Su Politikaları Derneği : Marmara Denizini Kurtarmak için Acilen Havza Yönetimine Geçilmeli
ANKARA – TÜHA HABER / Su Politikaları Derneği Başkanı ve Su Politikaları Uzmanı Dursun YILDIZ, “Marmara Denizini Kurtarmak için Acilen Havza Yönetimine Geçilmeli. Bunun için de güçlü, yetkili ve etkili bir Havza Yönetim Yapısının oluşturulması gerekli” dedi.
Su Politikaları Uzmanı Dursun YILDIZ, konuyla ilgili (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Marmara Denizi’nde geçen yıl oluşan Müsilaj kirliliği sonrasında Haziran ayında 22 maddelik ‘Marmara Denizi Eylem Planı‘ hazırlandığını, daha sonra kısa, orta ve uzun vadeli faaliyetleri içeren ‘Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı 2021-2024‘ açıklandığını söyledi.
Dursun YILDIZ, bu planın kapsamının Boğazlar ve Susurluk Havzası dahil olmak üzere Marmara Denizi Hidrolojik Havzası ile bu havzada yer alan illerden İstanbul, Bursa ve Kocaeli İllerinin tamamının ve 2021-2024 dönemi olarak belirlendiğini açıkladı.
Marmara Denizi’nin ‘Özel Çevre Koruma Bölgesi‘ olarak ilan edildiğini belirten YILDIZ, Marmara bölgesindeki sanayi faaliyetlerini azaltmak için uzun vadede ‘Türkiye Ulusal Mekansal Stratejik Planı‘nın hazırlandığını, bölgedeki atık bırakan tesislerin izlemeye alınarak birçoğuna para cezası kesildiğini ifade etti.
Su Politikaları Uzmanı Su Politikaları Uzmanı Dursun YILDIZ, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un, “Stratejik Plan kapsamındaki 8 stratejik hedef, 43 ana faaliyet, 132 alt faaliyeti 3 yılda tamamlayacağız ve Marmara’da bir daha müsilaj gibi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağız.” dediğini hatırlatarak, Su Politikaları Derneği olarak bu konuda hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştığını, bu rapordaki görüş ve önerilerini özet olarak kamuoyunun bilgisine sunduklarına dikkat çekti.
Sürecin Yönetimi Nasıl yapılıyor ?
Su Politikaları Uzmanı YILDIZ, sürecin yönetiminin nasıl yapıldığı konusunda da verdiği bilgiye göre, bu süreç 13 Haziran 2021 tarihli ve 31510 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2021/10 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kurulmuş olan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu tarafından yürütülüyor.
YILDIZ, bu kurul’un 22/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen 3. toplantısında ‘Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı‘nın onaylandığını, Valilik koordinasyonunda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla her İl özelinde toplantılar yapılarak ilgili tüm hususların detaylı olarak istişare edilmesine karar verildiğini hatırlattı.
Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu
Dursun YILDIZ, “Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununun çözümüne yönelik yürütülen çalışmalarda koordinasyonunun sağlanması amacıyla, Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu’nun aldığı kararla her il özelinde yapılacak değerlendirme toplantılarının ilki 23 Şubat 2022, Çarşamba günü İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, il bazlı yapılacak toplantılar başlamış oldu. Bu toplantılar diğer illerde sürdürülecek” diye konuştu.
Müsilaj bir Atık Su ve Havza Yönetimi Sorunundur. Havza Ölçeğinde Yönetim Gerektirir
Musilaj sorunu biyolojik sonuçları nedeniyle bir kirlilik sorunu olduğuna dikkat çeken YILDIZ, ancak sebepleri itibariyle bir atık, atıksu ve u kalitesi yönetimi sorunu olarak görüldüğünü dile getirdi.
Dursun YILDIZ, bu nedenle sorunu ortaya çıkartan sebepleri ortadan kaldırılmadan çözülemeyeceğini belirterek, orta ve uzun vadede çözüm için şimdi yapılacak şeyin ise geçmişte yapılmaya çalışılan klasik parçalı su yönetimi anlayışından farklı olmak zorunda olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bu kapsamda önce sorunun yaşandığı Marmara Denizine boşalan akarsuları birlikte ele alan bir havza alanı tanımlanmalıdır. Halen Türkiye’nin 25 Nehir havzasından Marmara ve Susurluk Nehir havzaları Marmara Denizi çevresinde yer almaktadır.
Marmara Havzası ve Susurluk Havzasının Havza Koruma Eylem Planları hazır olup Susurluk Havzası için Havza Su Yönetimi Planı da hazırlanmıştır. Marmara Denizine kıyısı olmayan ancak havzadaki toplanan atık suyun ön arıtma sonrası Marmara Denizine boşaltıldığı Meriç Ergene Havzasının da Havza Yönetim Planı hazırdır”.
Bu hazırlıkların Marmara Denizi çevresinde entegre bir su kalitesi yönetiminin oluşturulmasını önemli ölçüde kolaylaştıracağını dile getiren YILDIZ, “Burada gerekli olan bu iki havzanın tek bir havza bütünlüğü içinde ele alınarak bir havza yönetimi yapısının hızla oluşturulmasıdır. Bu bölge Marmara Denizi Havza Bölgesi olarak adlandırılabilir. Bu anlamda daha önce özellikle çevre koruma planı kapsamında yapılan Marmara Denizi Havzası Çevre Master Planı ve Yatırım Stratejisi çalışmaları gibi çalışmalardan da yararlanılarak acilen Marmara Denizi Havzası Su Yönetimi Planı ve diğer eylem planları hazırlanmalıdır” dedi.
“Marmara Denizi Havzasında tüm havza ölçeğindeki ölçüm ve denetleme kurumları ile çok iyi bir eşgüdüm içinde çalışacak etkin bir havza yönetim yapısı oluşturulmalıdır” diyen Su Politikaları Uzmanı YILDIZ, bu yapının yasal çerçevede gerçekleşebilmesi için de TBMM’ye sevk edilmeyi bekleyen ‘Su Yasası’ taslağının biran önce yasalaşması gerektiğinin altını çizdi.
Havza Ölçeğinde Etkin bir Yönetim Yapısı Oluşturulmalı
Marmara Denizi Bütünleşik Stratejik Planı 2021-2024’ün, 12 Haziran 2021’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi sonrası oluşturulan koordinasyon kurulu tarafından yürütülmeye çalışıldığını söyleyen Dursun YILDIZ, “Bu kurul en az 31 kişiden oluşmakta olup her ay en az bir kez toplanması gerekmektedir. Kurulun sekreterya hizmetleri Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafında verilmektedir. Bu yapının kurumlararası koordinasyonu sağlamakta etkili olacağı söylenebilir. Ancak koordinasyonun yanı sıra bu süreci havza ölçeğinde tek elden yönetebilecek etkin bir kurumsal yapı ihtiyacı da bulunmaktadır” diye konuştu.
Su Politikaları Uzmanı YILDIZ, şöyle dedi:
“Çünkü Stratejik Planın Gerekçesinde “Marmara Denizi Havzası’nın sürdürülebilir ekosistem özelliklerinin korunabilmesi için politika ve stratejilerin belirlenmesi ve uygulanması “ açıklaması yer almaktadır. Buradaki stratejilerin ve alınan kararların havza ölçeğinde bütünleşik bir anlayışla uygulanmasını sağlayacak bir yönetim ve denetim yapısına ihtiyaç vardır. Havzada su kalitesinin yönetimi, ancak bu uygulamaları etkili bir şekilde gerçekleştirecek bir yapı ile mümkün olabilir.
Marmara Denizi havzasının kirlilik baskısından kurtulması düzenli veri toplanması ve proses çalışmalarıyla desteklenen ve doğrulanan ekosistem temelli su kalitesi modelleme çalışmalarının yapılması ve bunun sürekliliğinin sağlanması ile mümkün görünmektedir. Burada da dijital su teknolojileri çok önemli bir rol oynayacaktır”.
Dursun YILDIZ, “artan evsel, endüstriyel, tarımsal kirlilik çeşitleri, atık suyunu doğrudan veya dolaylı olarak Marmara Denizi’ne deşarj eden 45 OSB, 30 milyonu aşan nüfus, 9 endüstri bölgesi, 6 serbest bölge, gıda, metal, kimya, maden sanayi tesisleri, büyük tarımsal üretim alanları, Marmara Denizi havzası ölçeğinde entegre bir su kalitesi yönetim planının uygulanmasını şart koşmaktadır. Bu dinamik süreç içinde ilgili/ilişkili tüm kurum ve kuruluşların sürece hâkimiyeti ve sahiplenmesi gereklidir. Bunun için güçlü, yetkili ve etkili bir Havza Yönetim Yapısının oluşturulması gereklidir” şeklinde kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 25 Nisan 2022]