Analiz: Rusya-Ukrayna Savaşının Bir Yılı
Bu analizde Rusya-Ukrayna savaşının askeri boyutuna yönelik bir değerlendirme yapılmış ve bu kapsamda tarafların mevcut askeri görünümü değerlendirilmiştir.
Dr. Öğr. Üyesi Murat Aslan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi
Rusya-Ukrayna savaşı uzadıkça savaşın sonuçları olumsuz yönleriyle kendini hissettirmektedir. Tarafların zafer umudu savaşı beslerken Batılı ülkeler ile Rusya arasında Ukrayna bir mücadele alanı haline dönüşmüştür. Mevcut gidişat savaşın beklenenden daha uzun süreceği ve insani bağlamda maliyetin artacağı emareleri vermektedir. Bu analizde savaşın ilk yılında Rusya ve Ukrayna odaklı bir askeri analiz yapılarak bahis konusu maliyet ortaya konmuştur. Öte yandan savaşın sosyal, ekonomik ve insani gibi diğer maliyetlerinin ölçülmesine yönelik ilave analizlerin gerekli olduğunu da belirtmek gerekir. Bu analizde Rusya-Ukrayna savaşının askeri boyutuna yönelik bir değerlendirme yapılmış ve bu kapsamda tarafların mevcut askeri görünümü değerlendirilmiştir.
PERSONEL VE SİVİL ZAYİAT DURUMU
Savaşın başladığı 28 Şubat 2022’den itibaren tarafların verdiği kayıpları ve takviyeleri doğru rakamlara dökerek analiz etmeyi iki tarafın savunma bakanlıkları yapabilir. Nitekim kayıplarla ilgili doğru rakamlar özellikle Rus cenahında açıklanmamaktadır. Batılı basın organlarıysa
farklı rakamlar üzerinden yayımda bulunmaktadır. Örneğin İngiliz yayın kuruluşu BBC, Amerikalı kaynaklara dayanarak her iki tarafın
Kasım 2022 itibarıyla 200 bin civarında asker kaybı olduğunu iddia etmiştir.
Aynı yayın kuruluşunun Şubat’ta yayımladığı haberdeyse Ukrayna Savunma Bakanlığına referans verilerek günde ortalama 824 Rus askerinin öldüğü ve toplam Rus kaybının (yaralılar hariç) 137 bin 780 olduğu iddia edilmiştir.
Bu rakamlar propaganda maksatlı olabileceği gibi Ukraynaordusunun raporlarını da yansıtabilmektedir. Nitekim Ukrayna Savunma Bakanlığının 28 Şubat 2023’te sosyal medya üzerinden yayımlamış olduğu infografikte Rusların 149 bin 240 askerinin muharebe dışı bırakıldığı iddia edilmektedir. Ruslar ise yaptıkları iki açıklamayla asker zayiatını önce 5 bin 937, müteakiben 12 bin 538 şeklinde duyurmuştur.
Ancak yapılan en iyimser tahmin Rusların 100 binin üzerinde zayiat verdiğini ancak bu rakamın kötü durum senaryoları dikkate alınırsa 200 bin seviyesine yaklaştığını ortaya koymaktadır. Ukrayna cenahındaysa asker zayiatının 100 bin civarında olduğunu iddia etmek mümkündür. Asker zayiatı durumunu anlamlı kılmak adına benzer harekatlarla karşılaştırmak yerinde olacaktır. Bu kapsamda Irak’a Özgürlük Harekatı’nın ilk yılında ABD’nin asker kaybı 486 olmuştur. Böyle bir farklılığın nedenleri ele alındığında birçok dinamiğin bileşkesinin analiz
edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Irak Savaşı’nda hasımlar arasındaki askeri bağlamda nitelik dengesizliği, Irak’a sempati duyan ülkelerin çok az sayıda olması, hiçbir dış askeri desteğin olmaması ve demografik çeşitliliğin zafiyet oluşturması gibi hususlar ön plana çıkartılabilir. Ayrıca bu iki savaşta asker kaybında görülen sayısal farklılık toplumsal adanmışlığa ve savaşa devam azmine de bağlıdır.
Asker kaybının yanında sivil kaybın da ele alınması dikkate değerdir. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliğine referans verilen Statista
çalışmasında Ukrayna’nın sivil can kaybı sayısı 15 Ocak 2023 itibarıyla 488’i çocuk 8 bin 101 ve yaralı sivil sayısı ise 962’si çocuk 13 bin 479 olmuştur.
Komiserliğin 21 Şubat 2023 tarihli duyurusunda Rusya’nın Ukrayna’da işgal altındaki topraklar dışında sivil zayiatının 130’u yaralı ve 30’u ölü olmak üzere toplam 160 olduğu, Kırım ve Sivastopol’de ise 15’i yaralı ve 6’sı ölü olmak üzere 21 olduğu ifade edilmiştir.
Ancak Donetsk ve Luhansk bölgelerine yönelik sağlıklı veriler mevcut değildir.
Bu rakamlar ABD’nin Irak müdahalesiyle karşılaştırıldığında –yine Statista’ya göre– 2003’te başlayan Irak işgalinin sadece ilk yılında 12 bin 152 sivil hayatını kaybetmiştir.
Bu rakamlara göre sivil kaybı bağlamında iki savaş arasında büyük bir nicelik farkı bulunmamaktadır. Ayrıca Irak Savaşı’nda sivil zayiatın müteakip yıllarda gayrinizami harbin öne çıkmasıyla dikkate değer bir artış gösterdiği anlaşılmaktadır. Benzeştirme yapılırsa savaşın
uzaması halinde sivil can kayıplarında artışın kaçınılmaz olduğu ifade edilebilecektir.
Öte yandan Rusya’nın kullandığı kısa ve orta menzilli roket ve füzelerin meskun mahallerde can kaybını artırdığı dikkate alınırsa sivil can kaybının asli nedenine yönelik tespitte bulunulabilecektir. Nitekim sivil zayiat ekseriyetle Ukraynalılara aittir.
SİLAH, ARAÇ VE GEREÇ KAYIPLARI
Tarafların harp silah, araç ve gereçleri kaybının çok yüksek düzeyde olduğu bilinmesine rağmen bu bağlamda yeterli veri bulunmamaktadır. Rusya ve Ukrayna’nın silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve “serseri” mühimmat (İran yapımı Şahid) kullanması, yaratıcı çözümlerle dronelara
havan mermisi gibi klasik mühimmatın entegre edilmesi veya akıllı mühimmat kullanımı gibi faktörler asker zayiatının yanında tahrip edilmiş harp silah, araç ve gereçlerinin sayısını artırmıştır.
Ayrıca radar izi düşük olan bahse konu platform ve mühimmatın tespiti ve tahribinde yaşanan güçlüğün de dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer bir ifadeyle zırhlı araçlar, hava savunma sistemlerinin etki edemedikleri küçük ama akıllı sistemlerle tahrip edilebilmiştir.
Öte yandan her iki ordunun kara sistemlerinin modernize edilmemiş olması drone gibi hava platformlarının etkinliğini artırmış ve bu nedenle asker kaybı da üst düzeye çıkmıştır. Savaşın ilk yılında Rusya cenahında dikkat çeken husus savaşa sürdüğü silah, araç ve gerecin
eski nesil olmasıdır.
Beka savaşı veren Ukrayna halkının yüksek miktarda sivil zayiata rağmen kamuoyu desteğinin Rus halkına göre yüksek düzeyde olduğu ve bu nedenle savaşın sonucuna etki edecek siyasi kararlılığın Ukrayna lehine olduğunu vurgulamak gerekmektedir.
Savaşın ilk yılında Rusya cenahında dikkat çeken husus savaşa sürdüğü silah, araç ve gerecin eski nesil olmasıdır. Rusların küresel savunma sanayii pazarına sunduğu T90 tankları gibi modern silah sistemlerine pek rastlanmamış ancak kısmi seferberlik sonrasında modern teçhizatın cepheye nakledildiği görülmüştür. Kullanılmakta olan eski nesil silah ve mühimmatın da bakım ve idame sorunları olduğu anlaşılmıştır.
Bu kapsamda T62, T64B ve T72 tankları, 2S6 ve SA-8 cinsi hava savunma sistemleri, 2S1 ve 2S3 gibi obüsler ya yol kenarlarında terk edilmiş ya da tahrip edilmiş bir halde sosyal medyaya konu olmuştur. Rusya bir yandan bakım ve yedek parça eksikliği nedeniyle envanterindeki askeri araçları muharebe sahasına sürememiş diğer taraftan savaşın temposuna ayak uyduramamıştır.
Rus ordusunun kış yaklaşırken önce Kiev ve sonra Dinyeper’in batısından geri çekilmesinin sonrasında toparlanma gayretini ön plana çıkarttığı görülmüştür. Ukrayna Savunma Bakanlığının yayımlamış olduğu 28 Şubat 2023 tarihli veri Rusların kayıplarına yönelik bir projeksiyon sunmaktadır.
Rakamların doğruluğunun teyide muhtaç olduğu bilinse de Rus kayıplarının yüksek olduğuna yönelik kanaat güçlüdür. Nitekim tank, zırhlı araç ve ateş destek vasıtalarının miktarları ele alındığında normal büyüklükte silahlı kuvveti olan bir ülkenin envanterinden fazla silah, araç ve gereç kaybı olduğu anlaşılmaktadır. Örnek vermek gerekirse Türkiye envanterindeki 4 bin 500 tank ile NATO’nun en büyük tank sayısına sahipken 22 bin tankı olan Rus ordusunun Ukrayna karşısında tank kaybının 3 bin 388 olduğu görülmektedir. Rus kayıplarına yönelik Ukrayna Savunma Bakanlığının yayımladığı veriler İnfografik 1’de yer almaktadır.
Ukrayna cenahındaysa durum biraz farklıdır. Her ne kadar Rus kökenli silah ve askeri araç envanterine sahip olsa da Ukrayna dış yardımlarla Ruslara karşı bölgesel üstünlük sağlayabilecek silah sistemlerine ulaşabilmiştir. Hava savunma ve tanksavar sistemlerinin yoğun olarak tedarikini sağlayan Ukrayna ordusu ihtiyaç duyduğu hafif mühimmata da ulaşabilmiştir.
Ancak Ukrayna’ya sağlanan mühimmat desteği Batılı ülkelerin stoklarını erittiği için Avrupa’nın savunmasında zafiyete yol açmıştır. Topçu mühimmatını örnek vermek gerekirse Ukrayna’nın haftada 40 bin mühimmat sarfına karşın bu mühimmatı üreten CSG isimli firmanın yıllık üretimi ancak 80-100 bin düzeyindedir. Şirket üretimini artırmak için istihdam artırıcı tedbir alırken üretim kapasitesini yıllık 270-300 bine çıkarabilmiştir.
NATO’nun standart mühimmatı dahil olmak üzere en büyük top mermisi üreticisinin yılda üretebildiği top mühimmatı miktarı eksilen envanteri tamamlamak bir yana Ukrayna ordusunun ancak yedi haftalık ihtiyacına hitap edebilmektedir. Öte yandan Rusya’nın envanterindeki tüm silah ve mühimmatını Ukrayna harp alanına sürmediği dikkate alındığında Batılı ülkeler Ukrayna’da kaybetme riskine katlanamayacağı bir yola girmiştir.
Diğer bir ifadeyle NATO ülkelerinin gerileyen stokları zaten sorunlu olan harbe hazırlık düzeyini menfi etkilemiş, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı direnmesine endekslenen bir strateji tercih edilmiştir. (devam edecek-Analiz: Rusya-Ukrayna Savaşının Bir Yılı’nda Roket ve Füze Kullanımı)