Perspektif: Karabağ Sorununda Ateşkesin Kısa Tarihi
TÜHA HABER / Karabağ’daki ilk ateşkes girişimleri nasıl başladı? Karabağ’daki ateşkes süreçlerine kimler müdahil olmuştur? Karabağ ile ilgili ateşkeslerin uygulanamamasının nedenleri nelerdir?
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi (UNEC) İktisat ve İşletme Bölümü öğretim görevlisi Araz ASLANLI, ‘Karabağ Sorununda Ateşkesin Kısa Tarihi‘ başlıklı Perspektif’nde (UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘na önemli açıklamalarda bulundu.
Araz ASLANLI, 27 Eylül 2020’de Ermenistan ile Azerbaycan arasında yeniden başlayan savaşın, Rusya ve Türkiye’nin müdahil olma, bölgedeki enerji projelerini hedef alma, büyük bir insani krize neden olma ve diğer ihtimaller dolayısıyla dünya gündeminin ana konularından birisi olduğunu söyledi.
Son yıllarda iki ülke arasında birkaç kez sıcak çatışma yaşansa da savaşın bu kez tahmin edilenden daha kapsamlı ve daha uzun süreli olmasının hemen akıllara eski ateşkes anlaşmasını ve yeni ateşkes girişimlerini getirdiğini ifade eden Araz ASLANLI, Ateşkes konusunda üç kez (10 Ekim, 17 Ekim1 ve 26 Ekim2 tarihlerinde) Rusya, Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) ara buluculuğuyla uzlaşmaya varıldığını açıkladı.
Araz ASLANLI, “Fakat çatışmalar hiç durmadı ve taraflar birbirlerini ateşkese uymama konusunda sürekli olarak suçlamaktadır. Ermenistan-Azerbaycan savaşında ateşkesin niteliğini ve savaşın tam durma ihtimalini daha iyi anlamak için Karabağ sorununda ateşkesin tarihine göz atmakta yarar vardır” dedi.
İLK ATEŞKES GİRİŞİMLERİ
İki ülke arasında en kapsamlı ve en uzun süre yürürlükte olan ateşkes anlaşmasının Mayıs 1994’te imzalansa da onun öncesinde ve sonrasında çok sayıda ateşkes girişimi olduğunu hatırlatan Araz ASLANLI, Eylül 1991’de Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’in bölgeyi ziyareti sonrasında 23 Eylül 1991’de Rusya’nın güneyindeki Jeleznovodsk kentinde Bakü ve Erivan yönetimlerinin Yeltsin ve Nazarbayev’in garantörlüğünde anlaşmaya vardığının altını çizdi.
Araz ASLANLI, “Jeleznovodsk Anlaşması Karabağ sorunundaki ilk ateşkes anlaşmasıydı. Fakat buna dayanılarak ek adımların da atılması gerekmekteydi. Ermenistan bu adımları atmayınca Azerbaycan tarafı ateşkese uyulmadığını göstermek üzere Rusya ve Kazakistan’dan bölgeye gözlemciler davet etti. 20 Kasım 1991’de Azerbaycan hükümetinin üyelerini (Devlet Sekreteri Tofig İsmayılov, Başbakan Yardımcısı Zülfü Hacıyev, İçişleri Bakanı Mehemmed Esedov, Başsavcı İsmet Qayıbov), adalet ve güvenlik yetkililerini (iki Rus generali, Kazak ve Rus gözlemcileri, Kazakistan İçişleri Bakan Yardımcısı Sanlal Dasumoviç Serikov ve diğerlerini), ayrıca ünlü gazetecileri taşıyan helikopter Ermenilerin kontrolündeki bölgeden açılan ateşle düşürüldü. Helikopterde bulunan herkes hayatını kaybetti ve bu saldırı Azerbaycan tarafında Ermenistan’ın ateşkes konusundaki samimiyetine olan inancı baltaladı” diye konuştu.
Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmaların sona erdirilmesine yönelik sonraki ciddi girişimlerin İran’dan geldiğini söyleyen Araz ASLANLI, 24 Şubat 1992’de İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti taraflar arasında ara buluculuk yapmak amacıyla bölgeyi ziyaret ettiğini, taraflar arasında ateşkes için temel konularda uzlaşma çalışmaları sürerken Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Hocalı kentini işgal ettiğini ve burada büyük bir katliam yaptığını aktardı.
Araz ASLANLI, “Bu arada Ocak 1992’de Ermenistan ve Azerbaycan’ın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’na (AGİK) üye olmasıyla birlikte konu bu teşkilatın gündemine de taşındı ve 24 Mart 1992’de Helsinki’de toplanan AGİK Dışişleri Bakanları Konseyi Karabağ sorununun çözümü için Minsk’te bir konferans yapılması yönünde karar aldı. Minsk Konferansı’nın başkanı AGİK adına iki taraf arasında ara buluculuk çalışmalarına başladı. Öte yandan İran’ın bir sonraki benzer girişimi de ateşkes açısından başarısızlıkla ve Azerbaycan açısından ise topraklarının işgaliyle sonuçlandı” açıklamasında bulundu.
“7 Mayıs 1992’de Tahran’da Azerbaycan Devlet Başkanı Vekili Yagub Memmedov, Ermenistan Devlet Başkanı Levon Ter-Petrosyan ve İran Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani arasında gerçekleştirilen görüşme sonucunda sekiz maddeden oluşan bir anlaşma imzalandı” diyen Araz ASLANLI, “Ama ertesi gün Ermenistan ordusu bölgenin anahtarı konumundaki Şuşa’yı, 17 Mayıs 1992’de ise bölgeyi Ermenistan’a bağlayan Laçin’i işgal etti” diye konuştu.
Araz ASLANLI, 26 Ağustos 1992’de Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev’in ateşkes için yeni bir girişimde bulunduğunu belirterek, 27Ağustos 1992’de ise Minsk Grubu Başkanı Mario Rafaelli sırasıyla Azerbaycan’ı ve Ermenistan’ı ziyaret ederek ateşkes yapılması ve Minsk Konferansı için görüşmelere başlanması çağrısını yaptığına değindi.
Azerbaycan, Ermenistan ve Kazakistan dışişleri bakanları arasında 27 Ağustos 1992’de Alma Ata Bildirisi imzalandığını ifade eden Araz ASLANLI, 3 Eylül 1992’de
tarafların Minsk Grubu’nun da çağrılarına uyarak bu belgeyi uygulamak için Ermenistan’ın sınırdaki İcevan rayonunda protokol de imzaladıklarını, fakat Ermenistan’ın kısa süre sonra Alma Ata Bildirisi’nden çekildiğini açıkladığını ve Kazakistan’ın ikna çabalarının da sonuçsuz kaldığını kaydetti.
Araz ASLANLI, “Bir sonraki girişim ise Rusya’dan gelmiştir. 19 Eylül 1992’de Rusya’nın ara buluculuğuyla Soçi kentinde Azerbaycan, Ermenistan, Rusya ve Gürcistan savunma bakanları 25 Eylül 1992’den itibaren ateşkesin sağlanması ve başka konularda anlaşma imzalamıştır. Fakat bir yandan iki tarafın sürekli birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçlaması diğer yandan Ermenistan’ın Azerbaycan içerisindeki eski Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi (DKÖB) Ermenilerinin görüşmelere resmi sıfatla katılması yönündeki ısrarları nedeniyle bu anlaşmaya da uyulmamıştır” dedi.
1992 Ekim’inin ortalarından itibaren arabuluculuk faaliyetlerini yoğunlaştıran Birleşmiş Milletler (BM) genel sekreterinin özel elçisi Jack Maresca’nın çabaları da aynı nedenlerle sonuçsuz kaldığını ifade eden Araz ASLANLI, 20 Şubat 1993’te Roma’da Azerbaycan, ABD, Ermenistan ve Rusya temsilcileri ile Minsk Konferansı Başkanı Rafaelli’nin katıldığı görüşmeler başladığına dikkat çekti.
Araz ASLI, görüşmeler sonucunda tarafların ateşkesin tam olarak sağlanması ve bölgeye gözlemcilerin gelmesi konusunda uzlaşmaya vardığını, fakat Ermenistan’ın 27 Mart 1993’te Azerbaycan’ın Kelbecer rayonuna yönelik saldırı başlattığını ve burayı işgal ettiğini söyledi.
Kelbecer’in işgali üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) aldığı 822 sayılı kararda işgal kınanarak bir an evvel işgale son verilmesi istendiğini hatırlatan Araz ASLANLI, bu süreçte çok sayıda diğer devlet ve uluslararası kuruluşun Ermenistan’dan saldırılarını durdurmasını ve işgallere son vermesini istediğini belirtti.
Araz ASLANLI, “3 Mayıs 1993’te Rusya Devlet Başkanı Yeltsin’in öncülüğünde Rusya, Türkiye ve ABD, AGİK süreci çerçevesinde bir barış girişimi başlattıklarını açıklamıştır. Taraflar 14 Mayıs 1993’e kadar Ermeni güçlerinin Kelbecer’i boşaltmasını, 17 Mayıs 1993’ten itibaren de AGİK çerçevesinde barış görüşmelerinin devam ettirilmesini öngören bir plan sunmuştur. Ancak Azerbaycan planı kabul etse de Ermenistan buna yanaşmamıştır” dedi.
“3-4 Haziran 1993 arasında AGİK üyesi dokuz ülkenin (ABD, Rusya, Fransa, Türkiye, İtalya, Almanya, Çek Cumhuriyeti, İsveç ve Belarus) temsilcilerinin Roma’da yaptığı görüşmede BMGK’nin 822 sayılı kararının uygulanması ve AGİT çerçevesinde görüşmelere devam edilmesine yönelik “Acil Eylem Planı” kabul edilerek taraflara sunulmuştur” açıklamsında bulunan Araz ASLANLI, “Acil Eylem Planı’na göre 15 Haziran 1993’ten itibaren Ermeni tarafı Kelbecer’i tamamen boşaltmaya başlamalı, 20 Haziran 1993’te boşaltılma işlemi tamamlanmalı ve 1 Temmuz 1993’ten itibaren AGİK’in 50 gözlemcisi bölgeye yerleştirilmelidir. Ardından 7 Ağustos 1993’ten geç olmamak kaydıyla Minsk Konferansı çerçevesinde görüşmelerin yeniden başlaması gerekmektedir” ifadesini kullandı.
Araz ASLANLI, Azerbaycan’ın “Dokuzlar”ın bu barış planını kabul ettiğini ve imzaladığını, Ermenistan’ın ise bu planı kabul edeceğini söylese de Azerbaycan içerisinde yaşanan karışıklıklardan (darbe girişiminden) yararlanarak Azerbaycan topraklarına yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını aktardı.
26-28 Haziran 1993 arasında düzenlenen saldırılar sonucu Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Ağdere rayonunu, 23-24 Temmuz 1993 arasında ise Azerbaycan’ın Ağdam rayonunun büyük bir kısmını işgal ettiğini söyleyen Araz ASLANLI, “29 Temmuz’da toplanan BMGK konuya ilişkin 853 sayılı karar almıştır. Rusya’nın ara buluculuğuyla 18 Ağustos 1993’te ateşkes konusunda yeni bir uzlaşmaya varılmış, fakat bu süreç Azerbaycan’ın Füzuli ve Cebrayıl rayonlarının 23 Ağustos 1993’te işgal edilmesiyle sonuçlanmıştır” diye konuştu.
Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi (UNEC) İktisat ve İşletme Bölümü öğretim görevlisi Araz ASLANLI, genel olarak 1993 sonuna kadar Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgale, BMGK (874, 884 sayılı) yeni kararlar almaya, AGİK’in de yeni acil eylem planları sunmaya devam ettiğini belirterek, bu kararların ve acil eylem
planlarının hepsinde Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün vurgulandığını, işgal edilmiş toprakların derhal ve kayıtsız şartsız boşaltılması talep edildiğini, fakat ne BMGK kararlarının ne de acil eylem planlarının uygulanmadığını kaydetti. (devam edecek)
HABER : Ataner YÜCE
***
ARAZ ASLANLI
Kafkasya Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (Qafqaz Beynəlxalq Münasibətlər və Strateji Araşdırmalar Mərkəzi, QAFSAM) başkanıdır. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde gerçekleştiren Aslanlı yüksek lisans ve doktora çalışmalarını da Ankara Üniversitesi’nde tamamlamıştır. Azerbaycan Devlet Gümrük Akademisi’nde, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi (UNEC) Türk Dünyası İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ve Hazar Üniversitesi’nde dersler vermektedir. Azerbaycan iç ve dış politikası, Karabağ sorunu, Hazar’ın statüsü, eski Sovyet coğrafyasındaki diğer etnik sorunlar, enerji, Türk dış politikası ve Kafkasya’ya ilişkin yayımlanmış çok sayıda kitabı ve makalesi bulunmaktadır.
[TÜHA Haber Ajansı, 09 Kasım 2020]