Rusya’nın Ukrayna işgalinin ardından hangi Avrupa ülkeleri zorunlu askerliğe geri dönüyor?
BERLİN – TÜHA HABER / Avrupa ülkeleri, son yıllarda zorunlu askerlik uygulamasından profesyonel orduya geçerken, Rusya’nın Ukrayna işgali, bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerini tekrar eskiye dönüşe sevk etti.
Almanya’dan Uluslararası Haber Ajansı (UHA) Avrupa Temsilciliğin EuroNews’den aktardığı Mustafa Bag & David Hutt’un haberine göre, “Her Fransız bir askerdir ve kendisini vatanın savunmasına borçludur” diyen 1798 tarihli Jourdan Yasası, evrensel askerlik hizmeti kavramına öncülük etmişti.
Ancak bundan neredeyse iki asır sonra, eski Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, zorunlu olan askerlik hizmetini kaldırdı.
Chirac, bunun yerine gençlerin yılda bir kez Cumhuriyet değerlerini öğrenebilecekleri bir gün olan “Savunma ve Vatandaşlık Günü”nü getirdi.
Askerlik zorunluluğunun 1997’de sona ermesi Fransa toplumu nezdinde genel olarak kabul görmedi. Zira bu bazıları için tarihe bir hakaretti. Kimileri için de ülkenin dünya meselelerindeki öneminin azaldığının bir itirafıydı.
Profesyonel ordulara geçiş
Keza Avrupa’nın geri kalanı da bunu takip edecekti.
Yüzyılın başında kıta genelinde mecburi askerlik hizmeti son demlerini yaşıyordu.
Politika yapıcılar ordularının sadece profesyonellerden oluşmasını istiyordu.
Balkanların batısında neredeyse yarım yüzyıldır çatışmalar yaşanmadığı için, potansiyel olarak yüz binlerce kişiden oluşan büyük ordular sadece modası geçmiş değil, aynı zamanda pahalı da görünüyordu.
İngiltere, zorunlu askerlik hizmetini 1963’te kaldırmıştı, Belçika 1992’de onu takip etti.
Avrupa’nın büyük bir bölümü, 2004 ile 2011 yılları arasında zorunlu askerliği kaldırdı.
Bununla birlikte Danimarka, Estonya, Finlandiya, Kıbrıs, Yunanistan, Avusturya ve İsviçre zorunlu askerlikten vazgeçmedi. Ama bazı kurallar gevşetildi. Viyana yönetimi, 2006’da askerlik hizmetini altı aya indirdi.
Litvanya, 2015’te (2008 yılında sona erdirdiği) zorunlu askerlik hizmetini kısmen yeniden uygulamaya başladı.
Norveç, 2016’da kadınlar için zorunlu askerlik hizmetini getiren ilk Avrupa ve NATO ülkesi oldu.
İki yıl sonra İsveç, askere alma uygulamasını yeniden yürürlüğe koydu.
Fransa, SNU (Service National Universel) olarak bilinen, 2019’da uygulamaya koyduğu ulusal hizmeti başlattı.
Litvanya Savunma Bakanlığı bu sene ocak ayında, yani Rusya’nın Ukrayna işgalinden bir ay önce, tam zorunlu askerlik konusunda bir çalışma başlattı.
Ukrayna’nın işgali
Vladimir Putin’in saldırı kararı, bir kez daha bu durumu düşünmeye sevk etti.
İlk harekete geçen Letonya oldu.
Temmuz ayı başında savunma bakanlığı 18-27 yaş arası erkeklerin 11 aylık askerlik hizmetini tamamlamaları gerektiğini duyurdu.
Parlamentodan geçmesi gereken yasa tasarısının gelecek yıl yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Letonya Savunma Bakanı Artis Pabriks, “Letonya toplumu, hayatta kalabilmek için askeri eğitim almış ve savaşa katılmaya hazır olan nüfusun oranını arttırmamız gerektiğini anlamalı. Bu, Rusya’nın Letonya’ya istediği zaman saldırma riskini azaltacaktır” ifadelerini kullandı.
Diğer ülkeler de bu politikayı takip edebilir.
Nisan ayında Hollanda Savunma Bakanlığının, askeri pozisyonların dörtte birinin doldurulamadığına dair endişeler üzerine İskandinav tarzı zorunlu askerlik uygulamasını başlatmak amacıyla bir çalışma içine girdiği bildirildi.
Polonya, mart ayında yeni bir “ücretli gönüllü genel askerlik hizmeti” sistemi getirdi.
Birkaç yıl önce zorunlu askerliği yeniden uygulamaya koymayı reddeden Romanya’da Savunma Bakanlığı bu ay, yurtdışında yaşayan vatandaşları olağanüstü hal ya da savaş durumunda askere alınmak üzere 15 gün içinde ülkelerine dönmeye mecbur kılacak bir yasa tasarısı sundu.
Bununla birlikte tüm AB ülkeleri aynı yolu izlemedi.
Portekiz Başbakanı Antonio Costa, zorunlu askerlik hizmetinin geri getirilmesini reddetti.
İspanya, İtalya ve Belçika’da da bu konuda fazla bir tartışma görünmüyor.
Hatta Belçika’da yayın yapan La Derniere Heure gazetesi tarafından bu yıl yapılan bir anket, katılımcıların yüzde 60’ının silahlanmaya ve ülke için savaşmaya istekli olmadığını ortaya koydu.
Zorunlu askerliğin 2011’de askıya alındığı Almanya’da, farklı kesimlerden siyasetçiler zorunlu askerliğin geri gelmesini öneriyor.
Şu anda muhalefet partisi olan muhafazakar Hristiyan Demokrat Birliği’nin (CDU) Federal Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Carsten Linnemann, mart ayında askerlik hizmetinin yeniden başlatılmasının toplum için “gerçekten iyi” olabileceğini söyledi.
İktidar partilerinden merkez sol Sosyal Demokratların (SPD) milletvekili Wolfgang Hellmich ise “acil” bir tartışma çağrısı yaptı.
Kiel Üniversitesinden siyaset bilimci Joachim Krause, “Bazı politikacılar tüm erkekler ve kadınlar için genel bir sosyal yıl talep ediyor, bu da askerlik hizmetinin bir seçenek olacağı anlamına geliyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Ancak askeri çevrelerde netlik yok” diyen Krause, “Bir yanda Almanya’nın daha fazla askere ihtiyacı olduğunu savunan taslağı destekleyenler diğer yanda orduya alınan askerlerin modern savaşın karmaşık teknolojileriyle başa çıkamayacağını savunanlar” sözleriyle ülkedeki kararsızlığa dikkati çekti.
Vatanseverlik, ulusal birlik ve (Fransa gibi ülkelerde) işsiz gençler için yapacak bir şeyler bulmanın yanı sıra, Avrupalıların yeni tehlikelerle yüzleşmeye hazır olup olmadıkları konusunda da endişeler var.
Avrupa Savunma Ajansının raporlarına göre 1999 ve 2021 yılları arasında AB’nin birleşik savunma harcamaları sadece yüzde 20 oranında arttı. Bu oran aynı dönemde ABD’de yüzde 66, Rusya’da yüzde 292 ve Çin’in yüzde 592’lik bir artış kaydetti.
Rusya’ya coğrafi olarak yakın ülkeler için Moskova’nın yarattığı tehdit daha hissedilir vaziyette.
Diğer yandan Avrupa genelinde ordular personel sıkıntısı çekiyor.
Örneğin, yerel basında çıkan haberlere göre, Hollanda ordusunda şu anda yaklaşık 9 bin boş pozisyon var, bu da toplam pozisyon sayısının yaklaşık dörtte biri.
İngiliz Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü düşünce kuruluşundan araştırmacı Elisabeth Braw, “Bugün Soğuk Savaş’tan farklı olan şey, ülkelerin herkesin hizmet etmesine ihtiyaç duymaması; devasa piyade ordularına ihtiyaçları yok. Sorun bu kişilerin nasıl seçileceği” diyor.
St Andrews Üniversitesinden askeri tarihçi ve uluslararası ilişkiler profesörü Sir Hew Strachan da “Ukrayna’daki savaşın askerlik fikri üzerindeki etkisiyle ilgili Birleşik Krallık’ta çok az bir yansıma oldu, oysa ciddi tartışmaya yol açması gerekirdi” eleştirisinde bulunuyor.
İsveç Linköping Üniversitesinden doçent Alma Persson ise, İsveç’te 2017 yılında yeniden uygulamaya konulan sistemin 7 yıl önce kaldırılan sistemle aynı olmadığını söylüyor.
Persson, “Yeni versiyon hem erkekler hem de kadınlar için ve aslında zorunlu olmasına rağmen kişisel motivasyon ve gönüllülüğe vurgu yapmaya devam ediyor” ifadesini kullanıyor.
Norveç’te de durum benzer. Her yıl yoğun rekabete sahne olan bir sınava girmek üzere çağrılan on binlerce kişiden sadece birkaç bini hizmete kabul ediliyor.
Bir öngörüye göre, zorunlu askerlik çağına gelenlerin sadece yüzde 15’i silah altına alınıyor.
Askerlik hizmetini yeniden getirmeyi düşünen ülkelerin çoğu ise “İskandinav modelini” takip ediyor.
Polonya’da uygulamaya konulan yeni sistem de gönüllü ve ücretli.
Kayıt yaptıranlar aylık yaklaşık bin euro maaş alacak ve bir yıllık tam zamanlı eğitimin ardından profesyonel orduya katılabilecek.
Dolayısıyla askere alınanlar ne tam zamanlı olarak profesyonel orduya katılıyor ne de yarı zamanlı yedek asker oluyor.
Modern askerlik hizmetinde olduğu gibi, ikisinin arasında bir yerde bulunuyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 27 Temmuz 2022]