Suud’dan, Netanyahu ve Hamisi Trump’a Cılız Karşılık

Suudi Arabistan Krallığı, Netanyahu’nun Gazze’de sürgüne yönelik açıklamalarına İslam ve Arap ülkelerinden gelen tepkiyi memnuniyetle karşıladığını ifade edip, Riyad’ın “iki devletli çözüme” bağlılığını taahhüt etti.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
TÜHA Haber’in Köklü Değişim Medya’ya dayandırdığı yazısında, bir süredir ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazzeli Müslümanların topraklarından Mısır ve Ürdün’e sürülmesine yönelik açıklamalarda bulunduğunu, Gazze’ye el koyup, bir turizm merkezi haline getirme hayali kuran Trump’tan sonra son olarak Netanyahu’dan bir açıklama geldiğini dile getirdi.
Sözkonusu yazıda, İşgalci ‘İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun da, Suudi Arabistan’ın Tel Aviv ile normalleşme için Filistin devletinin kurulması şartına atıfta bulanarak, “Filistin devleti istiyorlarsa Suudi Arabistan’da kurabilir” dediğini belirtti.
Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün’ün, Gazze’de 15 ay süren vahşi katliamları kınayarak geçiştirip küstahlaştırdıkları işgalci ‘İsrail’ ve hamisi ABD’nin tahkir edici açıklamaları karşısında cılız diplomatik açıklamalar yapmayı sürdürdüğünü kaydedilen yazıda, şöyle denildi:
“Son olarak Suudi Arabistan’dan yapılan açıklamada, Netanyahu’nun Filistinlilerin topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarını kategorik olarak reddettiği vurgulandı ve bu açıklamaları ‘İsrail’ işgalinin Gazze’deki Filistinli kardeşlerimize karşı işlediği, maruz kaldıkları etnik temizlik de dâhil olmak üzere, ardı ardına işlenen suçlardan dikkatleri başka yöne çekmeye yönelik olduğu belirtildi”.
Açıklamada, Netanyahu’nun Filistin halkının topraklarından sürülmesine ilişkin açıklamalarının kardeş ülkeler tarafından kınanmasını, onaylanmamasını ve topyekûn reddedilmesini takdir ederek, bu işgalci aşırılık yanlısı zihniyetin, Filistin topraklarının kardeş Filistin halkı için ne anlama geldiğini ve onların bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağlarını anlamadığı kaydedildi.
Suudi Arabistan’ın, kardeş Filistin halkının kendi toprakları üzerinde hak sahibi olduğunu ve acımasız ‘İsrail’ işgalinin istediği zaman kovabileceği yabancılar ya da göçmenler olmadıklarını vurgulanan sözkonusu yazıda, bu aşırılık yanlısı fikirlerin sahiplerinin, barış içinde bir arada yaşamayı kabul etmeyerek, Arap ülkeleri tarafından benimsenen barış girişimlerini reddederek ve kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkı da dâhil olmak üzere Birleşmiş Milletler Şartı’nda yer alan hak, adalet, hukuk ve değerleri dikkate almaksızın 75 yılı aşkın bir süredir Filistin halkına karşı sistematik olarak zulüm yaparak ‘İsrail‘in barışı kabul etmesini engelleyenler olduğuna dikkat çekildi.
Filistin Yönetimi ve bir dizi Arap ve İslam ülkesinin yanı sıra İslam İş Birliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İş Birliği Konseyi (KİK), Netanyahu’nun televizyonda yayınlanan açıklamalarını kınadı. Suudi Arabistan ise, kardeş Filistin halkının haklarının ne kadar uzun sürerse sürsün kimsenin bunu ellerinden alamayacağını, kalıcı barışın ancak aklın mantığına dönerek ve iki devletli çözüm yoluyla barış içinde bir arada yaşama ilkesini kabul ederek sağlanabileceğini beyan edildi.
Köklü Değişim Medya’nın “ Suud’dan, Netanyahu ve Hamisi Trump’a Cılız Karşılık” başlıklı yazısında, Suudi Arabistan’ın açıklamasının Pazar günü, Filistin meselesindeki yeni ve tehlikeli gelişmeleri görüşmek üzere 27 Şubat’ta Mısır’ın başkenti Kahire’nin ev sahipliğinde acil bir Arap zirvesi düzenleneceğinin duyurulmasının ardından geldiği ifade edildi.
Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada da, Arap Zirvesi’nin mevcut başkanı Bahreyn Krallığı ve Arap Birliği Genel Sekreterliği ile koordinasyonun yanı sıra Filistin meselesindeki yeni ve tehlikeli gelişmeleri ele almak üzere zirvenin düzenlenmesini talep eden Filistin Devleti’nin de dâhil olmak üzere Mısır’ın son günlerde kardeş Arap ülkeleriyle en üst düzeyde gerçekleştirdiği istişare ve koordinasyonun ardından zirvenin düzenlenmesine karar verildiği belirtildi.
Köklü Değişim Medya’nın yazısında, geçtiğimiz Çarşamba günü Suudi Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, Suudilerin Filistin devletinin kurulmasına ilişkin tutumunun kesin ve sarsılmaz olduğu, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bu tutumu hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde teyit edilerek, Suudi Arabistan’ın bir Filistin devleti kurulmadan ‘İsrail’ ile ilişki kurmayacağını vurguladığının ifade edildiği kaydedildi.