‘Avrupa’dan Mektup Var!’
TÜHA HABER / Sevgili okurlar (UHA) Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilciliği olarak, hafta içinde Deutsche Welle (DW), EuroNews ve Amerika’nın Sesi’nde öne çıkan Avrupa’yla ilgili ‘Avrupa’dan Mektup Var!’ başlığıyla bir ‘Haber Bülteni’ hazırladık.
‘Haber Bülteni’mizin ilk haberi, Amerika’nın Sesi ‘nde (VOA) yer alan Avrupa’dan ABD’ye ‘’İran’a BM Ambargosu’’ Desteği Yok başlığıyla ilgili.
ABD’nin İran’a yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarını uzatma planlarına İngiltere, Fransa ve Almanya’dan tepki geldi. Üç Avrupa ülkesi, ABD’yi bu konuda desteklemeyeceklerini ancak Tahran’la 2015 nükleer anlaşmasında süre gelen ihlallerle ilgili görüşmelerde bulunmak istediklerini açıkladı.
İran’la Batı ülkeleri arasında imzalanan anlaşmaya göre, Tahran’ın nükleer programıyla ilgili belirlenen sınırlara uyması durumunda, BM’nin silah ambargosunun Ekim ayında kaldırılması öngörülüyordu. Taraf olduğu nükleer anlaşmadan 2018 yılında çekilen ABD ise ambargoyu uzatmak istiyor.
Ancak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ambargoyu uzatmaması halinde Washington, nükleer anlaşmada ana hatları çizilen bir süreci kullanarak, İran’a yönelik tüm BM yaptırımlarını yeniden uygulama tehdidinde bulunuyor. Böyle bir hamleninse nükleer anlaşmanın tamamen ortadan kalkması anlamına geleceği belirtiliyor.
İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ise bugün yaptıkları ortak açıklamada, tek taraflı böyle bir girişimin BM Güvenlik Konseyi’nde ters sonuçları olacağı uyarısında bulundu.
Berlin’de İran konusunu görüşen bakanlar, ‘’İran nükleer anlaşmasını korumak için hali hazırda gösterdiğimiz çabalara uygun olmayacağından böyle bir kararı desteklemeyeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinden diplomatlar bir uzlaşma sağlamak üzere çalışmalarını sürdürüyor ancak ABD dışında, anlaşmanın tarafı olan Rusya ve Çin’i de memnun edecek bir sonuca ulaşılabilmiş değil.
Çin ve Rusya ile işbirliği halinde çalıştıklarını da belirttikleri açıklamada bakanlar, ‘’BM’nin konvansiyonel silah ambargosunun kaldırılmasının bölgesel güvenlik ve istikrar için büyük sonuçları olacağına inanıyoruz’’ dediler.
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook ise gazetecilere bugün yaptığı açıklamada, olası bir uzlaşmayla ilgili konuşmayı reddetti ve ‘’Kimse İran’ın 2015’ten bu yanaki tutumunun silah ambargosunun kaldırılmasına değer olduğunu öne süremez’’ dedi.
Avrupalı üç bakan ayıca İran ile nükleer anlaşma ihlallerini tartışmak ve anlaşma çerçevesinde farklılıkların çözümü için geçen Ocak ayında başlattıkları mekanizmayı değerlendirmek üzere bakanlar düzeyinde bir toplantı düzenlemeyi umduklarını belirtti. Açıklamada, ‘’Nükleer anlaşmaya bağlılığımızı sürdürüyoruz. İran’ı anlaşmaya uymayan adımlarını geri almaya ve gecikmeden anlaşmaya riayet etmeye çağırıyoruz’’ denildi.
***
Bu haberimiz de Deutsche Welle’de (DW) ye alan ‘Almanya’nın 1 Temmuz’da başlayacak AB Konseyi Dönem Başkanlığı’yla ilgili.
Almanya Başbakanı Angela Merkel
Almanya Başbakanı Merkel Almanya’nın 1 Temmuz’da başlayacak AB Konseyi Dönem Başkanlığında korona krizinin sonuçları başta olmak üzere çevre ve dijitalleşme konularına öncelik verileceğini açıkladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Almanya’nın 1 Temmuz’dan itibaren altı aylığına AB Konseyi Dönem Başkanlığını devralacak olması nedeniyle bugün bir hükümet açıklaması yaptı.
Merkel, Federal Meclis’te yaptığı açıklamada yaklaşan AB Konseyi Dönem Başkanlığının “büyük zorlukları” da beraberinde getireceğini belirterek asıl meselenin korona salgınının sonuçlarıyla başa çıkmak ve Avrupa’yı daha dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirmek olduğunu söyledi.
“Pandemi bize şunu gösterdi: Avrupamız çok kırılgan” diye konuşan Merkel, bu nedenle Avrupa’da birliktelik ve dayanışmanın bugün olduğu kadar hiçbir dönemde bu denli önemli olmadığını ifade etti. Avrupa’nın pandeminin başlangıcında hatalı davrandığını vurgulayan Almanya Başbakanı, “İlk tepkiler, bizimkiler de dahil olmak üzere daha çok ulusal boyuttaydı ve tam bir Avrupalı gibi değildi” diye konuştu.
Krizin üstesinden birlikte ve sürdürülebilir bir şekilde gelmek gerektiğini sözlerine ekleyen Almanya Başbakanı, iklim koruma ve dijitalleşme süreçlerine de hız verileceğini kaydetti.
Almanya’nın ayrıca AB Konseyi Dönem Başkanlığı’nda Afrika’ya da odaklanacağını belirten Merkel, Avrupa’ya daha fazla dayanışma çağrısında bulundu ve bölünme konusunda uyardı.
Merkel, demokrasi karşıtı radikal ve otoriter hareketlerin de ekonomik krizleri siyasi olarak istismar etmek için hazırda beklediklerini söyledi.
***
Amerika’nın Sesi’nden (VOA) Paris Temsilcisi Arzu Çakır’ın ‘AB Corona Zirves’yle ilgili haberi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen
Avrupa Birliği üyesi 27 ülke lideri, Corona virüsünün yarattığı ekonomik sarsıntının etkilerini azaltarak, ülke ekonomilerinin yeniden ayağa kaldırılmasını öngören 750 milyar Euro’luk “Next Generation EU /Yeni Nesil AB” yardım paketi üzerinde anlaşamadı. Video konferans yoluyla diyaloğun güç olduğunu dile getiren AB Konseyi Başkanı Charles Michel, Temmuz ayı ortasında Brüksel’de liderlerin planı yüz yüze tartışabileceği yeni bir zirve toplayacağını açıkladı.
750 milyar Euro’luk yardım paketi görüşüldü
AB liderleri, Corona virüsü krizinin ardından, tarihi resesyona girmesi beklenen birlik ekonomilerinin yeniden ayağa kaldırılması amacıyla, AB’nin kurulmasından bu yana alınan en radikal kararlardan birine imza atarak, borçların ortak ödenmesini ve 500 milyar Euro hibe verilmesini içeren 750 milyar euroluk yardım paketini görüştü. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in 27 Mayıs’ta Avrupa Parlamentosu’nda sunumunu yaptığı plan, önce üye ülkelerde incelendi. Ardından liderler 4 saat boyunca süren video konferans buluşmasında, ilk kez plan üzerindeki görüşlerini dile getirdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından önerilen planın ilk kez AB adına ortak borçlanma içermesi ve borç alan ülkelerin yerine tüm ülkelerin nüfuslarına orantılı biçimde bu borçları bütçe katkıları aracılığıyla ödemesi gibi iki önemli konu, AB’yi kuzey ve güney olarak ikiye böldü.
AB yardım planına “Tutumlu 4’lüler” karşı çıktı
Toplantı öncesi ortak makale yayınlayan “Tutumlu 4’lüler” diye adlandırılan Hollanda, Avusturya, İsveç ve Danimarka, 500 milyar Euroluk hibe içeren planın, hem büyüklüğüne, hem dağıtımına, hem de ödeme biçimine karşı olduklarını dile getirerek, toplantıda uzlaşma çıkmayacağının ilk işaretini verdi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, “Krizin benzersiz olması nedeniyle yine benzersiz ve tarihi bir yanıt verme gereği üzerinde bir görüş birliği ortaya çıkması olumlu. Ama zorlukları da küçümsememek gerekir” dedi. Bu görüş ayrılıklarının video konferansı formatında aşılmasının zorluğuna dikkat çeken Michel, “Temmuz ayı ortasında liderlerin yüz yüze gelerek tartışabileceği bir zirve organize edeceğiz” dedi. Planın oy birliği ile kabul edilmesi zorunluluğu nedeniyle tüm ülkelerin eleştirilerini dikkate alacaklarını belirten Michel, yeni zirveye, planın, eleştiriler doğrultusunda revize edilen versiyonunu sunacak.
Merkel: “Planın Ağustos öncesi geçmesini bekliyoruz”
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, birçok liderin “görüş ayrılıklarına rağmen yaz tatilinden önce bu plan üzerinde uzlaşılmasının önemine” değindiğini söyledi. Merkel, hiçbir liderin, “AB adına ortak borçlanılması” ilkesine karşı çıkmamasının önemli bir gelişme olduğunu ve Ağustos tatili öncesinde planın geçmesini beklediklerini dile getirdi.
Hollanda: “500 milyarlık hibe çok yüksek”
Plana Merkel-Macron desteği, ağırlığı planın kabulünden yana koysa da, 4 Kuzey ülkesi, borçların dağıtımı ve geri ödenmesi konusundaki kaygılarını dile getirdi. Hollanda, öncelikle 500 milyarlık hibe miktarının çok yüksek olduğunu savundu. Ve bu miktarın “hibe değil kredi olarak verilmesini, kredinin de, borcu alan şirket ve devletler tarafından geri ödenmesini” istedi. Kuzey ülkeleri, geri ödeme sürelerinin de daha kısa tutulmasını önerdi. Verilen bu borçların da “şarta bağlanmasını” örneğin, “yapısal reformlara gidilmesi” şartının plana eklenmesini istedi.
Avusturya Başbakanı Sebastien Kurz, toplantı dolayısıyla APA jansına yaptığı açıklamada, “Yardımların geri ödeme tarihlerinin net bir şekilde belirlenmesi ve zamanla sınırlandırılmasını” istedi.
AB kurumları destekliyor
Avrupa Parlamentosu’nda temsil edilen 7 siyasi gruptan 5’inin yöneticileri, toplantı öncesi Avrupa Konseyi’ne gönderdikleri mektupta plana destek vererek, “500 milyar Euroluk hibenin asgari miktar olduğunu, 2021’den itibaren yeni kaynaklar yaratılması koşuluyla AB bütçesine destek vereceklerini” bildirdi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı David Sassoli, yardım planını “motorun çalışması için verilen yakıta” benzeterek, “Plan ekonominin iyi bir başlangıç yapabilmesi için iyi bir temel” dedi. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Chrsitine Lagarde da toplantıda, planın AB’nin büyük dönüşünün bir göstergesi olacağını belirtti ve “Paket ne kadar çabuk kabul edilirse, ekonomi açısından o kadar etkili olur” diyerek hızlı davranılmasının önemine dikkat çekti.
Komisyon yeni vergi önerisi
Avrupa Komisyonu, devletlerin katkı paylarını artırmadan yardım paketinin finansmanı için, çeşitli öneriler getirdi. AB’nin plastik ürünlerden alacağı vergiler, Avrupa karbon piyasasında toplanan gelirlerin genişletilmesi, sınırlarda karbondioksit vergisi ya da büyük şirketlerin ya da dijital firmaların faaliyetlerine ilişkin vergi gibi yeni vergi kalemlerinin konabileceğini önerdi. Ancak bu öneriler üzerinde de oy birliği ile uzlaşılması zorunlu.
Planın en büyük kazananı İtalya ve İspanya
Komisyon’un dağıtacağı 500 milyar Euro’luk hibeden en büyük payı, Corona virüsü kriziyle ekonomisi çökme noktasına gelen İtalya alacak. Komisyon, İtalya’ya 82 milyar, İspanya’ya 77 milyar, Fransa’ya 39 milyar, Polonya’ya 38 milyar, Almanya’ya ise 29 milyar Euro hibe edecek.
Borç olarak verilecek 250 milyar Euro’nun yine 91 milyarı İtalya’ya, 63 milyarı İspanya’ya, 26 milyarı Polonya’ya verilecek. Zaman içinde bu ülkeler borçlarını Komisyon’a geri ödeyecek.
***
Şimdi de ‘Haber Bülteni’mizin son haberi de EuroNews’te yer alan Dünya Sağlık Örgütü’nden (DSÖ) günlük Covid-19 vaka sayısında rekor seviyeye ulaştığıyla ilgili.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus
Avrupa ve Türkiye olmak üzere birçok yerde Covid-19 salgınında bir yavaşlama kaydedilse de pandemi dünyayı şiddetli bir şekilde vurmaya devam ediyor.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, bugün, yeni tip koronavirüs salgınının başladığından bu yana en yüksek günlük vaka sayısına ulaşıldı: 150 bin kişi enfekte oldu.
Örgüt açıklamasında, birçok ülkenin Covid-19’a karşı getirdiği kısıtlamaları yavaş yavaş kaldırmasıyla dünyanın “tehlikeli bir evreye” girdiğini ifade etti.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus yaptığı basın açıklamasında, “İnsanların evde kalmaktan sıkıldığını anlıyorum, ama koronavirüs hala hızlı bir şekilde yayılıyor ve bu virüs hala ölümcül, bu yüzden herkesin sosyal mesafe kurallarına uyması gerekiyor” diyerek uyarıda bulundu
Ghebreyesus salgının en fazla Amerika kıtasını vursa da, Güney Asya ve Ortadoğu’da da yeni vaka sayılarında önemli artış kaydedildiğini açıkladı.
Covid-19 salgınında vaka sayısı dünya genelinde 8,6 milyonu geçerken, can kaybı 459 bini aştı, iyileşenlerin sayısı ise 4 milyon 600 bine yaklaştı. DSÖ, vakaların yarıya yakınının Amerika kıtasında olduğunu kaydetti.
***
Yeniden birlikte olmak dileğiyle, Avrupa’dan sevgiler!
Hazırlayan: Tuba Nur TÜRKELİ
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı / AvrupaTemsilcisi
[TÜHA Haber Ajansı, 21 Haziran 2020]