AK Parti Sözcüsü Çelik, “Savaş iki meşru güç arasındadır”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, önce Türkiye’nin güvenliği ve kendini savunma hakkından bahsetmesi gerekenlerin, Türkiye’ye “geçmiş olsun” bile demeden, “orantılılıktan” bahsetmelerinin, güçleri yetse, örtülü bir şekilde terör örgütünü himaye etme çabasından başka bir şey olmadığını söyledi.
Ömer Çelik, şunları kaydetti:
“Önce Türkiye’nin kendini savunma hakkından bahsedeceksiniz, ‘Türkiye’nin kendini savunma hakkı vardır, Türkiye’nin kendini savunma hakkını sonuna kadar destekliyoruz.’ diyeceksiniz, ondan sonra söyleyeceğiniz, dikkat çekeceğiniz şeyler varsa, siviller konusunda hassaslık, orantılılık gibi o zaman onları söylemenizin bir manası olur. Ama hiç bunlara girmeden, Türkiye’nin terörle mücadelesini, kendi demokrasisini, hukuk devletini, anayasal düzenini savunma hakkını dikkate almadan sürekli olarak terör örgünün perspektifi ve merceğiyle Türkiye’ye uyarıda bulunmak ahlaksızlıktır. Ve bize bu şekilde mesaj tebliğ edenlerin hiçbir mesajını tebellüğ etmiyoruz.”
Türkiye’nin orantılılık konusunda dünyanın en hassas ülkesi olduğunun altını çizen Çelik, Türkiye’nin terör örgütleriyle çok uzun zamandır mücadele ettiğini hatırlattı.
“Herkesin ilkeli olması gerekir”
Çelik, Türkiye’nin bir yıl içinde karşı karşıya kaldığı terör eylemlerinin yüzde 1’i ile karşı karşıya kalanların ne tedbirler aldıklarını, sınırlarını nasıl kapattıklarını, yasalarını nasıl değiştirdiklerini, hukuku nasıl zorladıklarını bildiklerini dile getirerek, “O yüzden herkesin ilkeli olması gerekir, bu siyasi ahlaksızlıktan herkesin uzak durması gerekir” dedi.
“Savaş iki meşru güç arasındadır”
Bir de terör siyasetinin olduğuna dikkati çeken Çelik, şunları ifade etti:
“Bu terör siyaseti birtakım argümanlar kullanır. Mesela ‘askeri operasyonları yaptığımız için bunun neticesi olarak Gaziantep’te Karkamış’a roket ve havan atılıyormuş, askeri operasyonları yapmasak bunlar olmayacakmış.’ Burada suçlanması gereken bu roketleri, havanları atan terör örgütüdür. Sivil insanların, öğretmenlerin, çocukların, öğrencilerin üzerine atıyor, buna dönük bir duruş gerçekleştireceği, bunun gayrimeşruluğuna vurgu yapacağı yere, tutuyor ‘bizim, askeri operasyonlarımızın böyle bir neticeyi doğurduğunu’ söylüyor. O zaman dünyada hiçbir devlet terörle mücadele etmesin, bunu mu söylemek istiyorsunuz?
İkincisi, tutturmuşlar ‘bu bir savaş politikasıdır.’ Bu dil, terör dilidir. Türkiye’nin askeri operasyonlarına ya da içeride emniyetin, jandarmanın terörle mücadele operasyonlarına kim ‘savaş politikası‘ diyorsa, bu terör örgütü dilidir. Niye? Çünkü savaş iki meşru devlet, otorite arasında olur. ‘Savaş‘ dediğin zaman Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile terör örgütün aynı meşruiyette gösterip, eşit gibi göstermeye çalışan bir altyazı vardır. Emniyet, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetlerinin teröre karşı operasyonlarına ‘savaş politikası’ terimini kullanan kim varsa, doğrudan terör örgütünün sözcülüğünü yapıyor. Çünkü savaş iki meşru güç arasındadır. Terör örgütü gayrimeşru bir güçtür. Türkiye Cumhuriyeti meşru ve egemen bir devlet olarak hakkını, demokrasisini, Cumhuriyetini, anayasal düzenini korumaktadır. Bu şekilde dil kullananların hepsi, verdiğimiz kayıplar, uğradığımız saldırılar karşısında, bize dönük bir vahşetin parçası olarak önümüze geliyorlar. O yüzden ‘terörle mücadele operasyonları dursun‘ diyenlere şunu söylemek isteriz ki son yaşananlar, Türkiye’nin terörle mücadelesinin ne kadar gerekli olduğunu, ne kadar haklı, ne kadar meşru olduğunu bir kere daha göstermiştir. Bu topyekun mücadele, Emniyetimizin, jandarmamızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, MİT’in tam bir koordinasyonu içerisinde, egemen bir devlet olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini korumak üzere attığı meşru adımlardır. Hukuka uygundur ve daha da güçlenerek devam edecektir.”
Pençe-Kılıç Operasyonu’na ilişkin Pentagon’dan ve Beyaz Saray’dan farklı açıklamalar geldiğini hatırlatılan Çelik, şöyle konuştu:
“Tabii ki Beyaz Saray açıklaması daha doğru bir açıklama. Türkiye’nin kendini savunma hakkı var ve terörle mücadele hakkı var ama Pentagon açıklamasında şöyle bir durum var, bizim terörle mücadeledeki askeri operasyonlarımızın kendilerini tehlikeye attığını söylüyorlar ki böyle bir şey söz konusu olamaz. Operasyonlar terör örgütünün sözde karargahlarına dönük noktasal operasyonlardır. İkincisi de böyle bir durum varsa siz bu terör örgütlerine bu kadar yakın yerde ne yapıyorsunuz? Üstelik bu terör örgütleri sizin müttefikiniz olan Türkiye’ye saldırırken bunu niye seyrediyorsunuz?”
Yapılan açıklamaların, “Burnumuzun dibinde terör örgütü var ve biz bunlara karışmıyoruz ya da bunlara destek veriyoruz.” itirafı olduğu değerlendirmesinde bulunan Çelik, “Burnunuzun dibinde terör örgütü varken bunlara müdahale etmemeniz bizim güvenliğimizi tehlikeye atıyor.” dedi.
“Terör örgütünün literatürüyle açıklama yapılması vahimdir”
Bazı baroların askeri operasyonlar için “savaş politikası” ifadesi kullanması ve operasyonların durması yönünde çağrı yapmasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çelik, baroların hukuk kurumları olduğunu hatırlattı.
Çelik, “Adında baro olanların terör örgütünün kullandığı kavramları ve literatürü kullanarak açıklama yapması son derece vahimdir ve bunların hukuk dışında başka birtakım angajmanlarla hareket ettiğini gösteriyor. PKK terör örgütünün talimat verdiği kesimlerin yaptığı açıklamalardaki dilin aynısını bunlarda görüyoruz. Halbuki hukuk organizasyonlarının hukuk devleti, hukukun üstünlüğü temelinde bir dil kullanmaları gerekir.” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 Aralık’ta vizyon belgesi açıklayacağı hatırlatılan Çelik, siyasetin ve Türkiye’nin dünyanın değişimiyle birlikte gelen yeni sorunlar ve yeni meydan okumaların bulunduğunu, bu meydan okumalara karşı siyasetin önereceği çözüm konusunda yarışmak istediklerini söyledi.
Çelik, “Karşımıza bir vizyon çıkarsa o vizyon temelinde rekabet etmek için siyaset üretmek için siyasi mücadele için sabırsızlanırız. Biz kendimize güveniyoruz. Ürettiğimiz kapasiteye ve siyasi kabiliyetlerimize güveniyoruz. İnşallah yine bir zihni sinir projesi ile karşı karşıya kalmayız. Çünkü bu ‘Akşam dokuzda açıklama yapacağım.’ açıklamalarına benzemesin.” ifadelerini kullandı.
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Kasım 2022]