Rusya Taleban’la İlişkisinde Neyi Hedefliyor?
TÜHA HABER / Rusya, Taleban’ın Afganistan’da kontrolu ele geçirmesinden sonra fırsat ve risklerle dolu bu durumu nasıl değerlendirebileceğini belirlemeye çalışıyor. Rusya, Taleban’ı bir terör örgütü olarak tanımlasa da Taleban liderleriyle uzun yıllardır görüştüğü, hatta bu liderleri Moskova’ya davet ettiği biliniyor. Batılı ülkeler, ABD ve NATO’nun Afganistan’dan çıkışını kaygıyla izliyor ve özellikle Afgan kadınların ve kızların İslamci örgütün baskısı altında kalacağından kaygılanıyor. Ancak bu alanda Rusya, farklı bir bakış açısı sergiliyor.
Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vassili Nebenzia, Taleban’ın Kabil’i almasından bir gün sonra, 16 Ağustos’ta BM Güvenlik Konseyi’nde düzenlenen acil toplantıda “Paniklemeye gerek yok” şeklinde konuştu. Nebenzia, Moskova’nın Kabil’deki büyükelçiliğinin normal işlevini sürdüreceğini söyledi.
Büyükelçi Nebenzia, “Hızlı ve barışçı bir geçiş sağlanması, Afganistan’da istikrarın ve çatışma sonrası iyileşme sürecinin devreye girmesi bizi yakından ilgilendiriyor” dedi.
Rusya, Afganistan’a müdahale konusunda geçmişte kötü bir deneyime sahip.
Rus askerleri, 1979 yılında İslamcı Afgan Mücahitleri’yle savaşan komünist Afgan hükümetine destek için ülkeyi işgal etmişti. Hızla sona erdirileceği düşünülen bir askeri operasyon neredeyse 10 yıl sürdü. Çok sayıda Sovyet askeri hayatını kaybetti ve bu müdahalenin Sovyetler Birliği’ne maliyeti çok yüksek oldu. Rus askerleri Afganistan’dan çekildikten sonra ülkedeki komünist rejim çöktü.
Rusya’nın bugünkü en büyük kaygılarından biri, İslamcı aşırılık yanlılarının ve militanların Orta Asya’daki Rus müttefiği ülkelere gitmesini engellemek.
Büyükelçi Nebenzia da “Rusya Federasyonu’nun Afganistan’da sadece IŞİD, El Kaide ve bunlarla ilişkili gruplar başka olmak üzere teröristlerle bağı olmayan siyasi güçlerle iletişim içinde olacağının altını çizmek istiyoruz” dedi.
Washington’daki düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nden Mark Simakovsky, “Rusya’nın açısından bakıldığında seçenekleri olmadığı görülüyor. Bir kenara çekilip bekleyemezler” diyor.
Afganistan’daki ekonomik çıkarlarını ve güvenliğini korumak isteyen Kremlin, bunu başarmak için Taleban’la görüşme yolunu seçiyor.
Uluslararası Kriz Grubu’nun Avrupa ve Orta Asya Programı Direktörü Olga Oliker, Taleban için, “Afganistan, Taleban kontrolunda. Ticaret yapmak istiyorsanız, Orta Asya’nın güvenliği konusunda garanti almak istiyorsanız, madencilik hakları elde etmek istiyorsanız şu an için ilişki içinde olmanız gereken grup, Taleban” şeklinde konuşuyor.
Bu ayın başında Tacikistan ve Özbekistan’la ortak askeri tatbikatlar düzenleyen Moskova, bu Orta Asya ülkelerine komşu bölgelerde kontrolu ele geçiren Taleban’a karşı bir gövde gösterisi yapmayı da ihmal etmedi.
Rusya ayrıca ABD’nin Afganistan’dan çekilmesini, Ukrayna ve Venezuela örneklerinde olduğu gibi Washington’la müttefik ülkelere karşı bir propaganda aracı olarak kullanıyor.
“Rusya’nın şu andaki önceliği, nüfuzun kullanarak oluşan boşluğu doldurmak ve Taleban’la yıllar öncesine giden ilişkilerinden çıkar sağlamak” diyen Mark Simakovsky, Rusya’nın “Taleban’ın zaferini, ABD’nin zayıflayan küresel gücünün bir işareti olarak göstermeye ve ABD’nin dünya genelindeki çıkarlarına zarar vermeye çalıştığını” kaydediyor.
Moskova’nın nihai hedefi, kendi bölgesel etki alanını güçlendirmek için Washington’un Afganistan’dan çekilmesiyle oluşan boşluğu doldurmak.
Haber: Ayaz Gül / VOA
[TÜHA Haber Ajansı, 25 Ağustos 2021]