Savunma sanayiinin yeni gururu: Sungur
TÜHA HABER / Türkiye’nin yerli ve milli imkanlarla ortaya çıkardığı alçak irtifa portatif hava sistemi Sungur envantere girmek için gün sayıyor. Muadillerinden çok daha üstün olan Sungur, yurt içi ve sınır ötesindeki operasyonlarda önemli katkılar sağlayacak.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’in “Güvenlik kuvvetlerimizin kabiliyetlerini artırmak için sürpriz bir güç” mesajıyla duyurduğu alçak irtifa portatif hava savunma füze sistemi Sungur kısa bir süre sonra sahada kullanılmaya başlayacak.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, söz konusu sistemin daha önce PorSav olarak kamuoyuna duyurulduğunu hatırlatarak, “Bu tür işlerde kimi zaman başlangıç ismi sistemi doğrudan anlatan bir kısaltma oluyor. Envantere girmesine kısa bir zaman kala ise asıl ismi ortaya çıkıyor. Sungur’un isim hikayesi de böyle. Aslında PorSav ismiyle uzun zamandır bildiğimiz ve beklediğimiz bir sistemdi” bilgisini paylaştı.
ABD’li muadilinden çok daha iyi
Alçak irtifa portatif hava savunma füze sistemi dendiğinde akla ilk olarak ABD yapımı Stinger füzelerinin geldiğini hatırlatan Şahin, şöyle devam etti:
“Dünya genelinde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülke Stinger ile bu alandaki ihtiyaçlarını karşılıyordu. Dolayısıyla bizim envanterimizde bu füzeden çok sayıda var. Bunlar hem hava, kara, deniz platformlarından hem de TEK-ER tarafından omuzdan atılmak suretiyle, yani MANPADS olarak kullanılıyor.
Sungur, teknolojik olarak Stinger’a göre çok daha üst seviyede bir füze. Henüz resmi olarak açıklanmasa da muhtemelen, 6+ kilometre menzil ve 4+ kilometre irtifa değerlerine sahip olacağını değerlendiriyorum. Bu rakamlar, Sungur’un menzil ve irtifa açısından da Stinger’dan daha iyi olduğunu gösteriyor.”
[Sungur, hareketli atış yeteneği, gece-gündüz hedef tespit, teşhis, tanımlama, takip ve 360 derece atış kabiliyetine sahip.]
Bu alanda dışarıya bağımlılık ortadan kalkacak
Anıl Şahin, teknolojik gelişmişlik ve performansa ek olarak bu tür füzelerin belirli bir raf ömrü olduğunu ve bu tarih geçince yeniden tedarik etmek, dolayısıyla yurt dışından parayla satın alınmak zorunda kaldığının altını çizerek, sistemle ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Bizim bütün kuvvet komutanlıklarımız ve diğer bazı önemli kurumlarımız Stinger füzelerini aktif olarak kullanılıyorlar. Sungur sayesinde, Stinger füzelerinin kullanım ömürleri dolduğunda artık bizim dışarıya bu alanda herhangi bir bağımlılığımız kalmayacak. Raf ömrü dolan Stinger’ın yerini yerli ve milli imkanlarla üretilen Sungur alacak.”
Hava savunma şemsiyesinde önemli rol
“Sungur, ülkemizin hava savunma sistemleri arasında nerede konumlanacak?” sorusuna da yanıt veren Şahin, şunları söyledi:
“İrtifa üzerinden gidersek hava savunma şemsiyesini; çok alçak irtifa, alçak irtifa, orta irtifa ve yüksek irtifa olmak üzere dört bölüme ayırabiliriz. Türk Silahlı Kuvvetleri, 3 ila 5 kilometre arasında irtifaya sahip sistemleri “Alçak İrtifa” olarak adlandırıyor.
Sungur’un menzili resmi olarak açıklanmadı ancak 4+ kilometre irtifa tahminimiz üzerinden gidersek, Sungur, Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi (AİHSFS) olarak hava savunma şemsiyesinin alttan ikinci katmanında yer alacak.
Burada yanlış anlaşılma olmaması adına Hisar-A’ya ayrı bir pencere açmak gerekiyor. Çünkü ‘Alçak irtifada zaten Hisar-A vardı’ düşüncesi akıllara gelebilir. Hisar-A da alçak irtifa bir hava savunma sistemi ancak 15 kilometre menzil ve 5 kilometre irtifa değerlerine sahip. Ayrıca batarya organizasyonu sebebi ile Sungur’a göre çok daha kompleks bir sistem.”
Sungur’u aldatmak çok zor
Sungur’un güvenlik güçlerine kazandıracağı imkan ve kabiliyetlerin çok önemli olduğunu belirten Şahin, “Sungur’un en büyük üstünlüğü, Stinger füzesinde de kullanılan Kızılötesi (IR) Arayıcı Başlık yerine Görüntüleyici Kızılötesi (IIR) Arayıcı Başlık kullanılacak olması. IR güdümlü füzeler, yüksek ısı yayan bölgeye odaklandığı için ısı güdümlü silahları yanıltmaya yarayan ateş ya da ısı topları (flare) gibi karşı tedbirlerle kolayca kandırılabiliyor. Ancak, IIR güdümlü füzeler ise ‘görüntüleyici’ sistemi sayesinde hedefin bütününe kilitlendiği için, karşı tedbir sistemleri tarafından aldatılmaları oldukça zor” dedi.
[Sungur, ABD’li muadili Stringer’a oranla çok daha gelişmiş özelliklere sahip.]
Kritik operasyonlarda görev alabilecek
Anıl Şahin, Sungur’un kullanım alanlarına ilişkin ise “Biz hava savunma ihtiyacının hissedildiği hemen hemen her bölgede, Stinger’ın paletli ve tekerlekli araca monteli modeli olan Atılgan ve Zıpkın sistemlerinden faydalanıyoruz. Öte yandan askerlerimiz de omuzdan atılacak şekilde bu tür füzeleri kullanıyor. Suriye ve diğer sınır ötesi operasyonların olduğu ülkelerde de güvenlik güçlerimiz yeni dönemde Sungur’u mutlaka oldukça etkin bir şekilde kullanacak ve yerli/milli sistemler kritik operasyonlarda önemli görevler üstlenmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
[TÜHA Haber Ajansı, 03 Temmuz 2020]