Van Kedilerinin Villa Keyfi
TÜHA HABER / Farklı göz renkleriyle bilinen Van Kedileri 28 yıldır “Kedi Evi”nde koruma altında tutuluyor. Soyları tükenme tehlikesi altında bulunması nedeniyle koruma altında tutulsalar da tehlike henüz geçmiş değil.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi bünyesindeki Van Kedisi Araştırma Merkezi, 1992 yılında kuruldu. Merkezin Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, kuruluş amacını “Dünya faunası içerisinde önemli bir yere sahip olan Van kedisini ıslah etmek, neslini korumak, orijinallerinin üremesini ve çoğalmasını sağlamak, sağlık sorunlarını giderip bunların geleceğe daha güvenli aktarılmasını sağlamak” olarak açıklıyor.
Kediyle ilgili birçok düzeyde araştırmaların yapıldığı merkezde, 200 kedi bulunuyor. Kediler, nesillerinin yok olma tehlikesinden kurtulması için evdeki özel bölmelerde tutuluyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Merkezin Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, riskin devam ettiğini söyledi.
Kaya “Van Kedisi’nin neslinin kurtulduğunu söylemek için daha erken ama doğru yoldayız. İki gözü maviler veya iki gözü kehribarlar için tehlike yok ama tek göz kediler için tehlike var. Van’da eskiden her evde bir Van kedisi vardı. İnsanlar bahçeli evlerinde Van kedisi besliyorlardı. Kediler birbirleriyle çiftleşiyorlardı. Van kedilerinin sayısı azaldıkça bunlar başka hayvanlarla çiftleşmeye başladı. Bu şekilde bir melezleşme sıkıntısı ortaya çıktı. Orijinal formları giderek azalmaya başladı. İnsanlar apartmanlara taşınırken kedilerini götürmez oldular. Dolayısıyla Van kedisi bu şekilde gerileme yoluna girdi. Her yıl yaklaşık 200 aileye Van Kedisi sahiplendirmesi yapıyoruz. Böylece tekrardan eski günlerine döndürmeye çalışıyoruz Bizde 200 tane anaç damızlık hayvan var. Türkiye’de tahmini olarak 7-8 bin civarında bir hayvandan bahsedebiliyoruz.Net bir rakam bulmak çok zor” dedi.
Merkezde kediler için otel hizmeti de veriliyor. Kaya, bu hizmetin nasıl verildiğini şöyle açıkladı; “Araştırma ve koruma merkezi olduğumuz için Van Kedisi sahiplerine otel hizmeti veriyoruz, çiftleştirme hizmetleri veriyoruz, buraya getirip orijinal bir baba ile kedinizi çiftleştirebiliyorsunuz. 3 gün misafir ediyoruz, ondan sonra hayvanı ve yavrusunu kendilerine veriyoruz. Mesela tatile gidecek aileler kedilerini bize bırakabiliyor. ‘Nereye bırakacağını bilmiyorsanız gelene kadar kedinize biz bakarız’ diyoruz. İnsanların mağduriyetinin oluşmasını da engelliyoruz”
Kediler, neslinin sürmesi için belli şartları yerine getiren ailelere veriliyor. Kaya, kedi sahibi olmak isteyen ailelerin uzun bir prosedürden sonra kedi sahip olabileceklerine dikkat çekerek “Bu hayvana bakacak, besleyecek, sokağa bırakmayacak bir aileye gitmesine çalışıyoruz. Bu geçici bir heves mi yoksa gerçekten evde hayvan beslemek istiyor mu? Bunun kriterini koymaya çalışıyoruz. Bu kriterlerden bir tanesi de bunu bir ücret karşılığında satın almasıdır. ‘Gidelim geçerken bir hayvan alalım bakalım bir süre sonra sokağa atalım’ biz buna karşıyız. İnsanların böyle bir hayvan isteyip istemediğini biz test etmeye çalışıyoruz. Maddi kriter de bu kriterlerden bir tanesi. Almaya çalışırken 4-5 ay beklemek zorunda kalıyor. İsteyen herkese de verme imkânımız olmuyor” diye konuştu.
Van Kedisi 2002 yılında Tarım Bakanlığı tarafından milli ırk olarak tescillendi. Ancak Kaya, Amerika Kedi Federasyonu’nun başka bir kedi tipini Van Kedisi olarak tanıtmasına tepki gösterdi. Kaya tepkisini “Van’da kafası sarı, kuyruğu sapsarı kedi gördünüz mü? Ben görmedim Amerika Kedi Federasyonu böyle bir kediyi Turkish Van Cat diye tanıtıyor. Bizler katıldığımız yarışmalarda buna itiraz ediyoruz. Bunun Van Kedisi olmadığını söylüyoruz, bu doğru değil diyoruz. Van’da kime sorarsanız sorun böyle bir hayvanı asla Van kedisi olarak kabul etmez” diyerek gösterdi.
HABER : Mahmut BOZARSLAN & Van (VOA)
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Temmuz 2020]