Susuz kalan işgalciler, Ukrayna’yı bir kere daha BM’ye şikayet edecek
TÜHA HABER / Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Krasnoperekopsk bölgesinde faaliyet gösteren Kırım Balık Yetiştirme ve İşleme Fabrikası, Ukrayna’nın Kırım’a yeniden su tedarik etmesini sağlamak için Birleşmiş Milletler’e (BM) başvurmayı planlıyor.
(TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı’nın (Kırım Haber Ajansı)’in İnternet Sitesi’nde yer alan haberine dayandırdığına göre, Rusya Kırım’ı işgal ettikten sonra Ukrayna, Kuzey Kırım Kanalından yarımadaya su sağlamaya kesti. Bunun sonucunda senede binlerce ton yetiştiren Kırım Balık Yetiştirme ve İşleme Fabrikası iflas etti. Krım.Realii tarafından 12 Ekim 2020 tarihinde yayımlanan habere göre, işgalden sonra iflas eden fabrikanın avukatları, BM’ye şikayette bulunmaya hazırlanıyor.
FABRİKANIN GÖLLERİ TAMAMEN KURUDU
Kırım Balık Yetiştirme ve İşleme Fabrikasına ait suni göllerin toplam yüzölçümü 2,5 bin hektar. 2014 yılından önce Kuzey Kırım Kanalı’ndan gelen suyla dolan göller, şu an tamamen kurumuş durumdalar. Göllerde; sazan, gümüş sazan, ot sazanı, turna balıkları yetiştiriliyordu.
Balık Yetiştirme ve İşleme Fabrikası, Kuzey Kırım Kanalı’ndan Kırım’a su sağlanmadığı için 24 milyon 398 bin grivna (6,8 milyon TL) zarara uğradığını iddia ediyor.
UKRAYNA MAKEMELERİ VE AİHM ŞİKAYETLERİ REDDETTİ
Ukrayna mahkemeleri 2017-2018 yılları arasında fabrikanın, Ukrayna Su Kaynakları Devlet Dairesi ve Kırım Kuzey Kanalı İşletmesine karşı açtığı davaları incelemeye reddetti. Fabrika, 240 bin grivna (66,75 bin TL) mahkeme masrafını ödemediği için şikayetleri incelenmedi. Bununla birlikte fabrikanın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) yaptığı şikayet 2020 yılında geri çevrildi.
FABRİKA UKRAYNA’NIN YARIMADAYA SU SAĞLAMASINI İSTİYOR
Şu an ise fabrika avukatları BM’ye başvurmaya hazırlanıyor. Bir şikayeti BM İnsan Hakları Komitesine ve ikinci şikayet ise BM İnsan Hakları Konseyine göndermeyi planlayan avukatlar, Kırım Kuzey Kanalı’ndan yarımadaya su sağlamasını yeniden başlatmak amacıyla BM’ye başvurduklarını ileri sürüyor. Fabrikayı temsil eden avukatlardan biri Aleksandr Molohov, aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözde Kırım Daimi Temsilciliğine bağlı Uluslararası Hukuk Konulardan Sorumlu Çalışma Grubunun Başkanı görevini yapıyor.
UKRAYNA’YA KARŞI DEVLETLER ARASI DAVA AÇILABİLİR İDDİASI
Molohov konu ile ilgili yaptığı açıklamada, Kırım Balık Yetiştirme ve İşleme Fabrikasının BM’ye yapacağı şikayet başvurusuna, Kırım Kuzey Kanalı’ndan su temin eden Kırımlı tarımcıların da dahil olabileceğini kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
“Su ve enerji ablukası dolayısıyla Rusya ile Ukrayna arasında Lahey’de BM Adalet Divanında devletlerarası davanın açılmasına kadar gidebileceğimizi düşünüyorum. Şu an yaptıklarımız; ‘Su ablukası çerçevesinde Rusya’nın Ukrayna’ya karşı açtığı dava’ isimli büyük davanın hazırlık aşamalarıdır.”
“RUSYA ÖNCE İŞGALCİ OLDUĞUNU KABUL ETMELİ”
Bilindiği üzere Rusya, Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’na su sağlamayarak Kırım sakinlerinin insan haklarını ihlal ettiğini iddia ediyor.
Rusya’nın söz konusu şikayetlerini değerlendiren Ukrayna’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergiy Kislitsa, “Su tedariki hakkında konuşmaya başlamak için Rusya, işgalci bir ülke olduğunu kabul etmeli ve uluslararası insancıl hukuk normlarına uygun olarak Ukrayna yönetimine resmi başvuru yapmalıdır… Bildiğim gibi işgalci ülke Ukrayna’ya su konusunda diyalog başlatma teklifinde hiç bulunmadı.” dedi.
BAĞIMSIZ GÖZLEMCİLER İÇİN KIRIM’A ERİŞİMİ SAĞLAMAYA ÇALIŞMALI
Öte yandan Kırım İnsan Hakları Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Olga Skripnik, Ukrayna yönetimine işgalcilerin su sorunu etrafında başlattığı tartışmalarından yararlanarak uluslararası gözlemcilerin yarımadaya erişimini sağlamayı tavsiye etti.
Skripnik, “Rusya hedefine ulaşmak için kesinlikle tüm olanakları kullanacak. Kasıtlı olarak su ile ilgili sorunlar çıkarabilir. Kırım’daki su sorununu anlatan insanları uluslararası platformlarına çıkarabilir. Ukrayna ise : ‘Tamam, o zaman yarımadaya bağımsız bir misyon gönderelim ve sivil nüfus için gerçekten bir sorun var mı bakalım.’ diyebilir. Bağımsız gözlemciler için Kırım’a erişim sağlamaya çalışmalıyız. Yarımadada insan hakları durumu bile değil, su sorunu durumunu değerlendirecek bağımsız misyonlardan söz etmeye başladığımız anda Rusya’nın manipülasyonları hemen ortaya çıkacaktır.” dedi.
İŞGALCİ RUSYA BM’YE ŞİKAYETTE BULUNDU
Daha önce, Rusya Federasyonu’nun, Kırım’ın işgalinden dolayı Ukrayna’nın yarımadaya yönelik su tedarikini kesmesine karşı, Birleşmiş Milletlere (BM) başvuruda bulunduğu bildirilmiş, Kremlin yönetiminin BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’e konu ile ilgili dilekçe gönderdiği belirtilmişti.
RUSYA, KIRIM’DAKİ ASKERİ ÜSLERİNİ GELİŞTİRMEK İÇİN YARIMADANIN SU KAYNAKLARINI SÖMÜRÜYOR!
Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) İnsan Hakları Konseyi’nin temiz içme suyu ve sanitasyonu insan hakları olarak kabulünün yıl dönümü vesilesiyle bir açıklama yayımlamıştı.
Rusya’nın, işgal ettiği Kırım’daki su kaynaklarını askeri amaçlarla sömürmesine dikkat çekilen açıklamada, “İşgal altındaki Kırım’da yasa dışı olarak ele geçirilen sanayi kuruluşlarının ve doğal kaynakların aşırı kullanımı, yarımadanın nüfusunun içme suyuna erişimini tehlikeye atmaktadır. Bunun dışında işgalci yetkililer yarımadadaki askeri-sanayi komplekslerinin, askeri tesislerinin ve işletmelerinin gelişimini hızlandırmak için giderek daha fazla su talep ediyorlar.” ifadeleri kullanıldı.
KIRIMOĞLU: RUSYA YARIMADADAKİ SUYU ASKERİ İHTİYAÇLARI İÇİN HARCIYOR
Kırım Tatar halkının milli lideri, Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Kırım’ı işgal eden Rusya’nın yarımadaki su kaynaklarını sivil nüfus için değil askeri ve sanayi ihtiyaçlarına harcadığını ifade etmişti.
KIRIM’IN İŞGALİNDEN SONRA UKRAYNA ANAKARASINDAN YARIMADAYA SU TEDARİKİ KESİLDİ!
Rusya Kırım’ı işgal etmeden önce, yarımadanın içme suyu ihtiyacının yüzde 85’i Ukrayna tarafından Dinyeper (Dnipro) nehrinin Kuzey Kırım Kanalı’na aktarılması sayesinde sağlanıyordu.
1961-1971 yıllarında kurulan Kuzey Kırım kanalı Ukrayna’daki Kahovskoye baraj gölünden Kırım’ın Kerç şehrine kadar uzanıyor. Uzunluğu 402,6 km olan kanal saniyede 300 metreküp su akışı sağlıyor.
Şubat-Mart 2014’te Kırım’ın Rusya tarafından işgal edilmesinden sonra kanaldan sağlanan su tedariki durdurulmuştu.Rus işgalci yönetimi, su sorununu yeraltı kaynakları aracılığıyla çözmeye çalışıyor. Birçok yerleşim yerinde su kuyuları açılmaya başlandı. Ancak bu durum da, Kırım toprağının tuzlanmasına yol açıyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 15 Ekim 2020]