Sadece Yerli ve Milli Değil İkonik Bir Teknoloji Hamlesi: AKINCI TİHA
İHA sanayiinde kaydedilen ilerlemeler sayesinde Türkiye kendi jeopolitik çıkarlarını güvence altına alırken aynı anda birden fazla muharebe alanında bizzat asker bulundurmaksızın askeri varlığını hissettirebildi.
Son on yılda İHA sistemlerinin ve alt sistemlerinin geliştirilmesinde ve gerekli insan kaynağı ile teknik bilgi ve uzmanlığın artırılmasında önemli ölçüde ilerleme kaydedildi.
Son olarak, geliştirme çalışmaları 2017’de başlayan ve Baykar tarafından üretilen Bayraktar AKINCI TİHA (Taarruzi İnsansız Hava Aracı) 29 Ağustos’ta düzenlenen törenle Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) teslim edildi. TSK’nın hizmetine sunulan dört AKINCI TİHA’dan ikisinin Kara Kuvvetleri Komutanlığı, ikisinin de Hava Kuvvetleri Komutanlığına teslim edileceği iddia edildi.
AKINCI TİHA’yı yerli imkanlarla geliştirilen diğer insansız hava aracı platformlarından ayıran en belirgin niteliği 40 bin feet irtifada 24 saat uçuş gerçekleştirebilmesi, 400 kilogram dahili ve 950 kilogram harici olmak üzere toplam 1.350 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesi ve 5 bin kilometrelik operasyonel uçuş menzili.
Bunun yanı sıra Bayraktar AKINCI TİHA’nın yerli imkanlarla üretilen MAM-L, MAM-C, MAM-T, Cirit, L-UMTAS, Bozok, MK-81, MK-82, MK-83, kanatlı güdüm kitli (KGK)-MK-82, Teber güdüm kitli TEBER-82, Gökdoğan, Bozdoğan, SOM-A gibi mühimmat, füze ve bombayla donatılacağı söyleniyor.
Teslimat töreni gerçekleştirilen platformlar şimdilik sertifiye edilen MAM-T, MAM-L ve MAM-C mühimmatlarını kullanabilecek olup diğer mühimmat türlerinin sertifiye edilme süreçleri de devam ediyor.
Elbette yüksek irtifada uzun süreli operasyonel uçuş gerçekleştirebilmesi, faydalı yük kapasitesinin çok sayıda mühimmat taşımasına imkan sağlaması ve operasyonel uçuş menzilinin platformun harekat yarıçapını artırması, bu platformun TSK’ya tanıyacağı önemli ayrıcalıklar. Fakat uydu vasıtasıyla komuta edilebilme, elektronik data toplama ve gelişmiş yapay zeka teknolojisi, görev icrası esnasında yüksek durumsal farkındalık sağlayan radar ve sensör teknolojisi de en az mukavemet ve ateş gücü kadar belirleyici.
Bayraktar AKINCI TİHA’nın geleneksel keşif, gözetleme, istihbarat, elektronik harp ve işaretleme niteliklerinin yanı sıra havadan yere ve havadan havaya taarruz görevi icra edebilme kapasitesiyle çatışma alanlarında belirleyici rol oynayacağı düşünülüyor. Daha önce Suriye, Irak, Libya ve Azerbaycan’daki muharebe deneyimlerinden yola çıkarak, İHA sistemlerinin vurucu ve ofansif kullanımlarının çatışma alanlarındaki etkilerini gözlemledik. Şüphesiz AKINCI TİHA, taarruzi kabiliyetleri ile bu alanda bir kabiliyet dönüşümünün katalizörü olacak.
Türkiye için taktik SİHA’ların ve yerli yapım hassas güdümlü mühimmatların geliştirilmesinde yaşanan askeri devrim, küresel güç mücadelesinde yeni bir oyun değiştirici olarak ön plana çıkıyor. Türkiye’nin jeopolitik çıkarlarının yanında, İHA endüstrisindeki mevcut yenilikler ülkenin milli savunma sanayiinin çıkarlarına ve askeri gücünü yansıtmasına da önemli oranda hizmet ediyor.
Öncelikle, yerli İHA geliştirme sürecinde atılan adımların insansız askeri platformlar ve akıllı sistemlerin yükselişini teşvik ettiği ve savunma ihracatına destek olduğu rahatlıkla söylenebilir. Gelişen İHA endüstrisinin gelişmekte olan diğer savunma teknolojisi sektörlerine teknik uzmanlık, insan kaynağı ve tecrübe aktarımı sağladığı görülüyor. İkincisi, yerli İHA geliştirme süreci, TSK ile savunma sanayii arasında yakın iş birliği yaratmakta. TSK’nın muharebe deneyimine göre ortaya çıkan teknolojik ihtiyaçların ortaya çıkan ürün profillerine yansıdığı yakından görülüyor.
İHA endüstrisindeki süregelen yeniliklerin katkıları bununla da sınırlı değil. 2020 yılının başlarında Türkiye’nin İHA gücü en üst seviyeye çıkarak, konvansiyonel askeri norm ve uygulamaların dönüşümüne yol açarken aynı zamanda TSK’nın gelecekteki muharebe ortamına hazırlıklı olmasını mümkün kıldı. Nasıl mı?
Yerli İHA çözümleri terörle mücadelede belirleyici bir araç haline geldi. Öyle ki, sadece cerrahi operasyonlarla terör örgütlerinin lider kadroları elimine edilmedi aynı zamanda alternatif bir kullanım alanı keşfedilerek, terör örgütlerinin kara propaganda ve algı operasyonlarına karşı destek amaçlı İHA’ların kullanılması sağlandı. İHA’ların kameralarına yakalanan saldırı hazırlığındaki örgüt üyelerinin görüntüleri kamuoyuyla paylaşıldı.
Öte yandan, İHA’lar gerçek zamanlı durumsal farkındalık, etkili alan kontrolü ve güçlendirilmiş beka kabiliyeti sağlarken savaş uçağı ve taarruz helikopterlerinin aksine feda edilebilir bir varlık olarak hibrit savaş alanlarında güç korunumu sağladı. Yüksek yoğunluklu çatışmalarda silahlı İHA’lar birincil vuruş araçlarına dönüştürüldü.
Hassas vuruş yeteneklerinin gelişimi ile Türkiye geleneksel savaş uçaklarını kullanmaksızın uzak bölgelerde takip ve operasyon yapma konusunda yeni bir yetenek kazandı.
Dahası topçu ve hassas mühimmatlarla birlikte kullanılmasıyla öldürücülüğü önemli ölçüde artan insansız hava araçlarının gelişen hedef tespit kabiliyetleri hedefin net bir şekilde tanımlanmasını sağlayarak sivil kayıpları azalttı.
En önemlisi, Türkiye eş güdümlü ve ağ merkezli muharebe yeteneklerini bu tür yenilikçi ürünlerin yardımıyla gösterme fırsatı yakaladı. Bugün Türkiye’nin İHA’lar vasıtasıyla geliştirdiği operasyon konseptinin, Libya ve Azerbaycan gibi çatışma alanlarında başarıyla tatbik edildiği görülüyor.
Çorlu semaları, Bayraktar AKINCI TİHA
Epey yoğun çatışmaların yaşandığı bölgelerde kaydedilen bu muharip başarılara rağmen Türk İHA’larının muharebe koşulları baz alınarak halen geliştirilmekte olan teknolojiler olduğu akılda tutulmalı. Yerli üretim çözümlerinin karşılaşılan zorluklarla başa çıkmaktaki rolü unutulmamalı.
Roketsan’ın geliştirdiği MAM ailesinden akıllı mühimmatların kullanımı, ateş gücü ve faydalı yük kapasitesi ile ilgili karşılaşılan aksaklıkları gidererek vuruşlarda isabet oranını artırdı. Benzer şekilde yerli üretim KORAL elektronik harp sistemi de yerli İHA’ları önlemeye çalışan düşman radarlarının yanıltılmasına ve frekanslarının bozulmasına destek oldu.
Son olarak, İHA sanayiinde kaydedilen ilerlemeler sayesinde Türkiye kendi jeopolitik çıkarlarını güvence altına alırken aynı anda birden fazla muharebe alanında bizzat asker bulundurmaksızın askeri varlığını hissettirebildi. Ortadoğu, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika gibi çok çekişmeli çatışma alanlarında bile yerli çözümler TSK’ya fiili esneklik sağladı.
AKINCI TİHA da, EO/IR (elektro optik/kızılötesi) keşif istihbaratı, taarruz-mühimmatlı saldırı, kara, hava ve deniz radar keşif istihbaratı, elektronik savaş, sinyal istihbaratı gibi operasyonel yetenekleri ile TSK’nın bu alandaki ihtiyaçlarını önemli ölçüde karşılayacak.
AKINCI bir yandan TSK’nın kinetik vuruş gücüne katkı sağlayan maliyet-etkin bir platform olarak hava muharebelerinde tehdit teşkil ederek TSK unsurları için taktiksel üstünlük kazandıracak, diğer yandan küresel İHA endüstrisinin Türkiye tarafından şekillenmesini sağlayan ikonik bir teknoloji hamlesi olmayı başaracak.
Sibel DÜZ & SETA Araştırmacı
***
Sibel Düz
[TÜHA Haber Ajansı, 30 Aralık 2021]