Sırpların kuzey için tasarladığı senaryo!
Kosova Cumhuriyeti’nin saygın, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu KosovaPort’un sahibi ve köşe yazarı Gazeteci-Yazar Ercan KASAP köşesinde, “Sırpların kuzey için tasarladığı senaryo!” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
TÜHA / TÜRKUAZ Europe İnternational News Agency
Gazeteci-Yazar Ercan KASAP’ın, köşesinde kaleme aldığı “Sırpların kuzey için tasarladığı senaryo!” başlıklı yazısının detayı:
Beklenen oldu… Aylardır süren gerilim çatışmaya dönüştü… Ülkenin kuzeyi, Sırbistan ile Kosova arasındaki gerilim bir kez daha çatışmaya sahne oldu.
Oysa, kısa bir süre önce İngiliz milletvekilinin, kuzeydeki kiliselerde Sırplar tarafından silah yığınağı yapıldığı yönündeki uyarısı ciddiye alınmadı.
İngiliz Milletvekili Alicia Kearns, bu yılın Temmuz ayında Sırbistan’dan Kosova’ya silah kaçakçılığı yapıldığını ve bunların Kosova’nın kuzeyindeki Ortodoks kiliselerinde depoladığını iddia etmişti. Kearns, parlamentoda yaptığı konuşmada, Sırp Ortodoks Kilisesini Sırbistan’dan getirilen silahları ambulanslarla Kosova’ya taşımakla, bu silahları kiliselerde depolamakla suçlamıştı.
Ve olanlar oldu…Kosova bir polisini şehit verdi…Bu olay ülkeyi yasa boğdu.
Çıban başına dönüşen Sırp çoğunluklu Kosova’nın kuzeyindeki bir Sırp köyü olan Bajnska’da manastırda mevzilenen silahlı terör unsurları, polise ateş açarak çatışma başlattı. Çatışma 17 saat sürdü. Sırbistan tarafından desteklenen ve yerel Sırplardan oluştuğu iddia edilen yasa dışı saldırganlarla mücadele eden Kosova Polisi’ne bağlı özel birimler 4 saldırganı etkisiz hale getirerek, 2 ‘si saldırgan ve terör çetesine yataklık yapan 4 kişiyi gözaltına aldı.
Pazar günü Kosova için zor bir gündü…
Belgrad tarafından yönlendirilen terör çeteleri Kosova’yı üzüntüye boğan görev başındaki polisi hedef alarak, kirli emellerini gerçekleştirmeye çalıştı.
Dün düzenlenen saldırının, sadece Kosova’yı değil tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmayı amaçlamaktaydı. Aslında dillendirilen senaryo şöyle tasarlanmıştı:
Sırp teröristlerin amacı, çatışma çıkararak, Kosova polisinin Banjska manastırı içinde bulunan ve Sırbistan’ın Voyvodina bölgesinden gelen hacılar ve Sırp rahiplerin kurban gitmesine sebep olmak, ardından da Kosova polisini terörist olmakla suçlamaktı. Böylece kuzeydeki Sırpları isyana teşvik ederek, Kosova’nın kuzeyinde Sırbistan’ın olası askeri müdahalesi meşrulaştırmaktı planlanan. ..
Bu bilinmeyen bir senaryo değil. Eski Yugoslavya’nın parçalanmasına yol açan 1992 yılında Bosna’da Sırplar tarafından Sırp düğününe açılan ateşin, Boşnakların üzerine atılması ve Sırpların askeri müdahalesinin başlaması gibi bir senaryo örneği… Slovenya, Hırvatistan, Bosna ve Kosova’daki savaşlarda bazı benzer vakalarda da tarihi dönüm noktalarına ulaşmak için korkunç suçları sahneleme stratejisinin bir parçasıydı denebilir söz konusu senaryo…
Saldırı, iyi organize edilmiş bir operasyon görünümü verdi. Bu da terör estirmek için aylarca planlanmış operasyonu daha tehlikeli kılıyor, çünkü kuzeyde şiddetten beslenen, kaostan çıkarı olan, örgütlenmeye ve silah talep etmeye istekli grupların bulunduğu biliniyor. Bu da senaryonun diğer bir amacıydı.
Bu senaryonun suya düşmesi üzerine Raşka- Prizren Ortodoks Piskoposluğu alelacele bir bildiri yayımlayarak, Kosova polisine yapılan saldırıyı kınaması da, Kosova polisine karşı saldırı için manastırın kullanılmasının, Kosova’nın farklı şehirlerindeki kilise ve manastırlara infial sonucu halkın olası saldırı düzenlemesinden duyulan korkunun bir eseri olarak da görülebilir.
Ancak, Kosova’nın kuzeyinde bu senaryo fiyaskoya uğradı. Kosova polisi ve istihbaratı, muhtemelen Batılı polisle işbirliği içinde, bölge ve ötesinde barışı ve güvenliği tehdit eden bu korkunç kötülüğün maskesini düşürmede büyük bir zafer elde etti.
Aksi takdirde 1999 yılından bu yana Kosova’da güvenlik ve istikrarı tesis etmekle görevli NATO’nun ülkedeki barış misyonunun varlığı sorgulanacak duruma düşecekti. NATO ülkelerinden 5 bin askerin görev yaptığı Kosova’da, terör çetelerin savaşa hazır tam teçhizatlı şekilde kol gezmesinin nasıl farkedilmediği, KFOR istihbaratının görevini yerine getirmediği de sorguya açık bir hale gelmiş olacaktı.
Her nasılsa kuzeyde sular durulur mu bilinmez, ancak, uluslararası camianın artık gerçekleri görmesi gerekir. Ayrıca, Kosova’yı hala toprakları sayarak açık gözle rüya görmeye devam eden Sırbistan’ın bağımsız ve özgür Kosova gerçeğini ergeç kabullenmesinden başka çaresi kalmıyor.
Ercan Kasap, KosovaPort