Zamanla Milli Şairimiz, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u ananlar çoğalır…

* Beyazıt Meydanı’nda sahipsiz olan tabut kime aitti?
* Sahipsiz tabuta sonra kimler sahip çıktı?
* En önemlisi bu sahipsiz tabut hangi ünlü isme aitti?
* Tüm bu soruların cevabı haberimizde…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Milli Şairimiz, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy… Hayatının geneline baktığımızda tam bir ibretlik…
Düşünebiliyor musunuz; bir ülkenin İstiklal Marşını yazan şairin geri kalan hayatı sürgünlerle, çilelerle, mağduriyetlerle, zorluklarla geçiyor…
Adını varın siz koyun…
Ama Akif’in en azından son günlerini ve de vefatından sonra nasıl bir muamele ile karşılaştığını, sonrasında üniversite öğrencileri tarafından tabutunun omuzlarda taşındığını da hatırlamakta ve de hatırlatmakta yarar var…
Mehmet Akif Ersoy, ömrünün son günlerinde yaşadığı Mısır Apartmanı’nda Feridun Kandemir isimli gazeteciye bir röportaj verir…
Bu röportajda tarihe geçecek bir açıklamada bulunur…
Gazeteci Feridun Kandemir, Mehmet Akif Ersoy’a “Üstad, İstiklal Marşı’nı sen yazdın ama Türkiye’de bu marşı değiştirmek istiyorlar. Ne diyorsun bu duruma der?’ diye sorar.
Akif’in duruşu orada belli olur…
Hasta yatağından şöyle bir doğrulur ve şu cümleleri ifade eder;
***
Kısa da olsa, hatırlatma mahiyetinde Akif’in Hakkın rahmetine kavuştuğu güne de vurgu yapmamız gerekiyor.
Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti.
Cenazesi çıplak tabutta Beyazıt Meydanı’nda bir caminin önüne öylesine konuldu…
Etrafta başlangıçta kimseler yoktu; yalnız başına bir tabut!
Öyle ya, bir ülkenin İstiklal Marşı’nı yazan şairin cenazesinde en azından resmi yetkililerin olması gerekmez miydi? Kimse yoktu!
Neyse…
Üniversite öğrencileri tabutun kime ait olduğunu merak ederler.
Cenazenin Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy olduğunu öğrenince koşarak bir Türk bayrağı getirirler.
Tabutunu Türk bayrağıyla örterler. Cenazeye sahip çıkarlar.
10 bin civarında üniversiteli genç Akif’i son yolculuğuna bu şekilde tekbirlerle, dualarla uğurlar.
Gençler, arasında para toplar ve mezarını da yaptırırlar.
Ve her sene anmaya, yad etmeye başlarlar.
Zamanla Akif’i ananlar çoğalır…
Türkiye’nin hakkında en çok eser yazılan kişisi olur ve Akif böylece hak ettiği yeri almaya başlar…
Gazeteci-Yazar : Rıza YAYLADANGEL