“Atina insanlık suçundan yargılanmalı”
TÜHA HABER / Yunanistan’ın sınırı geçmek isteyen sığınmacılara orantısız güç uygulamasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Selami Kuran, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin duruma acilen müdahale etmesi gerektiğini söyledi.
TRT Haber : Mine Yagıcı Çiftci
Avrupa ülkelerine gitmek isteyen çok sayıda sığınmacı karadan ve denizden Yunanistan sınırını aşmaya çalışıyor. Bunu yaparken de Yunan güvenlik güçlerinin sert müdahalesiyle karşılaşıyorlar. Sığınmacıları engellemek için gaz, ses ve sis bombaları kullanıyor ya da botları batırılmaya çalışılıyor. Sığınmacılara zaman zaman gerçek mermilerle ateş edilmesi ise işin boyutunu değiştirdi. Bugüne kadar çıkan olaylarda 3 sığınmacı hayatını kaybetti.
Yunanistan’ın bu tutumuna uluslararası hukuk ne diyor? Sığınmacıların hakları hangi milletler arası yasalarla korunuyor? Ateş açan Yunan güvenlik güçleri yargılanabilir mi? Bu soruları Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selami Kuran yanıtladı.
Sığınmacılara sert müdahale
“Son bir haftadır Yunan güvenlik güçleri sığınmacılara karşı tamamen hukuk dışı ve insanlık dışı bir muamele uyguluyor. Temel insan hakları sözleşmeleri ve uluslararası hukuku ağır bir şekilde ihlal ediyorlar. İnsanlık onuru ve vicdanı tamamen ayaklar altına alınıyor.”
Yunanistan başvuruları askıya aldı
“Yunanistan, sığınmacı akını başlayınca iltica başvurularını bir ay süreyle askıya aldığını ilan etti. Alınan bu karar, 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Hukuki Statüsü ve Avrupa Birliğinin İltica Yasası’na aykırı. Avrupa Birliğinin bu yasası birebir Yunanistan’ı bağlar. Çünkü Yunanistan, Avrupa Birliğinin tam üyesidir.”
Uluslararası hukuka aykırı
“Yunanistan uyguladığı kötü muamele ile uluslararası hukuk normlarını ve düzenlemeleri ağır bir şekilde ihlal ediyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 14’üncü maddesi çok açıktır: ‘Hayatı tehlike altında, zulüm altında olan insanların başka ülkelere sığınma hakkı, iltica başvurusunda bulunma hakkı vardır.’
Yaşamları tehdit altındaysa…
“Bu konudaki uluslararası ikinci düzenleme, Birleşmiş Milletlerin 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşmesi’dir. O sözleşmede sığınma ve iltica hakkına yer verilmiştir. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 14’üncü maddesine atıfta bulunulur. Yaşamı tehdit altında olan insanların sığınma hakkı olduğu kabul edilir.”
Sığınmacıların da hakları var
“Avrupa Birliği Göç Yasası ise bu konulardaki bir başka düzenlemedir. Buna göre üye ülke, başvuruda bulunan sığınmacıları alma sürecini askıya alamaz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi var bir de… İşkence ve kötü muamelenin men edildiği ve yasaklandığı bir sözleşmedir bu. Uyruğu, vatandaşlık durumu ne olursa olsun bir insanın hiçbir ülke tarafından işkenceye tabi tutulamayacağını, kötü muamele gösterilemeyeceğini kabul eder.”
Yargı süreci başlatılmalı
“Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği acilen müdahale etmeli. Gerek Yunanistan kara sınırında gerekse Ege Denizi’nde inceleme başlatılmalı. Bu suçları işleyen, kötü muamele yapan, kasten adam öldüren, yaralayan Yunan güvenlik güçleri hakkında soruşturma için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne talep yapılmalı. İnsanlığa karşı suç işliyorlar. Bu kapsamda faillerin yargılanması konusunda Uluslararası Ceza Mahkemesinin yolu açılmalıdır. Avrupa Konseyi de acil müdahale etmeli. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf bir ülkede insan hakları ihlali varsa, diğer ülkeler üyeliğin askıya alınması için talepte bulunabilir. Yunan makamlarının da bu suçu işleyenler hakkında hemen yargı sürecini başlatması lazım.”
[TÜHA Haber Ajansı, 06 Mart 2029]