AK Parti’nin 21 yılda kalkınma ve kamu yatırımları…
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Görevlisi Yunus ŞAHBAZ, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı için hazırladığı ‘AK Parti’nin 21 yılda kalkınma ve kamu yatırımları!’ başlıklı bir raporunda, kalkınma ve kamu yatırımlarına dikkat çekti.
KALKINMA VE KAMU YATIRIMLARI
AK Parti’li yıllar boyunca kamu yatırımları kapsamında hem önceki dönemden devam eden yatırım projeleri tamamlanmış hem de yeni projeler geliştirilerek süreç hızlandırılmıştır. Bu dönemde yapılan yatırım ve kalkınma hamlelerinin iz düşümlerini rakamlar üzerinden de görmek mümkündür.
Türkiye 2002’de 60 milyar liralık kamu yatırımı yaparken bu rakam AK Parti hükümetleri döneminde 2 katının üzerine çıkarak 2017’de 128 milyar lira olmuştur. 2002-2017 arasındaki on beş yıllık dönemde ise toplam 1,3 trilyon liralık kamu yatırımı yapılmıştır. AK Parti döneminin yatırımlar bahsinde öne çıkan diğer bir özelliği özel sektörün de bu sürece entegre edilmesidir. Zira özel sektörün yaptığı yatırım tutarı 2002’deki 182 milyar liradan 2017’de 4 katını aşarak 801 milyar liraya ulaşmıştır. Toplamda ise aynı dönemde özel sektör tarafından toplam 7,9 trilyon liralık yatırım yapılmıştır. Dolayısıyla aynı dönem için toplam yatırım seviyesi 2002’deki 242 milyar liradan 2017’de 4 katına yaklaşarak 929 milyar liraya ulaşmış ve on beş yıllık dönemde toplamda 9,2 trilyon liralık yatırım gerçekleştirilmiştir.
AK Parti öncesi dönemde iktidar adayı partilerin ve iktidara gelirken AK Parti’nin de en önemli vaatlerinden biri ülke genelindeki yatırım ve kalkınma hamleleri olmuştur. AK Parti iktidarıyla beraber bu vaatler bir anlamda karşılığını yitirmiş veyahut eski usul ve muhtevasında bariz bir farklılaşma kaçınılmaz olmuştur. AK Parti iktidarıyla birlikte Türkiye altyapı sorunlarını Batı Avrupa ülke düzeylerinde büyük oranda halletmiş durumdadır. Zira mega projeler de büyük oranda altyapı sorunlarının çözüme kavuşturulmasından sonra mevzubahis olabilmiştir.
AK Parti’li yıllar boyunca kamu yatırımları kapsamında hem önceki dönemden devam eden yatırım projeleri tamamlanmış hem de yeni projeler geliştirilerek süreç hızlandırılmıştır. Bu dönemde yapılan yatırım ve kalkınma hamlelerinin iz düşümlerini rakamlar üzerinden de görmek mümkündür.
Türkiye 2002’de 60 milyar liralık kamu yatırımı yaparken bu rakam AK Parti hükümetleri döneminde 2 katının üzerine çıkarak 2017’de 128 milyar lira olmuştur. 2002-2017 arasındaki on beş yıllık dönemde ise toplam 1,3 trilyon liralık kamu yatırımı yapılmıştır.
AK Parti döneminin yatırımlar bahsinde öne çıkan diğer bir özelliği özel sektörün de bu sürece entegre edilmesidir. Zira özel sektörün yaptığı yatırım tutarı 2002’deki 182 milyar liradan 2017’de 4 katını aşarak 801 milyar liraya ulaşmıştır. Toplamda ise aynı dönemde özel sektör tarafından toplam 7,9 trilyon liralık yatırım yapılmıştır. Dolayısıyla aynı dönem için toplam yatırım seviyesi 2002’deki 242 milyar
liradan 2017’de 4 katına yaklaşarak 929 milyar liraya ulaşmış ve on beş yıllık dönemde toplamda 9,2 trilyon liralık yatırım gerçekleştirilmiştir.
AK Parti öncesi dönemde iktidar adayı partilerin ve iktidara gelirken AK Parti’nin de en önemli vaatlerinden biri ülke genelindeki yatırım ve kalkınma hamleleri olmuştur. AK Parti iktidarıyla beraber bu vaatler bir anlamda karşılığını yitirmiş veyahut eski usul ve muhtevasında bariz bir farklılaşma kaçınılmaz olmuştur.
AK Parti iktidarıyla birlikte Türkiye altyapı sorunlarını Batı Avrupa ülke düzeylerinde büyük oranda halletmiş durumdadır. Zira mega projeler de büyük oranda altyapı sorunlarının çözüme kavuşturulmasından sonra mevzubahis olabilmiştir.
KALKINMANIN ÜLKE GENELİNE YAYILMASI
AK Parti dönemindeki kalkınma ve yatırım hamlelerinin öne çıkan diğer bir özelliği bir eşitlik vaadi de içermesidir. Ülke genelinde coğrafi ya da sosyolojik bir ayrım gözetilmeksizin bu icraatların yapılması hedeflenmiştir. 2011’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri AK Parti’nin bu konudaki genel tavrının özeti mahiyetindedir:
Bakın açık açık söylüyorum; lamı cimi yok. İstanbul’da ne varsa, Ağrı’da da olacak. 81 vilayetin 81’i, eş zamanlı olarak kalkınacak, büyüyecek.
Dolayısıyla ülkenin bir bütün olarak kalkındırılması ve tümünün zenginleştirilmesi gibi bir misyon çerçevesinde hareket edilmiştir.
Erdoğan’ın sözlerinde de açık bir şekilde görüldüğü gibi yatırımlar ve imar faaliyetleri açısından Türkiye’nin batısı ile doğusu arasında bir fark gözetilmemiştir. Yatırımlar ve uygulamalar yoluyla bölgeler arası gelir dağılımının azaltılması yolunda mesafe katedilmiştir. Bu yöndeki çalışmalar neticesinde en yüksek ve en düşük olan “Düzey 2” bölgeleri arasındaki fark 2004’te 4,3 kat iken 2014’te bu 4 kata düşmüştür.11 Yine bölgesel kalkınma düzeyleri arasındaki farkları azaltmak adına 26 bölge kalkınma ajansı kurulmuştur.
Kalkınma ajanslarına 2008-2014 döneminde merkezi bütçeden 1,7 milyar lira ve yerel pay olarak yaklaşık 850 milyon lira olmak üzere 2,5 milyar lira dolayında kaynak aktarılmıştır. Ajanslar bünyesinde 81 vilayette kurulan Yatırım Destek Ofisleri (YDO), Teşvik Sistemleri
ve Mali Destek Programları ile bölgesel gelişmelerin hızlandırılması, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarının azaltılması yönünde çalışmalar yapılmaktadır. Ayrıca bölgesel düzeyde kalkınma çabaları doğrultusunda GAP Bölge Kalkınma İdaresine (GAP BKİ) ilave olarak 2011’de Konya Ovası Projesi (KOP) BKİ, Doğu Anadolu Projesi (DAP) BKİ ve Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) BKİ kurulmuştur.
Bu kapsamda Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi kalkınması daha gerideki bölgelere pozitif ayrımcılık yapmak suretiyle özellikle ulaşım ve iletişim açısından bu bölgelerin kalkınmasında büyük atılımlar yapılmıştır. AK Parti döneminin kalkınma politikalarıyla bölgesel kalkınmaya büyük önem verilmiş ve hayata geçirilen altyapı yatırımlarının ülkenin doğusu ile batısı arasındaki ulaşım kanallarını güçlendirdiği görülmüştür.
Böylelikle özellikle batıdaki bazı şehirlerde sanayi merkezleri olmalarından ileri gelen nüfus yoğunlaşmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Yine sosyolojik olarak da etnik, dini ya da bölgesel anlamda bir ayrımcılık gözetilmeyerek toplumun tüm kesimlerine ulaşılmaya çalışılmıştır. Dolayısıyla AK Parti’nin kalkınma ve yatırım siyasetinin öne çıkan bir yönü ayrımcı değil kapsayıcı olması ve meseleye mikro değil makro bir perspektifle yaklaşmasıdır.
AK Parti dönemi yatırım ve kalkınma hamlelerinin ulusal olduğu kadar uluslararası ölçekte de karşılık bulduğunu belirtmek mümkündür. Türkiye’nin ülke içi gereksinimlerini yerine getirmesinin yanında uluslararası bir aktör olarak bölgesinde öne çıkması ve uluslararası yatırımcıları çekme arayışlarında kalkınma meselesi olmayan bir ülke imajı çizmesinin önemi büyüktür. Bu bağlamda son
yıllarda sayıları artan büyük projeleri ulusal ölçekten daha çok uluslararası boyutuyla değerlendirmek gerekmektedir. (devam edecek-“AK Parti yatırımları orta yaş ve üzeri seçmen grubunda daha fazla karşılık buldu”)
Yunus ŞAHBAZ
***
Yazar hakkında
Yunus ŞAHBAZ,2014’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi-Mülkiye’den mezun olmuştur. 2017’de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamıştır. Kırıkkale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Şahbaz “Türk Düşüncesinde Aydın Sorunsalı: Bir Erol Güngör Çözümlemesi” başlıklı teziyle doktorasını tamamlamıştır. Akademik görevlerinin yanı sıra Muhafazakar Düşünce dergisinin genel yayın yönetmenliğini deruhte etmektedir. Akıntıya Karşı Bir Aydın: Erol Güngör ve Vahdettin Işık’la beraber editörlüğünü üstlendiği Said Halim Paşa: Geleneğin Muhafızı, Değişimin Faili isimlerinde kitapları vardır. Çok sayıda ulusal ve uluslararası dergilerde makaleleri ve çeşitli süreli yayınlarda yazıları bulunmaktadır.
Temel çalışma alanları Türk siyasal hayatı, Türk düşüncesi, Türk sağı, Türkiye’de milliyetçilik ve muhafazakarlıktır.
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Ocak 2023]