Trafik kazalarında rekoru hiçbir ülkeye kaptırmıyoruz

Dokuz güne çıkarılan geçtiğimiz bayram tatilinde ülkemizin kara yollarında içişleri bakanının verdiği bilgilere göre 72 kişi hayatını kaybetmiş, 3 binden fazla kişi yaralanmış, binlerce araç da hurdaya dönmüştür. 15,20, 25 sene öncesinin bayram trafiği kazalarında ölü sayısı 300’lü, 500’lü, yaralı sayısı ise 10 binli rakamlarla ifade ediliyordu. Üstelik sözünü ettiğimiz senelerdeki motorlu araç sayısı bugünkünün ancak üçte biri veya dörtte biri kadardı.
…
O günlerin trafik kazalarında baş suçlu olarak yol durumu gösteriliyordu. Doğruydu da. Çünkü o yıllarda şehirlerarası yolların bile birçoğu tek gidiş tek dönüştü. Bu yollarda hatalı sollamalar en fazla kaza ve en fazla ölüm sebebiydi. O yılların bayram trafiklerinde yollarımız kan gölüne dönüyordu.
Bugün Türk karayolları hiç şüphesiz dünyanın en gelişmiş ülkesi standartlarındadır. Şehirlerarası karayollarının tamamı ya otoyol ya da duble yola evrilmiştir. Birçok ilin ilçeleriyle ulaşımı da duble yolla sağlanmaktadır. Türkiye’nin karayolları otoyollara, duble yollara kavuşturulurken virajları kaldırmak, rampaları düzlemek için birçok yerde güzergâh değişikliği yapılmış; sayısız tüneller açılmış, sayısız viyadükler yapılmıştır. İstanbul-Ankara yolundaki 3 kilometrelik Bolu tüneli 20 senende tamamlanamazken son 20 senede ülke genelinde Bolu tünelinin iki, üç, dört, beş katı uzunluğunda onlarca tünel inşa edilmiştir.
…
Diyeceğimiz odur ki bugün artık yol durumu meydana gelen trafik kazalarının baş sebebi olmaktan çıkmıştır. Günümüzde trafik kazalarının en büyük suçlusu araç kullanıcılarıdır. Aşırı hız, dikkatsizlik, acemilik, alkollü araç kullanma, araçların kapasitesinin üzerinde ağırlık yükleme vb.
Ne yazıktır ki bizim insanımız için trafik kurallarını ihlal durumunda uygulanacak çok ağır para ve hapis cezaları bile caydırıcı olamamaktadır. Birçok insanımız bildiğinden şaşmamaktadır. Yıllardan beri ilgili ve yetkililerce her fırsatta hatırlatılan Emniyet kemeri kullanmada bile tam bir sonuç almış değiliz. Emniyet kemeri takmanın hayat kurtarıcı rolünü insanımız bir türlü içselleştiremedi.
…
Herhalde gelişmiş hiçbir ülke insanı trafikte bizim insanımız kadar cep telefonuyla konuşmada ısrarlı olmaz. Bütün hatırlatmalara, bütün uyarılara rağmen neredeyse tüm araç kullanıcılar cep telefonuyla konuşma alışkanlığını terk edemiyor. Bu sadece özel aracını kullananlar için değil, toplu taşıma aracı kullananlar için de geçerlidir. Kuralsızlığın kural haline gelmesinin iyi örneklerinden biri de budur.
Eski motorlu araçlarda teknoloji çok geriydi. Son yıllarda üretilen araçlarda her türlü konforun yanında kazalara karşı da birçok uyarıcı sistem devreye sokulmuştur. Uyuyan şoförü uyaran, dikkate ve dinlenmeye davet eden sistemler bile var. Fakat insanımız her şeye rağmen trafikte kaza yapmaktan kurulamıyor.
Yollar çok iyi, araçlar son sistem, ama biz trafik kazalarından kurtulamıyoruz. Kazalarda en büyük suçlu, baş sorumlu kim o zaman? Bu sorunun doğru cevabı çok açıktır: İnsan unsuru.
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar