Türkiye’de 20 Yaş Altındakilere Sokağa Çıkma Yasağı
TÜHA HABER / Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Bilim Kurulu’nun tavsiyelerini Cumhurbaşkanı’na ilettiğini bildirmesinin ardından Erdoğan, “Ulusa Sesleniş” konuşmasıyla ülkede uygulanacak yeni önlemleri açıkladı.
Erdoğan, Türkiye’de 30 büyükşehir ile akciğer rahatsızlıkları sıkça gözlemlenen Zonguldak’ta kente giriş çıkışların 15 gün süreyle yasaklandığını açıkladı.
Erdoğan “Bu şehirlerimize gıda, ilaç ve temizlik malzemesi gibi zorunlu ihtiyaç malzemeleri nakli ile İçişleri Bakanlığı genelgesinde belirtilen sektörlerin lojistik araçları dışında giriş-çıkış yapılamayacaktır. Ülke içinde yük ve izinli yolcu taşımacılığı yapanlar ile uluslararası yük taşımacılığı yapan araçların bu şehirlerden transit geçişleri ise devam edecek. İl Pandemi ve İl Hıfzıssıhha kurulları kendi şehirlerinin ihtiyaçlarına göre bu tedbirleri daha da genişletebilecektir. 30 büyük şehrimiz ile Zonguldak’ta başlatacağımız araç giriş-çıkışı yasağını ilk etapta 15 gün süreyle uygulayacağız, gerekirse süreyi daha da uzatacağız,’’ dedi.
Erdoğan, 20 yaş altındakilere de sokağa çıkmak yasağı getirildiğini duyurdu. Daha önce 22 Mart itibariyle 65 yaş üstündekilere ve kronik hastalığı olanlara sokağa çıkma yasağı getirilmişti. Bu durumda 20 ile 65 yaş arasındaki nüfus açısından sokağa çıkma yasağı söz konusu değil.
Ancak Erdoğan, toplu alanlarda maske takılmasını zorunlu hale getirdiklerini duyurdu. Dolayısıyla 20 ile 65 yaş arasındaki nüfusa mensup vatandaşlar eğer sokağa çıktıklarında toplu taşıma araçlarını kullanacaklarsa, market veya pazarlarda alışveriş yapacaklarsa maske takmak zorunda.
Erdoğan’ın açıklamasıyla 20-65 yaş arasındaki nüfusa sokağa çıkma yasağı getirilmemesi, “kamu sektörü ve özel sektörde çalışma hayatının sürdürülmesi’’ kararı olarak yorumlandı.
Corona virüsü ile ilgili yasakları ancak salgın tehdidiyle başa çıkılabilirse kaldırabileceklerini vurgulayan Erdoğan, gönüllü olarak uygulanmazsa kuralları zorunlu hale getirmek zorunda kaldıklarını ve bunun gerekçesi olarak özellikle genç nüfusun sokağa çıkmaktan vazgeçmemesini işaret etti.
Türkiye’de ilk, orta ve yüksek öğretim 16 Mart’tan itibaren tatil edilmiş, 23 Mart’ta da uzaktan eğitime geçilmişti. Ancak bunun genç nüfusun sokağa çıkmasını azaltmadığı gündeme gelmişti.
Erdoğan, ‘’İkazlara uymayarak aksi yönde davranışlar sergilemekte ısrar edenlere gereken idari ve adli cezalar tereddütsüz şekilde uygulanacaktır,” uyarısında da bulundu.
Erdoğan’ın açıklamasıyla birlikte İçişleri Bakanlığı da yeni tedbirlerle ilgili genelgesini yayımladı ve önlemlere uyulmasını istedi.
CHP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi ise, 4 Nisan itibariyle sokağa çıkacaklara maske takma zorunluluğu getirilmesiyle nedeniyle toplu taşıma araçlarını kullanacaklar için maske dağıtımı yapacaklarını duyurdu.
Türkiye’de hayat ne zaman normale dönecek?
Akıllardaki ‘’Yasaklar ne zaman kalkacak’’ sorusuna ise Erdoğan, “Ülkemizde hayatı ne zaman normale döndürebileceğimiz 83 milyon olarak bizlerin elindedir. Kurallara ne kadar iyi riayet edersek salgının seyrini o derece kontrol altına alır, tehdidi ortadan kaldırabiliriz. Sokaklar dahil tüm kamuya açık mekanlarda kalabalık oluşturacak şekilde asla bir arada bulunulamayacak,” mesajıyla yanıt verdi
Erdoğan, başlattığı bağış kampanyasına yönelik eleştiriler nedeniyle ana muhalefet partisini ve diğer muhalefet gruplarını da hedef aldı.
Muhalifler, CHP’li büyükşehir belediyelerince “Milli Dayanışma Kampanyası”ndan önce başlatılan kampanyalara müdahalede bulunulması ve ekonomik mücadele paketinde özel sektördeki emekçilerle ilgili “işten çıkarma yasağı” gibi önlemler alınmaması nedeniyle hükümeti eleştiriyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘’CHP Genel Başkanı başta olmak üzere kimi kesimler itibarsızlaştırmaya çalışmışsa da milletimiz bu fitne odaklarına kulak vermemiştir,” dedi.
Erdoğan, “Milli Dayanışma Kampanyası”nın üçüncü günü itibariyle yaklaşık 304 bin kişi ve kuruluş tarafından 1 milyar 61 milyon liralık yardım toplandığını da açıkladı.
Erdoğan, Corona virüsü nedeniyle 1 Nisan’da vefat eden İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun adını Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne verileceğini de bildirdi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 1 Nisan’da 601 sağlık personeli enfekte olduğunu açıklarken, sağlık personeli kimliğiyle Taşçıoğlu’nun ölümünden duyduğunu üzüntüyü dile getirmişti. Koca bugün de enfekte sağlık personeli sayısında artış olduğunu söyledi ancak son sayısal durumu paylaşmadı.
Sağlık Bakanı uyardı: ‘’Biz salgının başındayız, sosyal mesafe çok önemli’’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının hemen öncesinde kameralar karşısındaydı ve Türkiye’nin Corona virüsü salgınıyla ilgili kötü senaryosundaki vaka ve can kaybı sayılarıyla ilgili soru üzerine Türkiye’nin salgının henüz başında olduğu mesajını verdi.
Türkiye’de son 24 saatte 69 vefat gerçekleşmesi ve 2 bin 786 yeni vaka tespit edilmesiyle toplam 425 can kaybı olduğunu ve 20 bin 921 vaka bulunduğunu açıklayan Koca, “Biz bir takım simülasyonlar yapıyoruz. Fakat biz salgının başındayız. Tekrarla söylüyorum, temas izolasyon ve sosyal mesafenin çok önemli olduğu, mümkünse herkesin evinden çıkmamasını istiyoruz” dedi. Koca, Türkiye’nin kötümser senaryosuyla kaç vaka ve ölüm beklediğine ilişkin verileri ise paylaşmadı.
Koca, son 24 saatte 16 bin 160 test yapılmasıyla birlikte toplamda 140 bin 716 test yapılmış olduğunu ve bugüne değin 484 hastayı ise taburcu ettikleri bilgisini verdi.
Bir Bilim Kurulu üyesinde Corona virüsü tespit edildi
Koca, bugün ilk kez Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Bilim Kurulu’ndaki hocalarla telekonferans sistemiyle toplantı yaptı ve bakanlıkta bir araya gelmedi. Basın toplantısında ise Kurul üyesi bir hocada da pozitif test sonucu çıktığıyla ilgili iddiayı doğrulayan Koca, kimliği konusunda ise bilgi vermedi ancak salgınla ilgili artık psikolojik, sosyolojik boyutları itibariyle farklı branşlardan ikinci bir bilim kurulu oluşturabileceklerini de kaydetti.
Corona virüsüne enfekte sağlık personeli sayısında artış olduğunu kaydeden Koca, şehit ilan edilmeleriyle ilgili soru üzerine “Gönlümden şehit olarak geçmeleri yatar” ifadesini kullandı.
İstanbul’da 1 kişi 16 kişiye bulaştırdı
Türkiye’de mevcut durumda 56 ilde corona virüsü nedeniyle vefat yaşandığını bildiren Koca, “Nüfusa göre en riskli illerimiz İstanbul, Ankara, İzmir, Konya’dır. 20 yaşından itibaren daha yoğun görüldüğü, erkeklerin kadınlara göre görülme oranının daha yüksel olduğunu söylemek istiyorum. Gençlerim hastalığı ya hissetmemekte ya da hafif geçirdiğini daha önce ifade etmiştim. Şu an 25 ilde can kaybımız olmadı. En yüksek can kaybımız 210 ile İstanbul,” dedi.
Corona virüsü bulaşıcılığıyla ilgili de analizler yaptıklarını açıklayan Koca, Çin ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 1 kişi tarafından 2.6 kişiye virüsü bulaştırdığı bilgisi olduğunu işaret ederek “Biz kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Bu analizleri yaparken dünyaya da bu analizlerimizi göstermiş olacağız. Çin’de mesela bu anlamda yapılan analizlerde, binlerle, 10 binlerle ifade edilen analiz daha görmedik. Türkiye, bu anlamda birçok noktada yaptığı, sayıca da yüksek, binlerle ifade edilen analizlerine ilişkin bilgiyi de dünyaya aktarmış olacak. Bu noktada çok şeffaf olduğumuzu söylemek istiyorum. Mesela sadece İstanbul için analiz ettiğimizde, İstanbul’da bir kişinin bulaştırdığı toplam kişi sayısı 16. 2,6 değil. Türkiye’nin analizi, şu an itibarıyla İstanbul’da bir kişi, 16 kişiye bulaştırıyor,” diye konuştu.
Yoğun bakımdakilerden yüzde 64’ü 60 yaş üstündekiler
Sağlık Bakanı Koca, “Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 64,4’ünü oluşturuyor. Hayatını kaybeden hastalarımızın da yüzde 78,7’si 60 yaşın üzerindeki hastalardır. Diğer taraftan, hastaneye ihtiyaç duymaksızın evde takip edebildiğimiz hastaların oranı ise yüzde 86,7’si 60 yaşın altında yani 60 yaşın altında olanların önemli bir kısmını hastaneye yatırmadan evde takip etmiş oluyoruz. Ayrıca, eşlik eden kronik veya alt hastalığın olup olmadığıyla ilgili tabloda, yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzde 74,4’ünde en az bir tane altta yatan bir hastalık var. Kaybettiğimiz hastalarımızın içinde de yüzde 64,2 oranında en az bir kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz. Yoğun bakımda yatan hastaların 62,2’sinde altta yatan en az iki hastalık bulunmakta, vefat edenlerin yarısında da en az iki kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz” bilgilerini de verdi.
Üçüncü Yargı Paketi’yle tahliye edilecek 90 bin kişi ne olacak?
Koca, TBMM gündemindeki Üçüncü Yargı Paketi olarak nitelendirilen infaz düzenlemesiyle cezaevlerinden tahliye olması öngörülen 90 bin kişiyle ilgili alınacak önlemler konusundaki soru üzerine ise, “Buna dönük planlama yapılıyor,” ifadesini kullandı.
Koca, Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybedenlerle ilgili defin işlemlerinde farklı uygulamalar görülmesi ve bazı yerlerde mezara kireç dökülmesiyle ilgili soru üzenine ise, “Normalde bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyorsa Covid-19’dan vefat eden kişilerin de aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Yani bulaşıcı hastalıklarda nasıl koruyucu tedbir alınıyorsa, maske, eldiven, önlük kullanarak yapılıyorsa, devamında kefenleniyor, kireç ve benzeri herhangi bir uygulama olmadan defnediliyorsa benzer şekilde burada öyle defnedilecek. Dün itibarıyla bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığına da bir yazı gönderdik. Ekstra bir uygulama yapılmasına asla gerek olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum,” açıklaması yaptı.
HABER : Yıldız YAZICIOĞLU & Ankara (VOA)
[TÜHA Haber Ajansı, 5 Nisan 2020]