Barışın Peşini Bırakmayacağız
Başkan Erdoğan, Dubai’deki İklim Zirvesinden dönüş yolunda gazetecilere konuştu: Gazze’de ateşkesin sağlanması için nasıl çaba gösterdiysek bundan sonra da kalıcı barış için aynı istikamette yola devam edeceğiz. İsrail’in uzlaşmaz tavrı nedeniyle barış fırsatı şimdilik kaybedildi ama iki devletli çözüm merkezinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Şu ana kadar Gazze’deki İsrail saldırılarının sona ermesi ve kalıcı ateşkesin sağlanması için nasıl çabamızı gösterdiysek, bundan sonra da aynı istikamette devam edeceğiz. Biz baştan itibaren ateşkesin kalıcı olarak ilanından yana olduğumuzu hep vurguladık. İsrail’in hukuk tanımaz yaklaşımı endişelerimizde haklı olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Burada bir barış fırsatı yakalanmıştı ve bu fırsatı maalesef İsrail’in uzlaşmaz yaklaşımıyla şimdilik kaybettik. Ancak “bundan sonrası da böyle olacak, barış fırsatları heba edilecek” yaklaşımı içerisinde değiliz, umudumuzu yitirmeyelim. İnşallah tekrar kalıcı barış fırsatını yakalarız. Barışın peşini bırakmayacağız. “Ateşkesle ilgili hangi adımları atar ve nereleri zorlarsak, kalıcı barış fırsatını yeniden yakalarız?” bunun arayışı içerisindeyiz. Devlet ve hükümet başkanlarıyla irtibatlarımızı devam ettiriyoruz.
İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesinde Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın da içinde olduğu dışişleri bakanlarından oluşan bir Yedililer Grubu var. Onlar da çalışmaları devam ettiriyor. Bunun önemi şu: Birincisi, bizim uzun yıllardır söylediğimiz “bölge halklarının kendi sorununa sahip çıkması” prensibi hayata geçirildi. İkincisi, Gazze’yi iki devletli çözümün olmadığı bir ortamda tartışmama konusunda muhataplarımızı bir noktaya getirdik. Ortak baskımız neticesinde Avrupa ülkelerinin bir kısmının konumumuzu anladığını, savunduğumuz tezleri sahiplenmeye başladıklarını gördük. Çalışma grubu haftaya da ABD’yle bir araya gelecek. İsrail’i destekleyen Batılı ülkeler, iki devletin çözümden ziyade “Hamas tehdidini ne yapacağız?” diye bir soruyu kamuoyunun önüne getiriyorlar. Biz de diyoruz ki: “Eğer iki devletli çözümü merkeze alırsak, Gazze ve karşılıklı tehdit konuları zaten ortadan kalkar. Bunu buradan halletmek lazım. Hamas’ın dışlanması, Hamas’ın yok edilmesi gerçekçi bir senaryo değil.” Bundan etkileniyorlar ve İsrail’e yönelik baskı artıyor.
2 Aralık 2023 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. (Foto: TCCB / Murat Çetinmühürdar)
YERLEŞİMCİ DEĞİL İŞGALCİ TERÖRİST DEMELİYİZ
İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde işgalci yerleşimciler, terörist olarak ilk defa kayıt altına alındı. Bu işgalci teröristler için yerleşimci tabirini terk edip işgalci terörist tanımlamasını kullanıp yaygınlaştırarak işe başlayabiliriz. Bu kişilerin gasp ettikler yerler Filistinlilerin öz malları. Bu zulüm değil de nedir? Tevrat’taki on emir içerisinde sadece “Öldürmeyeceksin” emri yok. On emirnden biri de “Komşunun malına mülküne göz dikmeyeceksin!”. Bunların böyle bir derdi yok. Ortada çok büyük bir terör vakası var. Bu bir devlet terörüdür. Bu devlet terörü karşısında da suskun duramayız.
HAMAS İÇİN 20 YIL ÖNCE NE DEDİYSEM BUGÜN DE AYNI YERDEYİM
20 yıl önce ABD’de Yahudi toplumuyla buluşmamda bana Hamas’ı sormuşlardı. Ben de “Hamas bir terör örgütü değildir. Onlar elde tutabildikleri bir avuç toprakta mücadelelerini sürdüren insanlardır” demiştim. Şu anda ben yine aynı yerdeyim. Hamas’ı, kim ne derse desin, bir terör örgütü olarak asla kabul edemem. Böyle de tasvir edemem. Siz PKK’yı, YPG’yi, FETÖ’yü ödüllendirirken, hatta hatta bunları Oval Ofis’te ağırlarken, kalkıp da Hamas’ı bu şekilde yorumlamamızı bekleyemezsiniz. Ben bunu ne inancım ne vicdanımla bağdaştırırım. Bizler dış politikamızı Ankara’da oluştururuz.
2 Aralık 2023 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BAE ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. (Foto: TCCB / Murat Çetinmühürdar)
LAHEY’DEN BEKLENTİMİZ GAZZE KASAPLARININ GEREKEN CEZAYI ALMASI
3 bine yakın avukat Lahey’de Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne gerekli başvuruyu yaptı. Bizler Lahey’deki davanın en üst düzeyde takibini yapacağız. Oradan beklentimiz, Netanyahu başta olmak üzere suçüstü yakalanan bu soykırımcıların, bu Gazze kasaplarının gereken cezayı almaları. Beklentimiz, verdiğimiz belgeler, bilgilerle beraber Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde olumlu neticeler alma istikametinde. Biz bu soykırımı unutmayacak ve unutturmayacağız. Er ya da geç, mutlaka İsrail bunun hesabını verecek. Buna sessiz kalmanın utancını, dilini zalime uzatmaya çekinenler muhakkak yaşayacak. “Bizim kimseye borcumuz yok” derken bunu söylüyorum. Bugün başta İspanya gibi bazı yürekli ülkeler hariç Batılı ülkeler zulme karşı çıkma sorumluluklarını yerine getirmiyor. Biz tarihin hiçbir döneminde zalim de olmadık, zulme rıza da göstermedik. Bu yüzden alnımız ak. Ancak bugün sessiz kalanların yüzleri kararmakta. Netanyahu yönetiminin katliamları tarihe bir kara leke olarak geçti. Bu leke, ona şartsız ve koşulsuz destek veren ülkelerin alnına da yapıştı. Ne yaparlarsa yapsınlar vicdan mahkemelerinden aldıkları cezadan kurtulamayacaklar. Soykırım mağduru diye yıllarca ortalıkta dolaşan İsrailli yöneticiler, artık atalarının katillerine dönüşmüştür. Bu hükmü insanların zihinlerinden de, tarihin kayıtlarından da, vicdanlardan da silemeyecekler.
GAZZE’DE ÖDENEN BEDELLER BİR DİRİLİŞİN MÜJDECİSİ
Bizlerin vazifesi Gazze’deki hakikati en yalın olduğunca çok sayıda kişiye anlatmak. Bundan vazgeçmeyeceğiz. Burada yazılı ve görsel medyamıza büyük iş düşüyor. Bizler de uluslararası toplantılarımızda bunu yapıyoruz. Hiçbir zaman zalimliklerini gizlemeye güçleri yetmeyecek. Bütün gerçekler su yüzüne çıkıyor. Gazze’de yaşanan vahşet ve oradaki şehitlerimizin fedakârlığı dünyada yeni bir uyanışa, yeni bir silkinişe vesile olacak. Bu vahşet ne kadar yayılırsa yayılsın, Gazze’de dökülen tek bir damla kan, akan tek bir damla gözyaşı bile boşa gitmeyecek. Bu ödenen bedeller Allah’ın izniyle lehe dönüşecek. Bu silkiniş, üstad Sezai Karakoç’un bizlere anlattığı o “Diriliş Muştusu”na inanıyorum ki vesile olacak. Çünkü diriliş müjdesinin bedeli öyle kuru kuruya olmuyor. Yeni bir uyanış, yeni bir diriliş. İsrail, kardeşlerimize yaptıkları karşısında “Ben bu işi bitirdim” diyemeyecek. Lahey önemli. Gayret bizden tevfik Allah’tan.
FENOMENLER VE İLLEGAL FON SORUŞTURMASI:
DEVLET OYUNLARI BOZMAKTA KISA SÜREDE NETİCE ALACAĞIZ
Türkiye hukuk devletidir ve kim hukuksuzluk yapıyor ise cezasını çeker. Bu olayda adı geçen şüphelilerle ilgili araştırmalar devam ediyor. Futbolcu arkadaşlarla ilgili de aynı şekilde süreç devam ediyor. Burada sakınma yok. Bankanın en üst düzey yöneticileriyle ilgili de bütün soruşturmalar devam ediyor. Öyle zannediyorum ki kısa zamanda burada da neticeleri alacağız. Vatandaşlarımız kolay para vaadiyle, kısa zamanda yüksek kâr sunan dolandırıcıların türlü tuzaklarına düşmemeli. Devlet tabii ki bunların peşinde ve oyunları bozmakta. Ancak halkımız çok dikkatli olmalı.
TÜRKİYE’DEN SESLENDİN Mİ KOS’TAN DUYULUYOR
YANIBAŞIMIZDAKİ KOMŞUMUZLA OTURUR KONUŞURUZ
Biz dostları artırmaya, düşmanları azaltmaya çalışıyoruz. Temennim Yunanistan’la yeni dönemin başlaması. Türkiye’den seslendiğin zaman Kos Adası’ndan o ses duyuluyor. Bu ki ülkenin hâlâ düşmanlığı körükleyen seslerle yürümesi doğru değil. ABD bizi birbirimize düşürmenin peşinde. Biz yanıbaşımızdaki komşumuzla oturur konuşuruz.
MUHALEFETE YİNE DERSİNİ VERİP KENDİ BUHRANLARIYLA BAŞ BAŞA BIRAKACAĞIZ
Biz politikalarımızı Cumhur İttifakı’nın çerçevesiyle belirliyoruz. Belediyeciliğimiz dillere destan. Bizi mahcup edecek isimleri milletimizin önüne koymayız. Kimin kiminle görüştüğüne, kimi aday gösterd-i ğine bakmayız. Son seçimde olduğu gibi milletin desteğiyle dersini verir ve onları iç buhranlarıyla baş başa bırakırız.
ENFLASYON TARİHE KARIŞACAK
Asgari ücretle ilgili çalışmalar olgunlaştıktan sonra nihai tablo çıkacak. En uygun neyse tarafları mağdur etmeden kararını vereceğiz. Bir kez verilecek zamla bu iş biter. Vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyiz. Ekonomi yönetimimiz enflasyonu dizginleyici adımları sürdürüyor. İşaretler olumlu. Enflasyon tarihe karışacak.