Ekonomi ve dış politikada savrulma!
İSTANBUL-TÜHA HABER / YENİÇAĞ Gazetesi Yazarı ve 24. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2012 yılında Türk Lirası’yla ilgili olarak “para tıpkı bayrak gibi, millî marş gibi bir ülkenin gücünü, itibarını, bağımsızlığını simgeler” dediğini hatırlatarak, bunun hem gerçekçi hem de doğru bir tespit olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, (TÜHA) TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı‘na değerlendirdiği ‘Ekonomi ve dış politikada savrulma!‘ başlıklı yazısıyla ilgili olarak, “Eğer bu tespit doğruysa Türk Lirasının değerini on beş günde yüzde 40’a yakın düşüren faiz politikaları yanlış” olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, faiz indirimi konusunda alınan kararlar için “Bu politikayla biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz.” dediğini de hatırlatmada bulunan Prof. Dr. YENİÇERİ, Cumhurbaşkanı bu sözleri etmesine karşın gerçekte ne yaptıklarını, niçin yaptıklarını, nasıl sonuç elde edeceklerini de hiçbir zaman tahmin edemedikleri anlaşılıyor” dedi.
“Olan faiz baronlarına değil yurttaşlara oluyor” diyen Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, inadına yürütülen faiz indirimi politikalarının, bakanları ve başkanları görevden almalarının ya da atamaların da yanlış olduğuna da çarşı/pazarın haykırdığına dikkat çekti.
Prof. Dr. YENİÇERİ, İktidar serbest piyasa adına “saldım çayıra Mevla’m kayıra” stratejisi izldiğine vurgu yaparak, “Anlaşılan o ki Allah (CC) bir iktidarı iş başından uzaklaştıracağı zaman ilk önce o iktidar sahiplerinin aklını başından alıyor ve basiretini bağlıyor!” dedi.
Dış politikada savrulma!
Dış politikada da savrulmanın da ötesinde ibretlik gelişmelerin yaşandığını belirten Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, “Bilindiği gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında “Darbe girişimi olduğu zaman Körfez’de kimlerin buna sevindiğini, nasıl paralar harcandığını çok iyi biliyoruz” sözleriyle Birleşik Arap Emirlikleri’ni suçladığını hatırlattı.
Prof. Dr. YENİÇERİ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ise televizyonda “15 Temmuz onların (ABD) talimatı ile oldu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 15 Temmuz’un ABD ile birlikte faili. BAE, ABD’nin en önemli operasyonel partneri” yanıtını verdiğini belirtti.
Türkiye’nin haklı olarak BAE ile köprüleri attığını, BAE’nin darbe girişimindeki rolü ile ilgili Türkiye’nin somut girişiminin 2020 Ağustos’unda yapıldığının altını çizden Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, Zayed el Nahyan,’ın önde gelen danışmanlarından Muhammed Dahlan hakkında 15 Temmuz darbe girişimini finanse etmek gibi çok ciddi suçlamalardan dolayı Interpol’e “kırmızı bülten” çıkarılması talebinde bulunulduğunu da işaret etti.
YENİÇAĞ Gazetesi Yazarı ve 24. Dönem Milletvekili Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, şunları söyledi:
“Gelinen aşamada BAE’nin Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için Ankara’ya geldi. Heyetler arası ve ikili görüşmeler sonrası Türkiye ile BAE arasında dokuz yeni anlaşma imzalandı.
Olması lazım gelenler oluyor burada yanlışlık nerede diyeceksiniz. Elbette ülkeler arasında ebedi düşmanlık ya da dostluklar yoktur çıkarlar vardır. Yapılması gereken de ilişkileri iyileştirmektir. BAE ile ilişkilerde yanlışlık ve ibretlik olan yan çok kısa sürede “şerefsiz, hain, düşman” olarak nitelenen bir ülkeyle bir anda cansiperane iş birliğine ve dostluğa geçiştir”.
Ciddi bir savrulmanın da Katar’la olan ilişkilerde yaşandığını ifade eden Prof. Dr. YENİÇERİ, “Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta Katar’ı ziyaret etmişti. Bu ziyaret sırasında Katar’la 84 mutabakat imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Katar zor dönemlerde dayanışma içinde hareket ederek, gerçek birer dost olduklarını göstermişlerdir” dediğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Özcan YENİÇERİ, Erdoğan’ın Katar’a yaptığı ziyaretin ve imzalanan anlaşmaların mürekkebinin dahi kurumadan Exxon Mobil-Qatar Petroleum ortaklığının, Rum kesimiyle Türkiye’nin ve KKTC’nin kıta sahanlığını da ihlal ederek doğal gaz anlaşmasını imzaladığı açıklandığına vurgu yaptı.
“Türkiye ise dış politikada savruluyor” diyen Prof. Dr. YENİÇERİ, sözlerini şöyle tamamladı:
“Hâlbuki Türk Dışişleri sözcüsü iki hafta önce Katar’ı uyarmış, Türkiye’nin “kararlı” tutumunu şu sözlerle açıklamıştı: “Türkiye, hiçbir yabancı ülkenin, şirketin veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına, asla fırsat vermeyecek, ülkemizin ve KKTC’nin haklarını kararlılıkla savunmaya devam edecektir.”
“Din kardeşi, ümmet, gönül coğrafyası” derken Mısır ile Yunanistan, Katar ile Kıbrıs Rum Yönetimi, BAE ile İsrail birlikte Türkiye çıkarları aleyhine anlaşabiliyor. Türkiye ise dış politikada savruluyor”.
***
Ankara Ticaret ve Turizm Yüksek Öğretmen Okulu İşletme Muhasebe Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını Uludağ Üniversitesinde, doktorasını Erciyes Üniversitesi İşletme Bölümünde tamamladı. Bir süre ilk ve ortaöğretimde öğretmen ve idareci olarak çalıştı.
1990 yılında Selçuk Üniversitesi Niğde İktisadi İdari Bilimler Fakültesinde öğretim görevlisi oldu. Niğde Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğüne getirildi. 1998 yılında doçent oldu. Ahmet Yesevi Üniversitesinin Uluslararası İlişkiler Bölümünü kurdu ve Başkanlığını yürüttü. Ahmet Yesevi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığına getirildi. Aynı yıl yönetim organizasyon dalında profesör oldu. Köşe yazarlığı ve televizyon programları yaptı. Yayınlanmış 14 kitabı bulunmaktadır. Prof. Dr. Osman Turan Kültür Araştırmaları Ödülü sahibidir. 2011 yılında yapılan seçimlerde MHP’den Ankara milletvekili seçilerek milletvekilliği yaptı.TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, Türkiye-Danimarka ve Türkiye-Kazakistan Parlamentolararası Dostluk Grubu üyeliğinde bulundu. Fransızca bilmektedir. Evli ve 4 çocuk babasıdır.
HABER : Ataner YÜCE
[TÜHA Haber Ajansı, 20 Aralık 2021]