Türk solu, Gazze’deki zulme niçin mesafeli?
* Filistin halkı; 20 yüzyılın 2. yarısının başından itibaren İsrail tarafından aralıksız ezilen; şiddete, işkencelere muhatap kılınan; acılara gark edilen bir halktır. Bu halk, İsrail ile yaşanan sıcak çatışmalarda birçok defa katliama uğramıştır.
* Bu halka sükûnet zamanlarında da sürekli acılar yaşatılmış; gençleri, gençlik yıllarının çoğunu işkence altında ve onulmaz mahrumiyetler içinde hapishanelerde geçirmiş; çocuğu, kadını, tüm sivilleri huzurlu bir gün görmemiştir.
* Filistin halkı 75 yıldan bu yana dünyanın en mazlum halkıdır.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar
www.turkuazhaberajansi.com‘un köşe yazarı Eğitimci-Yazar İsmail Özcan, “Türk solu, Gazze’deki zulme niçin mesafeli?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
İsmail Özcan’ın “Türk solu, Gazze’deki zulme niçin mesafeli?” başlıklı yazısının detayı şöyle:
Son on aydan bu yana ise Filistin’in bir parçası olan Gazze tam bir cehennemi yaşamaktadır. Gazze’de olup bitenler gerçek bir trajedidir, gerçek bir faciadır. 2.4 milyonluk masum bir halk İsrail tarafından dünyanın gözü önünde soykırıma tabi tutulmaktadır. Kurbanların çoğunluğunu da çocuklar ve kadınlar oluşturmaktadır. Amerika’nın desteğinde bir savaş makinesine dönüşen İsrail, 2 milyondan fazla Gazze’liyi bin bir çeşit zulümle, işkenceyle inim inim inletmektedir.
Şu bir gerçektir ki, İsrail tek başına “ateş olsa cirmi kadar yer yakacak” bir devlettir. Ama yaslandığı dayısı güçlüdür. Daha önemlisi de Siyonist network sayesinde İsrail o dayıyı istediği gibi oynatmaktadır. İsrail kendisi özgürlük, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi son iki yüzyıldır yavaş yavaş birikmiş evrensel insani değerleri fütursuzca çiğnediği gibi ABD dayısına da aynı fütursuzlukla çiğnetmektedir.
Dünyada bu gidişata karşı evrensel vicdanın bir sesi olarak devletinden bağımsız bir şekilde sokaktaki halk ve üniversite gençliği tepki göstermektedir. Bu tepki; en çok da devlet olarak İsrail’e destek veren, İsrail’in yaptığı katliamları, sivillere uyguladığı şiddeti, işkenceyi, yaşattığı acıları sessiz kalarak onaylayan ABD ve Avrupa ülkelerinin halkı ve gençleri tarafından gösterilmektedir. Bunlar da ağırlıklı olarak sol eğilimli insanlar ve muhalefettir.
Ülkemizde ise genel olarak CHP çizgisinde ve daha soldaki muhalefet çevreleri ile sol eğilimli örgütler, insanlar ve gençler İsrail’in yarattığı Gazze cehennemi konusunda sessizlik ve tepkisizlik içindedirler. Böyle bir dertleri yokmuş gibi bir imaj oluşturmuşlardır. Hâlbukisol ideoloji hiç değilse teoride ezilenden ve sömürülenden yanadır. 1970’li, 80’li yıllarda birçok solcu/Marksist Türk genci mazlum Filistin halkının yanında savaşmak için Filistin’in gerilla kamplarında eğitim görmüştür. O gençlerden bir bölümü sonraki yıllarda bu ülkede politikaya atılmış, parlamento üyeliği yapmıştır. Bir bölümü de ülkemizin yazılı ve görüntülü medyasında önemli pozisyonlara yükselmiştir.
Bugün bu solcu politikacıların, yazar ve aydınların ne eskilerinden ne de yenilerinden Gazze’de her türlü insan hakları çiğnenen, ezilen; işkencelere, katliamlara maruz kalan insanlar için göze batan, ses getiren bir itiraz, bir reaksiyon göremiyoruz. Dolayısıyla sol eğilimli TV ve YouTube kanallarında, gazetelerde, sosyal medya platformlarında da şu anda dünyadaki en mazlum halk olan Gazzeliler için onları savunan, onlara destek olan konunun ciddiyetine layık bir programa, bir yoruma rastlamıyoruz.
Acaba Türk solcularının kendilerinde mi, ideallerinde mi bir değişiklik, bir mutasyon oluştu? Meraka değmez mi?