Hayırlı Olsun!

TÜHA HABER / SETA Genel Direktörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Ayasofya’nın uzun bir hasret döneminden sonra tekrar cami olmasının, milletimize ve İslam alemine hayırlı olsun temennisinde bulunarak, Cuma günü, Danıştay’ın 1934’teki müzeye çevrilme kararını bozmasının ardından Başkan Erdoğan’ın, 2729 sayılı karar ile Ayasofya’yı ibadete açtığını açıkladı.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN,“Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın” sesinin onlu yıllardan sonra muradına erdiğini belirterek, Sembolik önemi çok büyük olan bu açılışın Erdoğan’a nasip olmasının kuşkusuz bir tesadüf olmadığının altını çizdi.
“O, Türkiye’nin önüne koyulan engelleri aşma konusunda zorlu bir mücadelenin lideri” diyen Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Geniş halk kesimlerinin bu beklentisini de Erdoğan’ın gerçekleştirdiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Hatırlayalım, üniversitelerden kamu kurumlarına kadar başörtüsü yasağını kaldıran, dini eğitimin alanını genişleten ve gayri Müslim vakıflarını sahiplerine iade eden de Erdoğan oldu. Dini özgürlüklerin kapsamı AK Parti iktidarı döneminde genişletildi” dedi.
Kemalist laikçiliğin dini taleplerinin, hakları kısıtlayan yaklaşımının terk edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Hem Müslüman hem de gayri müslim talepler için demokratik bir normalleşme süreci yaşandığını ve Ayasofya’nın ibadete açılmasının da bu sürecin son halkası olduğunu belirtti.
***
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Danıştay’ın müzeye çevrilme kararını iptal etmesinin ana gerekçesinin, Ayasofya’nın mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı’nın mülkiyetinde olması olduğuna vurgu yaparak, Vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği hükmünün bulunduğunu, “Vakıf malı” kuralından hareketle, Danıştay’ın, “devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğünün bulunduğu” sonucuna vardığını ve bu kararın, Türkiye’deki vakıfların hukukunun devlete karşı korunması niteliğinde bulunduğunun altını çizdi.
“ABD, Avrupa ve Rusya’dan gelen endişe açıklamaları açısından bakıldığında öncelikle müzeden camiye çevirme kararı uluslararası hukukun alanı değildir” diyen Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Türkiye’nin kendi iç hukukuyla karar verdiği bir husus olduğunu açıkladı.
***
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Ayasofya’nın ibadete açılması ne bu muhteşem eserin dünya mirasındaki yerini zedeler ne de Müslüman olmayanların ziyaretini engeller. Ayasofya’nın yaşayan bir cami olması Türk milletinin iradesinin tecellisidir. Ayrıca, bu tarihi eserin korunmasının da etkin bir yoludur” dedi.
“Hristiyan dünyadan gelen eleştiriler, Türkiye’nin Demir kilise başta olmak üzere farklı dinlerin eserlerine gösterdiği hassasiyeti hatırlamak zorundadır” diyen Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Balkanlardaki Osmanlı İslam eserlerini soykırıma uğratan uygulamalar ile Türkiye’nin koruduğu kiliseler ve sinagoglar bir arada düşünüldüğünde “dini özgürlük dersini” Batı başkentlerinin alması gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN, Ayasofya’nın tekrar camiye çevrilmesini bir kampanyaya çevirmek isteyen Batı medyasına ise tavsiyesinin CHP’nin “açacaksanız açın” tavrını iyi analiz etmeleri gerektiğini ve Türkiye’nin kamuoyunun ortaklaşa desteklediği bu kararın güncel siyasi hesapların ötesinde bir anlamı bulunduğunu açıkladı.
***
SETA Genel Direktörü Prof. Dr. Burhanettin DURAN, “Benim gözümde Ayasofya’nın camiye çevrilmesi bu ülkeyi vatan yapanların yüreğinin itminana ermesidir. 15 Temmuz 2016 gecesinde bu milletin gösterdiği kutlu iradenin sevinç zamanıdır. “Menderes gibi Erdoğan’ı da yalnız bırakmayacağız” diyerek tankların önüne çıkan gazilerin hak ettikleri bir ödüldür. O gece ülkesi ve milleti için canını veren şehitlerin ruhunun şad olduğu andır. Bu kutlu adımın Cuma günü atılması ve 15 Temmuz destanının dördüncü yılının kutlamalarına denk gelmesi de ayrı bir mutluluk vesilesidir” şeklinde kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 14 Temmuz 2020]