enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:42 TEKNOFEST, 8. yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde…
08:57 Gazeteci Veysel KAVRAYAN’dan , Türkiye’deki şirket haberiyle ilgili ‘Orada N’ler Oluyor’…
08:53 TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency, 4. Antalya Diplomasi Forumu’ndan notlar…
08:51 Teknolojide rekabeti uzun yıllardır sürdüren ABD ve Çin’in gümrük vergilerindeki karşılıklı restleşmesi…
08:50 Bakan müşaviri kadrolarına atanma…
08:41 İnşaatta önemli bir yere sahip olan gayrimenkul sektörü ise, son yıllarda zor bir süreçten geçiyor…
08:25 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak’tan beklenti PKK’nın temizlenmesi”…
07:32 Çin’in yapay zeka şirketleri ABD’nin kara listesinde…
07:28 Silah bırakmamak için mazeretler, bırakmak için akıl ve sorumluluk gerekir…
07:05 Suriye Üzerinde Kesişen Stratejiler: Türkiye ve İsrail Arasında Gerilim
21:12 Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği (UDİAD), Antalya Diplomasi Forum’u 2025’e katıldı…
19:18 Geri sayım başladı!…
15:32 Jeopolitik, ekonomik ve stratejik açıdan önem taşıyan yer altı kaynaklarının, küresel rekabet ortamındaki önemi ve enerji dönüşümüne etkileri…
15:10 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Foruma yoğun ilgiden memnuniyet duyuyoruz”…
15:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır…
10:10 Vatan Partisi Genel Başkanı Perinçek, “ABD – İsrail merkezli tehditlere karşı Türkiye’nin çözüm yolu Atlantik sisteminden koparak üretim devrimine yönelmek”…
09:28 ‘Beyin besini’ kolinin neden gözardı edildiği düşünülüyor?
08:56 Hollanda’da Kurşuna Dizilen Özbekler!…
08:40 Dışişleri Bakanı Fidan,”Bazı grupların Türkmenlere farklı şekilde muamele etmesi kabul edilemez”
07:12 Başbuğ Alparslan Türkeş Enschede’de anıldı!…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Ne oldu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Ne oldu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz?”
27.10.2023
A+
A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Küresel vicdanın harekete geçmesi gereken bir diğer alanın da herkesin yüreğini parçalayan Gazze olduğunun altını çizdi. 

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

İsrail’in Gazze saldırıları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Türkiye Yüzyılı’nda Ailemiz, İstikbalimiz” temasıyla düzenlenen 8. Aile Şurası’na katıldı.

Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana İsrail yönetiminin, yaşadığı şoku bahane ederek Filistinlilere yönelik acımasız bir katliam yaptığını belirtti.

Kendisini izleyen ulusal ve uluslararası topluma seslendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu sabah da Katolik camiasına Papa vasıtasıyla seslendim. Camiler, kiliseler, okullar, pazar yerleri, hatta hastaneler, İsrail güçleri tarafından bombalanmaktadır. Bugüne kadar İsrail’in Gazze ve Ramallah’a yönelik saldırıları neticesinde, çoğu çocuk ve kadın 6 binin üzerinde kardeşimiz şehit oldu. Yine kahir ekseriyeti kadın ve çocuk olan 17 bin kişi yaralandı. Etrafı tamamen kuşatılmış 360 kilometrekarelik dar bir alanda yaşama tutunma mücadelesi veren 2,3 milyon insanın tepesine, şu ana kadar tespit edilen, 12 bin tondan fazla bomba yağdırıldı. Amerika orada, Avrupa orada, bütün imkanlarıyla orada ve tek tek gelip ziyarette bulunuyorlar. Gazze’deki konutların neredeyse yarısı ya yıkıldı, ya zarar gördü, ya kullanılmaz hale geldi. BM rakamlarına göre 600 bin Gazzeli yerlerinden edildi. Şu anda BM ekipleri her an orayı terk etmeyi planlıyorlar, onun hesabını yapıyorlar.”

Tüm savaşlarda olduğu gibi burada da en büyük mağduriyeti kadınlar ve masum çocukların yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’den yansıyan haberler ve fotoğraflara bakıp da tepkisiz kalmak mümkün mü? Ne kadar sarsıcı olursa olsun hiçbir eylem böyle bir vahşeti meşru kılmaz.” dedi.

Başkan Erdoğan'dan 8. Aile Şurası'nda Batı'ya Filistin tepkisi: Ateşkes için daha kaç çocuk

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’ye yönelik saldırıların, kendini savunma sınırını çoktan aşmış açık bir zulme, mezalime, katliama ve barbarlığa dönüştüğünü ifade ederek, “İşin üzücü yanı, medeni geçinen gayri medenilerin bu vahşeti sadece seyretmesidir.” değerlendirmesini yaptı.

AB Komisyonundan dün, “Henüz ateşkes çağrısı yapamayız.” şeklinde açıklama yapıldığını aktaran Erdoğan, “Daha ne kadar insan ölmesi lazım? Ne kadar çocuk ölmesi lazım? Sizin hesabınız ne, neye göre yapıyorsunuz bunu? Bunu bir açıklayın. Ateşkes ne zaman yapılır ne zaman yapılmaz? Eğer siz siyaset yapıyorsanız, bu siyaseti biz de yapıyoruz, 40 yıldır siyasetin içindeyim ama hiçbir zaman sizin gibi bu tür vahşetlere seyirci kalmadık ve kalamayız. Ağız birliği etmişçesine tüm Batılı ülkeler İsrail yönetimini aklıselime davet etmek yerine, saldırılara koşulsuz destek veriyor.” diye konuştu.

Lafa gelince insan hak ve hürriyetleri konusunda ahkam kesenlerin, Gazzeli mazlumların hayat hakkını tam 19 gündür yok saydıklarını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“Ne oldu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi? Siz bu beyannameye hiç bakmıyor musunuz? Yok. İşlerine gelirse bakarlar. İşlerine gelmediği için bakmazlar, niye? Akan kan Müslüman kanı da onun için. Yardım gemisi göndermek yerine uçak gemisi, savaş gemisi göndererek hangi lobilere hizmet ettiklerini açıkça ortaya koydular, ortaya koyuyorlar. Sizi daha iyi tanıdık, daha da iyi tanıyacağız. Bunun adı ikiyüzlülüktür, riyakarlıktır, ateşe benzin dökmektir. Buradan soruyorum, Avrupa Birliği Komisyonunun ateşkes çağrısı yapabilmesi için sayıyı versinler, daha kaç çocuk ölmelidir? Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin harekete geçmesi için daha kaç ton bombanın Gazze’ye düşmesi gerekir? Batılı kuruluşların katliama ‘dur’ demeleri için daha ne kadar kadın, sivil, yaşlı hayatını kaybetmelidir? Uluslararası basın organlarının gerçekleri yazması, söylemesi, anlatması için daha kaç tane meslektaşları bombaların hedefi olmalıdır? Bölgemizi yangın yerine çeviren bu krizi sona erdirmek için daha ne kadar beklenmelidir?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de beyaz kefenlere sarılan her masumun vebalinin, artık kefen olmaktan çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yavrularını bulabilmek için vücutlarına yazıyorlar. Bu kimin çocuğudur onu anlamak için. Her masumun vebali bombaları atanlar kadar ikircikli tavırlarıyla buna fırsat verenlerin de boynunadır. Savaş suçlarını aklamak için tüm ilkeleri çiğneyen medya organlarından, katliamları ısrarla görmezden gelen uluslararası kuruluşlara kadar herkes Gazze’de ve Filistin topraklarında yaşanan vahşetin ortaklarıdır.” diye konuştu.

Türkiye’nin bu konuda prensibinin belli olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin tek başına kalsa da hakkı ve hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğini belirten Erdoğan, “Acı da olsa muhatapları için rahatsız edici de olsa birilerinin konforlarını bozsa da doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle ifade edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Gazze halkının acil ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik çabaları daha da yoğunlaştıracaklarını aktaran Erdoğan, 7 Ekim’den bu yana bir taraftan diplomatik temasları her seviyede sürdürürken, diğer taraftan da Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için gayret gösterdiklerini anlattı.

“Sivil yardım gemimizi de şartlar olgunlaşınca göndereceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır makamlarıyla işbirliği içinde şimdiye kadar 10 uçak dolusu yardım malzemesinin El Ariş Havalimanı’na sevk edildiğini, dün Gazze’nin en çok ihtiyaç duyduğu jeneratörlerin de bölgeye gönderildiğini bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ayrıca 25 sağlık personelimizin tıbbi malzemelerle beraber Mısır’a intikalini sağladık. Gazze’ye ulaştırılmak üzere Mısır’a gönderdiğimiz yardım malzemelerinin toplamı 200 tonu aşıyor. Kardeş Mısır’la birlikte yardımları Gazzelilere ulaştırmaya çalışıyoruz. Sahra hastanelerinin kurulmasından yaralıların tedavi edilmek üzere ülkemize getirilmesine kadar her türlü insani yardımı yapmaya hazırız. Hazırlıklarını yürüttüğümüz sivil yardım gemimizi de şartlar olgunlaşınca inşallah bölgeye göndereceğiz. Gemimiz hazır, yeter ki müsaade edilsin.”

Saldırılardan etkilenen çocuklara yönelik her türlü tıbbi, psikolojik ve diğer desteklere ilişkin çalışmaların da sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde, bölgeden çocukların getirilmesi ve burada himaye edilmesi konusunda ilgili bakanlıkların temaslarının devam ettiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaraların süratle sarılması ve insanı trajedinin önlenmesi konusunda ne yapmak gerekiyorsa Türkiye olarak ellerini taşın altına koymaktan asla imtina etmeyeceklerini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti:

“İsrail sana sesleniyorum. 500 sene önce engizisyondan kaçan Musevilere alicenaplık gösterdiğimiz gibi unutmayın, açın tarih kitaplarınıza bakın. Bunu biz yaptık. Tıpkı İkinci Dünya Savaşı’nda soykırıma uğrayan Yahudi bilim adamlarına sahip çıktığımız gibi, tıpkı Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yurtlarından göç etmek zorunda kalan Ukraynalı sivillere, çocuklara yardım ettiğimiz gibi, tıpkı Suriye’den Irak’a zulme uğrayan mazlumları bağrımıza bastığımız gibi, tıpkı daha önce Kafkaslar’dan ve Balkanlar’dan hicret ederek Anadolu’ya gelen kardeşlerimize kucak açtığımız gibi, bugün de Gazze krizinde bizim yegane pusulamız, vicdandır, merhamettir, insanı insan yapan kadim değerlerin ihyasıdır.”

Gazzeli, Filistinli, Suriyeli çocuklarla İsrail’deki çocuklar arasında hiçbir farkın olmadığını söyleyen Erdoğan, çocukların tüm kimliklerden, tanımlardan öte olduğunu vurguladı.

Çocuklar öldürülürken sessiz kalmanın utancını kimsenin kendilerine yaşatamayacağını belirten Erdoğan, “Gözlerimizin önünde bir mezalime imza atılırken kimse bizden sükut etmemizi bekleyemez. Dilimizi bağlasak da böylesi bir vahşete sessiz kalmaya her şeyden önce vicdanımız el vermez.” dedi.

Mehmet Akif Ersoy’un “Zulmü alkışlayamam” şiirinden dizeler okuyan Erdoğan, Türkiye’nin, hakkı tutup kaldırmak, kimliğine bakmadan mazlum ve mağdurların haykıran sesi olmak görevini üstlendiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihin, soğuk betonların üzerinde sıra sıra dizilen masum çocuk cenazeleri karşısında susanlarla, zor zamanında konuşanları, çalışanları, barış ve sükunetin tesisi için samimiyetle koşturanları kaydettiğini söyledi.

Türkiye’nin asırlardır hep haktan, hakkaniyetten ve adaletten yana olduğunu, şimdi de hiçbir ayrım yapmadan mazlumun ve mağdurun safında yer aldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün olduğu gibi bugün de insanı ve insan hayatını savunduklarını, çocuklar ölmesin diye gayret gösterdiklerini belirtti.

Türkiye’nin, yakın çevresindeki tüm insani krizlerde dengeli ve ilkeli bir duruş sergilediğini, zamanın da kendilerini daima haklı çıkardığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Filistin ve Gazze meselesinde de tavrımızın doğruluğundan hiçbir şüphe duymuyoruz. Asıl sorgulanması, asıl kendilerini hesaba çekmesi gerekenler, Gazze’deki katliamı görüp de yüzünü başka tarafa dönenlerdir. Asıl hicap duyması gerekenler, üç kuruş için zağarlık yapacak kadar onurunu, vakarını, vicdan pusulasını yitirenlerdir. Allah’ın izniyle biz de kendimizi, ne ülkemizi ne de aziz milletimizi böyle bir duruma kesinlikle düşürmeyeceğiz.

Şimdi buradan tekrar sesleniyorum, şu Batı’nın sesini çıkarmayanları var ya bunlar İsrail’e borçlu olanlardır, borçlu… Ama Türkiye’nin İsrail’e borcu yok. Onun için biz rahatız, onun için biz güçlüyüz. Bundan sonra da aynı şekilde hakkı haykırmaya devam edeceğiz. Tüm çocukların huzuru, esenliği, güvenliği ve refahı için çalışmaya devam edeceğiz.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet’in 100. yılında gerçekleştirdikleri tarihi şuranın, başarılı ve verimli geçmesini dileyerek, katkı sunanlara teşekkür etti.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.