enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:07 Bursa’nın denize açılan kapısı olan Mudanya’da deniz turizmini canlandırmak için, Arnavutköy Balıkçı Barınağı yat limanına dönüştürülüyor
00:06 Gazetecilik tahsili yapanlar ve gazeteci olmak isteyenler, Hürriyet Gazeteciliğinin efsane dönemini mutlaka okumalılar…
00:05 Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Salı günü TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda yaşana eşkiyalık hakkında yaptığı açıklamada, “Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir”
00:03 Ukrayna Hava Kuvvetleri: “Rusya, Ukrayna’ya kıtalararası balistik füze fırlattı”
00:03 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir”
00:03 Rusya’nın güncellenmiş nükleer doktrini ne anlama geliyor?
00:02 Gazi Meclis’te siyasi eşkıyalık
00:02 Uluslararası Ceza Mahkemesi, Netanyahu ve Hamas yetkilileri için yakalama emri çıkardı
18:25 “Ben Benim” adlı Sanatçı Yücel Kale’nin yeni sergisi BonVivant İzmir’de açıldı
12:39 Bazı CHP milletvekillerinin Meclis’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı engellemeye yönelik provokasyonuna tepkiler sürüyor
12:14 Bakan Yerlikaya: Yasa dışı bahisle ilgili 9 bin 780 tutuklama yaptık
12:05 Türkiye, yağışlı sistemin etkisine giriyor
11:55 ‘Yenidoğan çetesi’ davasında savunmalar sürüyor
00:07 Zeynep Sönmez: ‘Kupayı kaldırırken yaptıklarımın mutluluğu kadar vazgeçtiklerimin duygusallığını da yaşıyorum’
00:06 ABD Temsilcisi Hochstein Hizbullah’la ateşkes sağlamak üzere İsrail’e gidiyor
00:05 ABD’ye iş ve yeni hayat hayaliyle gelen Türkler arasında kayıp vakaları dikkat çekiyor
00:05 Yunanistan’da hayat pahalılığını protesto için işçiler 24 saatlik genel greve gitti, halk sokağa indi
00:04 ABD Ukrayna’ya 275 milyon dolarlık yeni askeri yardım açıkladı
00:03 AB’nin 5 büyük üyesinden Ukrayna’ya destek: “ABD yardımı azaltırsa mali ve askeri yardıma hazırız”
00:03 Suriye: “İsrail’in Palmira kentine düzenlediği saldırıda 36 kişi öldü”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye Karşıtlığının Zeminleri

Türkiye Karşıtlığının Zeminleri
14.12.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Batı ittifakı hareketsiz kalmışken Türkiye adım adım güçleniyor. Sınırlarındaki tüm sorunları büyük oranda kendi lehine çözebiliyor. Doğu Akdeniz’den Azerbaycan’a kadar güvenli bir hat kurmakla kalmadı aynı zamanda buralarda yeni alanlar elde etti.

Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN

Belli bir süredir Batı’daki Türkiye karşıtlığını anlamaya ve elimden geldiğince anlatmaya çalışıyorum. Çünkü Batılı ülkeler klasik jeopolitik gerilim alanlarını bir kenara bırakmış ve sanki tek gündemleri Türkiye olmuş gibi bir hal içindeler. Eğer biz Türkiye’nin buna nasıl cevaplar üreteceğini planlamak istiyorsak bu durumu ortaya çıkaran asıl faktörleri netleştirmemiz lazım.

Bu soruya kabaca iki farklı cevap verebilirsiniz. Birincisi Batı ülkelerindeki Türkiye karşıtlığını yaygınlaşmış bir psikolojik tepkiye bağlayabilirsiniz. Batı’daki karar ve fikir yapıcıların Türkiye’nin kat ettiği mesafeden duygusal olarak rahatsız olduğunu düşünebilirsiniz. Gerçeklik payı da var. Batı ittifakı hareketsiz kalmışken Türkiye adım adım güçleniyor. Sınırlarındaki tüm sorunları büyük oranda kendi lehine çözebiliyor. Doğu Akdeniz’den Azerbaycan’a kadar güvenli bir hat kurmakla kalmadı aynı zamanda buralarda yeni alanlar elde etti. Öte taraftan Batı ülkelerinin hiçbiri bu bölgelerde etkin değil. Aksine kendi iç çekişmelerinde boğuşurken uluslararası siyasette savruk bir görüntü ortaya koyuyorlar.

Bu da Türkiye için geniş bir hareket alanının doğmasına neden oluyor. Bir taraf güç kaybederken diğer tarafın güç kazanması tabii ki duygusal tepkilere neden olabilir.

Bunun adı uluslararası ilişkilerde “göreli kayıptır” ve son derece tehlikelidir. Eski güçlülerin çaptan düşmesi yeni yükselenlere normalden daha fazla öfkeli hale gelmesine neden olur. Duygusallık barındırdığı için rasyonel etkileşimi engeller.

Bunun sonuçlarını hem AB hem de ABD örneklerinde görüyoruz. Türkiye karşıtlığını bu duygusallığın köpürtebileceğini anlıyoruz.

Ama tek sebep bu değil gibi. Duygusallık boyasına girmiş olmasına karşın ortada reddedilemeyecek gerçekler de var. Türkiye uluslararası ilişkilerin klasik anlamında bir “büyük güç” olma yolunda ilerliyor. Büyük güçler kendi kendine yeter aktörler demektir. O seviyeye ulaştıklarında da artık bırakın kontrol edilmeyi koca bir jeopolitik alanın kontrolden çıkmasına neden olabilir. Mesela Türkiye’nin bu statüye ulaşması Orta Asya’dan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Avrupa içlerine kadar baş edilmesi gereken yeni bir rakibin doğması demektir. Yani Batı’nın Türkiye korkusunun altı boş değil. Hele de Batı’daki savrulmayla birlikte düşünüldüğünde rasyonel hesaptan çıkıp duygusallaşma ihtimali de doğar.

Ortada doğru düzgün bir planları yok. Ama yaygın bir his olarak Türkiye’nin bir an önce durdurulması için “önleyici tekniklerin” sahneleneceğini tahmin edebiliriz. Siyasi ve askeri olarak felç olmuş Batı’nın ortaya koyabileceği tek önleyici teknik ekonomik baskı gibi görünüyor. Ancak herkes yine biliyor ki, ekonomik baskılar dünya siyasetinin en kullanışsız yöntemlerinden biridir. Arzu edilen sonucu doğurmak yerine tersine sonuçlar üretir.

Böyle bir çıkmazın içinde olan Batı’nın çok konuşup az iş yapması şaşırtıcı değil. Dikkat ederseniz sürekli tehdit var ama uygulama zayıf. Son AB liderler zirvesinden de etkili bir yaptırım çıkmadı. CAATSA yaptırımlarının da eğer geçiş sürecindeki boşluğa kurban gitmezse, benzer bir şekilde çıkma ihtimali çok yüksek.

Bu tür şartlar altında Türkiye’nin yapması gereken şey var. Birincisi ekonomik olarak güçlenmek. İkincisi stratejik olarak korkusuz adımlarına devam etmek. Fırsatları değerlendirmek. Ekonomik baskının bile bir yıldan önce gelmeyeceğini düşünürsek bu süre zarfında elde edilecek her somut kazanım Türkiye’nin pazarlıkta çıtayı daha da yukarıya çekmesine imkan veriyor.

[TÜHA Haber Ajansı, 14 Aralık 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.