Trump Tarihi Yanıltabilir mi?
TÜHA HABER / SETA Washington koordinatörü ve Insight Turkey Dergisinin asistan editörü Kadir ÜSTÜN, 3 Kasım başkanlık seçimine yaklaşırken seçimlerde oy verme oranının tarihi seviyelerde olmasının beklendiğini söyledi.
Kadir ÜSTÜN, ‘Trump Tarihi Yanıltabilir mi?’ başlıklı yazısını (UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘na değerlendi.
“Bazı tahminlere göre 150 milyon civarında oy kullanılması bekleniyor ki yüzde 65 oy kullanma oranına tekabül eden bu rakam 3 Kasım’ı katılımın en yüksek olduğu seçimlerden biri yapar” diyen ÜSTÜN, “1980’lerden beri seçime katılma oranının yüzde 49 ila yüzde 57 arasında değiştiği göz önünde bulundurulduğunda önümüzdeki seçimlerde katılımın modern zamanların rekorunu kırması muhtemel. Seçimlere ilginin bu kadar yüksek olmasının en önemli nedenleri arasında koronavirüs (Covid-19), toplumsal kutuplaşma, ırkçılık karşıtı protestolar ve ekonomik resesyon gibi konular bulunuyor” dedi.
Kadir ÜSTÜN, seçimlere iki hafta kala 20 milyondan fazla seçmenin şimdiden oyunu kullanmış durumda bulunduğunu, 81 milyon civarında seçmenin de postayla oy kullanacağını ifade etti.
“150 milyon tahminini baz alırsak seçmenin yarısından fazlasının koronavirüs yüzünden sandık başına fiziki olarak gitmekten çekindiğini söyleyebiliriz” diye konuşan ÜSTÜN, bunun da koronavirüsün bu seçimlerde ne derece merkezi bir rol oynadığına işaret ettiğine vurgu yaptı.
Kadir ÜSTÜN, “Başkan Trump her ne kadar koronavirüs öncesi ekonomik durumdan bahsetmeyi tercih etse de pandemi Amerikan halkı için de ana gündem maddesi olmaya devam ediyor. Demokrat aday Biden da sürekli pandemiyle mücadele konusuna odaklanarak koronavirüse yakalanan Trump’a zor bir kampanya dönemi yaşatıyor” dedi.
Trump ile Biden arasındaki ilk televizyon tartışmasının öncesinde seçmenin yüzde 90’ından fazlasının kime oy vereceğine karar verdiğine dikkat çeken ÜSTÜN, Kararsız kitlenin bu kadar az olduğu bir ortamda en fazla hangi tarafIN sandığa giderse sonuç üzerinde o tarafın daha belirleyici olacağını açıkladı.
Kadir ÜSTÜN, Başkan Trump’ın kendinden beklenmediği şekilde gergin ve kötü bir performans göstermesinin miktarı az kararsız kitlenin üzerinde etkili olmuş olabileceğini hatırlatarak, tartışmanın hemen sonrasında Trump’ın koronavirüse yakalanmasının da başkanın virüse meydan okuyan tavrına darbe vurmuş olduğunun altını çizdi.
İkinci tartışma programının dijital ortamda yapılmasını kabul etmeyen Trump’ın, Biden’la tartışma programında iyi bir performans ortaya koyma şansını ötelemiş olduğunu söylen ÜSTÜN, Önümüzdeki hafta gerçekleşecek üçüncü tartışma programının Trump’ın bu anlamda son şansı olacağına dikkat çekti.
Kadir ÜSTÜN, erken oy vermenin mümkün olduğu birçok eyalette şimdiden milyonlarca insanın oy vermesi ve bunlar arasında Demokratların ikiye bir oranda çoğunlukta olmasının Trump için kötü haber olacağını, ancak Trump’ın kendi tabanının son derece heyecanlı ve enerjik, onların da seçim günü büyük kitleler halinde sandık başına gideceğini ifade etti.
“Erken oy vermede oluşan farkı kapatıp kapatamayacakları ve yarışın yakın olduğu kritik eyaletlerde sonuçların kısa sürede alınıp alınamayacağı halen ciddi soru işaretleri” bulunduğunu kaydeden ÜSTÜN, Yarışın sonucu açısından en kritik Florida ve Pennsylvania’da sonuçların çok yakın olursa kaos ortamının dahi doğabileceğini aktardı.
Kadir ÜSTÜN, bunun ötesinde Demokrat seçmenin erkenden ve posta yoluyla oy vermeyi daha fazla tercih ederken Cumhuriyetçi seçmenin seçim günü sandık başına gidecek olmasının Amerikan toplumundaki derin kutuplaşmanın da belirtilerinden biri olarak öne çıktığını kaydetti.
“Trump için dezavantaj gibi görünen ırkçılık karşıtı protestoların seçimlerde kendisine belli oranda avantaj sağlaması mümkün olabilir ancak bu muhtemelen yetersiz olacak” diye konuşan ÜSTÜN, George Floyd’un öldürülmesi sonrası oluşan protesto dalgalarında sokağa inen kitlelerin siyahlarla birlikte ve belki onlardan daha fazla beyaz gençlerden oluştuğunu unutmamak gerektiğini söyledi.
Kadir ÜSTÜN, “Ancak yaşanan şiddet görüntülerinden ve yer yer yağmalardan protestocuları sorumlu tutan tepkili beyaz bir kitlenin de olduğunu hatırlamak gerekiyor. Trump bu olayları “kanun ve düzen” sloganıyla avantaja çevirmeye çalıştı ve nispeten de başarılı oldu. Zira Demokratlar şiddete kesinlikle karşı olduklarını defalarca söylemek zorunda kaldılar” değerlendirmesinde bulundu.
“Trump bunun ötesinde “banliyöler”in tehdit altında olduğu temasını işleyerek buralarda yaşayan orta üstü ekonomik kesimlerin desteğini almaya çalışıyor” diyen ÜSTÜN, “Ancak banliyölerden ciddi destek almasının önünde en önemli engellerden birisi buralarda yaşayan kritik kitle olan beyaz eğitimli kadın seçmenin Trump’a tepkili olması” dedi.
Kadir ÜSTÜN, gerek okulların açılmasında yaşanan kaotik durum gerekse Trump’ın kadın meselesinde yaşadığı güçlüklerin bu kesimdeki desteğini azalttığına dikkat çekerek, bu kesim arasındaki desteğinin azaldığının farkında olan Trump’ın, Miami mitinginde bu kesime hitaben şakacı bir üslupla “Lütfen beni sevin” diyerek onlardan destek istediğini belirtti.
SETA Washington koordinatörü ÜSTÜN, Trump’ın ekonomiyi Biden’dan daha iyi yöneteceğine inananların biraz daha fazla olması ve Demokratların vergileri artıracağı argümanları başkanın işine yaracağını, ancak işsizlik oranının Eylül itibarıyla yüzde 7,9 civarında olmasının başkan için en kötü göstergelerden birisi olmaya devam ettiğini açıkladı.
Kadir ÜSTÜN, “Zira yüzde 7 üzerindeki işsizlik oranı Ford, Carter ve George H. W. Bush gibi başkanların ikinci defa seçilmelerini engellemişti. Seçime kadar bu rakamın düşmesi Trump için iyi haber olur ancak kritik eyaletlerdeki işsizlik rakamları daha belirleyici olacak. İşsizlik rakamları seçimlerin kaderini belirleyecek eyaletlerden Pennsylvania’da yüzde 8,1 (Eylül), Florida’da yüzde 7,4 (Ağustos) ve Michigan’da yüzde 8,5 (Eylül) civarında. Trump bu rakamlara rağmen yeniden seçilmeyi başarırsa koronavirüsü değil işsizlik oranını da adeta yenmiş olacak” dedi.
Bu tabloda Trump’ın tekrar seçilmesinin tarihi bir başarı olacağına dikkat çeken ÜSTÜN, Bunun için Amerikan seçmeninin koronavirüsün yönetimi konusunda başkanın yapılacak her şeyi yaptığına, ekonomik resesyonun sorumlusunun koronavirüsün kendisi ve dolayısıyla Çin olduğuna, ırkçılık karşıtı göstericilerin aşırıya giderek sokaklarda şiddet ve kaos görüntülerine neden olduğuna ve Biden’ın bu tablonun altından kalkacak enerjiye sahip olmadığına inanması gerekeceğine işaret etti.
SETA Washington koordinatörü ve Insight Turkey Dergisinin asistan editörü Kadir ÜSTÜN, Kritik eyaletlerdeki beyaz kadın ve yaşlı seçmenin belirleyici olacağı bu seçimlerde Trump’ın şansının bu mesajı “satma”yı becermesine ve kendi kitlesini ezici oranlarda sandık başına götürmesine bağlı olacağını kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE
***
Kadir Üstün
[TÜHA Haber Ajansı, 20 Ekim 2020]