Türkiye’de şekerde kriz, yüzde 25 zam getirdi
ANKARA-TÜHA HABER / Yapılan zam sonrası kamu ile özel sektör arasındaki fiyat farkının ortadan kalkmaması ve üretimde beklenen sıkıntı nedeniyle fiyat artışlarının devamının gelmesi bekleniyor.
Kamuya ait Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ (Türkşeker), şekere yüzde 25 zam yaptı. Zam sonrasında kristal şekerin KDV dahil kilogram fiyatı 5 lira 30 kuruş olurken, 50 kilogramlık çuval fiyatı 265 lirayı geçti.
Son dönemde marketlerin uygun fiyatlı şeker tedarik etmede zorlandığı iddiaları gündeme gelmiş, Türkşeker ise şekerde arz probleminin olmadığını, piyasada bazı firmaların fiyatları yükseltmelerinden dolayı böyle bir ortam oluştuğunu açıklamıştı. Peki fiyat artışı neden kaynaklandı?
Fiyat baskısı
DW Türkçe’ye konuşan tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım’a göre zam üretim sıkıntısından değil fiyat baskısından kaynaklanıyor.
Türkşeker’in iki yıldır şeker fiyatlarını baskı altında tuttuğuna işaret eden Yıldırım, “Özel sektör şekerin çuvalını 305 liraya satarken Türkşeker yani kamu fabrikalarında bu 210 liraydı. Doğal olarak herkes Türkşeker’den şeker almak istiyor. Çünkü orası daha ucuz. Oraya bir talep patlaması oldu. Bu sefer de bu talep karşılanamadı. Raflar boş kaldı. Bu baskıyla yani piyasada hem zincir marketlerin hem tüketicilerin şeker bulamıyoruz baskısı olunca dün akşam Türkşeker bir kararla yüzde 25 oranında bir zam yaptı” diyor.
Türkşeker’e ait 25 fabrikadan 10’u 2018 yılında yapılan özelleştirme ihaleleri ile özel sektöre devredilmişti. Şu anda Türkiye’de toplam 33 şeker fabrikası pancar işleyerek şeker üretiyor. Bu fabrikaların 15’i kamuya, 12’si özel sektöre, 6’sı ise kooperatiflere ait.
Özelleştirmeler sonrası Varlık Fonu bünyesine geçen Türkşeker ise geçen hafta Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlandı. Ve oluşturulan yönetim kuruluyla şeker fiyatları yeniden belirlendi.
“Sorunların temelinde üç neden yatıyor”
Ancak yapılan zam ile kamunun, özel sektör ve kooperatif fabrikalarıyla olan fiyat farkı ortadan kalkmadı. Bu nedenle yüzde 15-16’lık bir zam daha beklendiğine işaret eden Yıldırım, “Ama dediğim gibi enflasyonu artırmasın diye şimdilik yüzde 25’te kalındı. Ama bu zammın devam edeceğini düşünüyorum” diye konuşuyor.
Türkiye’de şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden sonra piyasada ikili bir yapı oluştu. Devletin tüketici daha uygun fiyattan şeker tüketsin diye üretimi sübvanse etme rolü ortadan kalkarken, kotalı üretim nedeniyle üretici istediği zaman istediği miktarda üretim yapamıyor.
DW Türkçe’ye konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez’e göre şekerde yaşanan sorunların temelinde üç neden yatıyor. Suiçmez, bu nedenleri “kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, 2001 yılında çıkarılan Şeker Yasası ile şeker üreticilerine getirilen kota uygulamasının halen devam etmesi, nişasta bazlı şeker lobilerinin ülkemizdeki şeker piyasasına müdahalesi” diye sıralıyor.
Azalan üretimin gelecek dönemde daha yüksek fiyatlar olarak piyasaya yansıyacağına vurgu yapan Baki Remzi Suiçmez de şunları söylüyor: “Alım kotalarının kaldırılması, üreticinin üretebildiği ürünü uygun fiyattan kamu şeker fabrikalarına satması, özelleştirme uygulamalarına son verilmesi, Türkşeker’in piyasayı düzenleme rolünü, görevini normal bir şekilde sürdürmesi bu konudaki en sağlıklı çözümdür.”
Ali Ekber Yıldırım da “Şeker üretimi kamunun elinde olsaydı fiyattaki bu ikili yapı oluşmamış olacaktı. Devlet, ‘tüketici daha uygun fiyattan şeker tüketsin diye bunu sübvanse ederim’ diyecekti. Şu anda Toprak Mahsulleri Ofisi bunu buğdayda yapıyor. Un sanayicilerine buğday vererek ekmek fiyatlarını baskı altında tutuyor. Yani artmasını engelliyor” diyor.
Baki Remzi Suiçmez’e göre sorunun bir parçası da kamu şeker fabrikalarının özelleştirilmesi
Öte yandan şeker pancarında kotalı üretim yapılabildiğini hatırlatan Yıldırım, “Dolayısıyla bu yapı içerisinde hem kota sistemini getirip hem özelleştirme olunca şeker piyasası büyük ölçüde olumsuz etkilendi ve bugün de bunun sakıncalarını görüyoruz” diye devam ediyor.
Azalan üretim yansıyacak
Fabrikalardaki şeker üretiminde şu anda bir sıkıntı yaşanmadığını ifade eden Yıldırım, ancak kuraklık nedeniyle şeker pancarı üretim tahmininin yüzde 15 azaldığını, bunun da Ocak ayı itibariyle fiyatlara yansıyacağını ifade ediyor.
Sulama maliyetlerinin artması ve gübre fiyatlarının yükselmesi nedeniyle de şeker üreticisi zorlanıyor. Çiftçinin üretimini sürdürülebilir kılmak için destek verilmezse daha yüksek zamların gündeme gelebileceğine işaret eden Ali Ekber Yıldırım, “Yani çiftçi şeker pancarı ekerken mutlaka gübre desteği sağlanmalı, mazot desteği sağlanmalı. Yoksa biz şu anda hani 2 yıldır baskı altında tutulan fiyat nedeniyle bir zam yapıldı ama o zaman üretim kaynaklı olarak daha yüksek zamlar yapılmak zorunda kalınabilir” diye konuşuyor.
HABER : Pelin Ünker
[TÜHA Haber Ajansı, 17 Kasım 2021]