Almanya’da yarın yapılacak olan Meclis Seçimleri ve Partilerin Türkiye politikaları!


* Almanya yarın Meclis seçimlerine gidiyor. Peki Partilerin Türkiye politikalarını hiç düşündünüz mü?
* İyi okumalar!
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
On altı yıllık Şansölye Angela Merkel dönemi (2005-2021) sonrasında üçlü koalisyon süresince Türk-Alman ilişkileri devamlılık çerçevesinde ilerlemiştir. Spesifik konularda görüş ayrılıkları sürse de dengeli ve özellikle ekonomi/ticaret alanındaki iyi ilişkilerin devamlılığı söz konusudur.
SPD’nin seçim programında Türkiye’ye yönelik ve Türk-Alman ilişkileri kapsamında bir politika hedefine yer verilmezken Şansölye Scholz bir röportajında ikili ilişkilere değinmiştir.
Scholz ekonomik ilişkilerin çok iyi olduğunu vurgulayarak ilişkilerin iyi bir seviyede devam etmesinin Almanya açısından önemine işaret etmiştir.
Türkiye’nin AB ile ilişkileri ve diyaloğun yeniden başlaması için çaba sarf ettiğini belirten Scholz, Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye’ye muhtemel satışı ve Almanya’nın güncel tutumuna ilişkin ise somut bir yanıttan kaçınmıştır.
CDU/CSU’nun seçim programında “Türkiye, Avrupa için stratejik önem arz etmeyi ve önemli bir ortak olmayı sürdürmektedir” ifadelerine yer verilirken gelinen aşamada ise Türkiye’nin AB üyeliğine yönelik olumsuz bir yaklaşım sergilenmektedir.
Diğer yandan CDU/CSU’nun şansölye adayı Merz, Suriye’ye yönelik AB, Almanya ve Türkiye arasındaki iş birliğinin geliştirilmesini önermiştir.
Yeşiller, Türkiye’nin AB’de yeri olduğunu belirtmiş ancak Türkiye tarafından bazı değişikliklerin yapılması gerektiğini ileri sürmüştür. Daha eleştirel bir dili tercih eden FDP ise Türkiye ile mevcut aşamada AB katılım müzakerelerini sonlandırmak istediğini belirtmiştir.
Aşırı sağcı AfD ise Türkiye’nin kültürel olarak Avrupa’ya ait olmadığını ileri sürmekle birlikte güçlü stratejik ve ekonomik bir ortak olarak gördüğünü belirtmiştir.
Yeni kurulan BSW’nin seçim programında ise Türkiye ile ilişkilere yer verilmemiştir.