi planladığına dikkat çeken NATO diplomatları, İngiltere, Fransa, Danimarka ve belki Kanada’nın bu tür vaatlerle öne çıkabileceğini söylüyor.
Litvanya’daki Alman birlikleri Fotoğraf: Michael Kappeler/dpa/picture alliance
NATO’nun manevra kabiliyetinin yükseltilmesi
Toplantıda alınacak kararların hızlı bir şekilde hayata geçirilmesi de isteniyor. İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, Brüksel’deki savunma bakanları toplantısında hızın çok önemli olduğunu ifade etmiş ve “Tankları Estonya’ya götürmek için 60 gününüz yok. Rusların Ukrayna’da yaptıklarına bakarsanız, bu süre içinde Estonya diye bir yer kalmayabilir” demişti.
NATO, birkaç yıl önce Ukrayna krizi sırasında Rusya’ya karşı caydırıcı bir kuvvet olarak Mızrak Ucu adlı bir gücü hayata geçirmişti. Ancak Ukrayna savaşında manevra kabiliyeti yüksek olan bu misyonun harekete geçirilmesi tahmin edilenden fazla bir zaman aldı, bu nedenle zirvede askeri birliklerin hızlı bir şekilde aktive edilmesi üzerinde de durulacak.
NATO birliklerinin hızlı harekete geçememesinin nedeni yaşanan lojistik sıkıntılar. NATO 2018 yılında Almanya’nın Ulm kentinde Ortak Destek ve Etkinleştirme Komutanlığı (JSEC) adlı bir birim kurmuştu. Bu birimin ulaştırma rotaları oluşturması, altyapıyı güçlendirmesi ve bürokratik engelleri kaldırması hedefleniyordu. Ancak Atlantik ötesinden ya da Almanya’dan doğu Avrupa ülkelerine savaş ekipmanı nakledebilmek için köprü, demiryolu ya da liman gibi ulaşım olanakları düşünülmedi. Soğuk Savaş dönemindeki lojistik imkanlar da Demir Perde’nin kalkmasının ardından ortadan kaldırılmıştı.
Doğu Avrupa ülkeleri kalıcı birlikler istiyor
NATO, Ukrayna savaşından bu yana doğu Avrupa ülkelerindeki askeri varlığını peyderpey artırdı. Polonya, Estonya, Letonya ve Litvanya’da daha önce oluşturulmuş olan savaş birliklerine bin ila 2 biner kişilik takviye güç gönderildi. Slovakya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’da yavaş yavaş kapsamının artırılması planlanan savaş birlikleri kuruldu.
NATO’nun hesaplamalarına göre Mart ayından bu yana 10 bini Polonya’da olmak üzere yaklaşık 100 bin Amerikan askeri Avrupa ülkelerine konuşlandırıldı. Ülkelerinde kalıcı askeri birlikler oluşturulmasını isteyen doğudaki ittifak üyeleri, özellikle ABD’ye baskı yapıyor. NATO diplomatları ise Biden yönetiminin NATO’ya verdiği bu desteğin yakında sona erebileceği gerçeğine de hazırlıklı olunması gerektiğini söylüyor. Öte yandan ABD’de 2024 yılında başkanlık seçimlerini Cumhuriyetçiler kazanır ve örneğin Donald Trump Beyaz Saray’a dönerse, o zaman NATO ve ABD arasındaki ilişkilerde canlanma tamamen de sona erebilir.
HABER : Bernd Riegert
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
[TÜHA Haber Ajansı, 29 Haziran 2022]