Ukrayna Kendine Zarar Mı Veriyor?
Ukrayna Rus topraklarında ilerleyerek risk aldı ve sonunda Rusya’dan daha fazla asker kaybedebilir.
Başlangıçtaki başarılara rağmen, Rusya’ya yönelik bu harekât, Ukrayna’nın en yetenekli birliklerinde kayıplara yol açabilir ve Donetsk’teki birliklerin hayati önem taşıyan takviyelerden mahrum kalmasına neden olabilir. Üstelik cephe hattının Rus topraklarına doğru genişlemesi Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini daha da zorlayacağı için bundan en çok Rusya faydalanabilir. Bu durum, Ukrayna’nın Rusya’ya yönelik önceki saldırılarında elde ettiği somut kazanımların az olmasıyla birleşince, Kiev’in saldırıda kullandığı kaynakların ve uğradığı potansiyel kayıpların, olası stratejik kazanımlarla başarıya ulaşabileceği yönelik tartışmaları gündeme getirdi.
Ukrayna güçleri için Kursk bölgesinde kalıcı bir varlık oluşturmaya çalışmak ise tedarik hatları Rus ateşine karşı savunmasız olacağından ve Ukrayna’nın elindeki sınırlı rezervlerden dolayı zorlu olacaktır.
Diğer yandan Ukrayna’nın iddia ettiği uluslararası hukuk bağlamındaki haklılığına da bu operasyon zarar verebilir. Ukrayna’nın Batı’dan aldığı sürekli askeri destek sayesinde kazandığı yeni savaş gücü bu saldırının planlama ve uygulamasında oldukça etkili. Bu da şartların BM 51. Madde’deki meşru müdafaa hükmünü tartışmalı hale getiriyor.
Sonuç
Ukrayna son iki yıldır olduğu gibi bu savaşı sürdürmeye devam etmesi oldukça güçleşiyor. Bunu yapabilecek insan gücüne ya da mühimmat deposuna sahip değil. Rusya çok daha büyük bir orduya sahip ve Ukrayna Rusya ile eşit şartlarda savaşmaya devam edemez. Birçok açıdan üstün olan Rus ordusuyla açık savaş alanında karşı karşıya gelmek yerine, Ukrayna’nın kuvvetlerinin mevcut güç ve silahlarına daha uygun taktikler kullanması gerektiği açık. Eğer savaşta kalmak istiyorsa çok daha asimetrik tarzda bir savaşı benimsemesi gerektiği telkinleri arttı.
Fakat bu saldırının da kendi iç limitleri mevcut. Ukrayna ordusu ne kadar ilerlerse, birliklerin ikmal yollarının kesilmesi riski de o kadar artacaktır ki zaten Ukrayna’nın Moskova’ya doğru asker gönderdiği ya da bu yönde hava saldırıları gerçekleştirdiği bir çatışma planlamadığı anlaşılabilir.
Tabii ki bu saldırı, daha fazla tırmanışa doğru atılan bir adım ve Rusya’nın nasıl tepki vereceğini bilmediğimiz için ek riskler var. Ukrayna askerlerinin cüretkarca toprak ele geçirmesinin Putin’i taviz vermeye teşvik etmesi umuluyor ama Kremlin şu anda daha da sertleşmiş durumda. Öyle ki Eski Rusya Devlet Başkanı ve mevcut Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcı Dimitri Medvedev, saldırının ardından Rus güçlerini Kiev ve diğer Ukrayna şehirlerini ele geçirmeye çağırdı.
Bu sebeple, Kremlin’in ani yok ediş saldırılarından duyulan endişeyle daha fazla ilerlemeyi tercih etmeyecek Ukrayna birlikleri, Rusya’nın dengesini bozacak ani başka manevralar gerçekleştirebilir. Burada önemli olan Kiev’in dengeyi koruması ve Batılı ortaklarını dikkate aldığını göstermesidir.
[1] https://www.reuters.com/business/energy/gas-transit-flows-are-normal-amid-reported-clashes-near-russias-sudzha-kyiv-says-2024-08-07/
[2] https://www.economist.com/europe/2024/08/08/ukraine-surprises-with-a-high-stakes-raid-into-russia
***
Yazar hakkında
Dr. Tolga SAKMAN
Kocaeli Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünü bitiren Tolga SAKMAN aynı yıl Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (SAREN) Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans Programına başlamış ve “Türk Diasporası’nın Avrupa Siyasal Sistemine Katılım Süreçlerinin Analizi: Almanya, Hollanda, Belçika” konulu tezi ile mezun olmuştur. Doktora çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı’nda “Başkanlık Sisteminde Güvenlik Yönetimi” konulu tezi ile tamamlamıştır.
2012 yılında Türk-Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) bünyesinde Uzman Yardımcısı unvanıyla başlayan görevine daha sonra Uzman ve son olarak da kurum bünyesinde kurulan Milli Savunma ve Güvenlik Enstitüsü’nde Temmuz 2018’e kadar Direktör olarak devam etmiştir. 2016 yılında Nişantaşı Üniversitesi’nde Rektörlük Koordinatörü ve Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde Öğretim Elemanı olarak göreve başlayan SAKMAN Mayıs 2018’e kadar bu görevlerini sürdürmüştür. Diaspora, güvenlik, strateji ve Avrupa siyaseti konuları başta olmak üzere bugüne kadar 10 kitap/kitap bölümü ile 25 civarında bildiri çalışması hazırlamış, yurtiçi ve yurtdışında 20 civarında projede koordinasyon görevinde bulunmuştur.