Yeşilçam’ın tarihi mekanı ‘Artiz kahvesi’
TÜHA HABER / Radyo-TV yayıncısı, yapımcı, sunucu, spiker, şair, yazar, öğretim görevlisi Harun Yöndem, Beyoğlu İstiklâl Caddesi Yeşilçam Artiz kahvesini ziyaret ederek, Pekcan Türkeş ve müdavimlerle yaptığı sohbetin ardından eski günleri yad etti.
(TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘nın ‘TRT Haber‘den aktardığı AA’nın haberine göre,Yaklaşık 46 yıldır starından figüranına, yönetmeninden kameramanına, birçok ünlü ismin buluşma mekanı olan ‘Beyoğlu Sanatçılar Kahvesi‘nin sahibi Ali Takar, ünlülerin hatıraları ile yaşıyor.
Yeşilçam’ın ünlülerinin buluşma noktası olan, çay ve kahve içtikleri, sohbet mekanı ‘Sanatçılar Kahvesi’nin geçmişi yaklaşık 30 yıl öncesine kadar uzanıyor. ‘Sanatçılar Kahvesi‘nin sahibi Ali Açmaz Zambak ya da Yeşilçam’daki adı ile Ali Takar, 1970’li yılların başında Galatasaray Lisesi mezunlarının müdavimi olduğu, şimdiki adıyla ‘Sanatçılar Kahvesi‘nde 1974 yılında garson olarak çalışmaya başlar. Bir müddet sonra önce müdürü sonra da yöneticisi olduğu kahveyi patronu Azmi Yılmaz’dan devralmaları sonrasında mekanda yeni bir dönem başlar.
Yeşilçam’ın buluşma noktası
Sanatçılar Kahvesi olarak bilinen ve yıllarca sinemaya emek veren isimlerin devam ettikleri kahveye 1978 yılından itibaren Ertem Eğilmez, Tanju Gürsu, Orhan Aksoy gibi isimler gelmeye başlamışlar. Zamanla Yeşilçam’ın en hareketli olduğu yıllarda sinemaya emek veren starlar, kameramanlar, yönetmenler ve yardımcı oyuncular devam etmeye başlar. Ali Takar da gelsin çaylar, kahveler, ıhlamurlar diyerek 30 yıl boyunca servis yapmış beyazperdenin insanlarına. Ali Takar, son yıllarda televizyonun yaygınlaşması ve sinemaya olan ilginin azalmasından Sanatçılar Kahvesi’nin de olumsuz etkilendiğini söylüyor. Kahvede çay, kahve, ıhlamur içenler arasında Yeşilçam’ın bir çok ünlüsü var. Elbette kahvede Ali Takar’ın Beyaz Perde’nin ünlüleri ile bir çok hatırası var.
Harun Yöndem, Beyoğlu İstiklâl Caddesi Yeşilçam Artiz kahvesini ziyaret ederek, Pekcan Türkeş ve müdavimlerle birlikte
KADİR İNANIR: Kadir İnanır bir gün kahvede beni tersleyerek incitti ama sonra da geldi gönlümü aldı ve bol bir bahşiş verdi.
TARIK AKAN: Yeşilçam’ın renkli siması, kahvemizin de renkli müşterilerimdendi. Ben ona ‘uzun hoş geldin’ derdim. Bana ‘Takar’ diye hitap ederdi.
MÜSLÜM GÜRSES: Çok ağır sesle ve yavaş yavaş konuşurdu. Anlaması güçtü. Muhterem Nur ablamız ile evlendikten sonra, çok değişti.
İBRAHİM TATLISES: İlk zamanlar çok alçakgönüllü idi. Ama sonra kabadayıvari bir hal aldı.
KEMAL SUNAL: Çok tutumlu ve özel hayatında da sanıldığının aksine çok ciddi bir insandı.
HALİL ERGÜN: Babadan varlıklı idi, ama hiç hissettirmezdi. Gayet ciddi ve baba oyuncudur.
ÖZTÜRK SERENGİL: Akşam alacağım dediği içi para ve altın dolu paketi, 15 gün almaya gelmeyip bana can çekiştirdi. Öztürk Abi kahvenin en muzip ve şakacı olan müşterisiydi.
FATMA GİRİK: Kahveye pek kadın müşterimiz gelmezdi. Kahvenin tek kadın müdavimi Fatma abla idi. O da zaten erkek gibiydi.
EROL TAŞ: Holywood ayarındaydı. En baba insan ve oyuncuların başında gelirdi, ama Türkiye’de onun kıymeti bilinemedi.
FİKRET HAKAN: Çok mütevazı ve oturaklı bir insan. Çok mütevazı, hoşgörülü ve oturaklı bir büyüğümüzdü. İnsanlar ile ilişkisi çok iyiydi.
Kendisi değil ama dövdüğü oyuncuların ünü kahveye gelirdi
Avantur yani vurdulu kırdılı filmlerin revaçta olduğu günlerde, Kadir Kök, Aydın Haberdar ve Mehmet Uğur gibi yardımcı oyuncular her film çekimden sonra elleri, kolları, yüzleri şişmiş, yara bere içinde kahveye gelirlerdi. En çok da Cüneyt Arkın’ın filmlerinde darbe alıyorlardı. Cüneyt Abi kahvemize gelmezdi ama çekimlerde darbe alan arkadaşlardan ünü kahveye kadar ulaşırdı.
Ayhan Işık, cebinde sigara olduğu halde, benden sigara isterdi
Son derece titiz, düzenli ve iş disiplini olan bir insandı. Ancak cebinde sigara var iken bile benden sigara isterdi. Yazıhanesi bizim kahvenin tam karşısında idi. Bir gün şoförü üç tane çay istedi. Boşları almaya gittiğimde, eşi Gül hanım, ‘çayları kim istedi?’ dedi. Şoförünün istediğini söyledim. Adamcağıza o kadar agresif sözler söyledi ki ağzım açık kaldı.
HABER : Şamil KUCUR & Yeni Şafak
[TÜHA Haber Ajansı, 25 Ağustos 2021]