Biden-Putin Gerilimi
Bu kişisel atışmaların üzerinden kapsamlı bir devletler arası çekişme beklenemez. Gerçi Biden’la birlikte Amerika’nın Çin yerine Rusya’yı daha öncelikli bir rakip haline getirebileceği tahmin ediliyor.
Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN & SETA Strateji Araştırmaları Direktörü
Biden bir anda Rusya ile diplomatik bir çekişmeye imza attı. Rusya Devlet Başkanı Putin’e “katil” dedi. Gerçekten planlı mıydı yoksa Biden’ın yetenek kısıtlamalarının bir sonucu muydu çok belli değil. Ama diplomatik olarak aslında büyük bir skandal.
Herhangi bir ülkeyle gerilim yaşayabilirsiniz. Son derece yüksek tonlama ve sert açıklamalarla gerilimleri tırmandırabilirsiniz. Ama doğrudan doğruya bir devlet başkanına “katil” demek diplomatik teamüller açısından son derece sıkıntılı.
Putin de bunu kendisi için fırsata dönüştürmekte tereddüt etmedi. Çok zekice cevaplar verdiğini söylemek mümkün değil, ama Biden’a meydan okuyarak meseleyi kişiselleştirmekten zevk alacağını gösterdi. Canlı yayında konuşmak gibi bir teklif bile getirdi.
Bir anda ortalığın bu kadar karışması herkesi düşündürüyor. Ve gerilimin ne kadar tırmanacağı merak konusu. Öncelikle şunu söylemek lazım: Bu kişisel atışmaların üzerinden kapsamlı bir devletler arası çekişme beklenemez. Gerçi Biden’la birlikte Amerika’nın Çin yerine Rusya’yı daha öncelikli bir rakip haline getirebileceği tahmin ediliyor.
Biden, Rusya’nın özellikle transatlantik ilişkiler çerçevesinde sıkıştırılmasını istiyor. Ama bunun yolunun kişisel kavgalar çıkarmak olduğunu hiç sanmıyorum. Rakip devlet başkanına hakaret ederek işe başlamak, aslında elinde çok da sağlam bir plan olmadığının göstergesi olarak değerlendirilebilir.
Genelde söylemde tansiyon bu şekilde yükseltiliyorsa arkasının boş olduğunu düşünmek lazım. Biden sanki lafla peynir gemisi yüzdürmenin peşinde. Rusya’ya karşı veya Çin’e karşı attığı somut bir adım yok. Ama bu tür gerilimler üzerinden aktörmüş gibi yapıyor.
Son dönemlerde dünya çapında bu tür birçok siyasi ortaya çıktı. Macron da bunun bir benzeri. Az iş, çok laf… Bu nedenle ben şahsen bu polemik üzerinden bir Rus-Amerikan krizi beklemiyorum.
Türkiye açısından aslında Rusya ile ABD arasında yaşanacak bir gerilim, çok da tercih edilmeyecek bir durum değil. Özellikle Suriye üzerinden düşünecek olursanız, uzun yıllar boyunca Türkiye’nin en temel endişelerinden birisi Rusya ile ABD’nin aynı çizgide buluşmasıydı.
Bu endişe haklı gerekçelere dayanıyordu. Zira her iki devletin de zaman zaman Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışan eylemeleri oldu. Ve birbirlerinin ayağına basmamak için özel bir çaba gösterdiler. Ancak Türkiye kendine yeterince alan açtıktan sonra çok da endişelenmeye gerek kalmadı diyebiliriz.
Yeni dönemde de Rusya ile ABD’nin çıkar çatışması yaşaması aslında Türkiye’yi daha da rahatlatabilir. Ama dediğim gibi şimdilik bu gerilimlerin hepsi göstermelik gibi. Ama göstermelik de olsa ABD’nin Türkiye’ye sataşmadığı her olayı Türkiye keyifle izleyebilir.
[TÜHA Haber Ajansı, 26 Mart 2021]