“Yurtdışı Askeri Varlık ve Dış Politikaya Etkisi” Online Paneli
TÜHA HABER / Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi tarafından (DİPAM), yarın “Yurtdışı Askeri Varlık ve Dış Politikaya Etkisi” konulu Online Panel gerçekleştirilecek.
Moderatörlüğünü Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Tolga Sakman’ın yapacağı panelin konukları, Yeditepe Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Öğr. üyesi ve DİPAM Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, İstinye Üniversitesi EPAM Başkanı ve (E) Tuğg. Doç. Dr. Fahri Erenel İstanbul Aydın Üniversitesi Öğr. üyesi ve (E) Tuğg.Dr. Naim Babüroğlu.
Panelde, Yurtdışında Askeri Üs ve Kuvvet Bulundurmanın Temelleri, Yurtdışı Askeri Varlığın Faydaları ve Eleştiriler, Dış Politika Aracı olarak Askeri Varlık, Yurtdışı Askeri Varlığın Amacına Ulaşma Durumu, İkili ve Çok Taraflı İlişkilerde Yurtdışı Askeri Varlık ve Devletlerin Dış Politikasında Yurtdışı Askeri Varlık konuları tartışılacak.
Devletlerin yurtdışındaki askeri varlıkları, üs kurma veya kuvvet bulundurma tertibiyle uluslararası çıkarlarının korunmasında önemli bir stratejik araç olmuştur. Askeri kuvvetler, ülkelerin kendilerini, müttefiklerini ve dost çıkarlarını savunma kararlılığını sergilerken, kriz anında muharebe gücünü hızla yoğunlaştırma ve yönlendirme (konuşlandırma) kabiliyetini de sergilemekte ve aynı zamanda bu askeri mevcudiyetler, devletlerin diplomasi ve ulusal güvenlik stratejisinin önemli bir yönü.
İkinci Dünya Savaşına kadar, büyük devletler yurtdışı askeri varlıklarını ağırlıklı olarak ekonomik çıkarlarını ve dış ticareti korumak, sömürge yükümlülüklerini yerine getirmek ve düşmanlıkların kendi toprakları veya nüfuz coğrafyalarına ulaşmasını önlemek için bir araç olarak kullandı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ise kazandığı avantaj ve öncellik durumu nedeniyle Transatlantik İttifakı’nın sahip olduğu bu tip askeri varlıklar, Varşova paktı ülkelerini kontrol altına almak ve komünizmin yayılmasını engellemek için kullanıldı.
21. yüzyıla girdiğimizde, uluslararası barışı ve istikrarı teşvik etmek ve düşmanları yok etmek amaçları ile yurtdışında askeri varlık bulunduran tüm ulusların küreselleşme fenomeni altında hareket alanı bulduğu görülüyor.
Bununla birlikte yeni ortaya çıkan uluslararası tehditlerle karşılaşıldıkça ve yeni hayati çıkarlar belirlendikçe bu varlıklara olan ihtiyaç sorgulanmaya başlandı.
Bu ileri konuşlandırılmış askeri duruş, önemli maliyetlere ve dezavantajlara yol açtığı ve ulusları güvenlik açıkları ile istenmeyen sonuçlara maruz bıraktığı gerekçeleriyle eleştiriliyor.
Yurtdışı askeri varlık bulundurmada önde gelen Amerika Birleşik Devletleri, dünya çapında 70’ten fazla ülkede yaklaşık 800 askeri üs ile küresel güvenlik olgusunu kendi lehine yönlendirmeye çalışmakta ve İngiltere, Fransa, Rusya ve Türkiye de kendi toprakları dışında askeri varlık bulunduran önde gelen ülkeler arasında yer alıyor.
Ülkelerin doğrudan davet/ikili anlaşmalarla veya ülkeye/bölgeye müdahale etmek için ulusal kararla başka bir ülkeye kuvvet kaydırması, üs kurmasının yanında NATO, BM gibi uluslarüstü örgütlere üyeliklerinin getirdiği sorumluluklardan dolayı çatışmalı veya riskli ülkeler/bölgelerde barışı temin veya tesis için kuvvet bulundurduğu da biliniyor.
Tüm bu askeri hareketliliğin devlet politikası gereği olduğu bir gerçek . Uluslararası Hukuk’un bağlayıcılığı temelinde huzur ve barış için yapılması öngörülen bu tip operasyonların devletlerin dış politikaları ile karşılıklı bir etkileşimi var. Dış politika aracı olan yurtdışı askeri varlık, ikili ve çok taraflı ilişkilerde, uluslararası konumlanmada ve hatta diğer devletler ile ikili ilişkilerde bile etkili olabiliyor.
Bu sebeple “Yurtdışı Askeri Varlık ve Dış Politikaya Etkisi” Online Panelinde konunun teorik çerçevesi somut veri ve olaylar ile desteklenerek konuşulacak, yurtdışı askeri varlıkların bugünkü durumları ve gelecekleri ele alınacak.
[TÜHA Haber Ajansı, 02 Aralık 2020]