“Enflasyonla mücadele bu sürecin önemli bir aracı olacak”
TÜHA HABER / Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Jeo-ekonominin daha da önem kazanmaya başladığı bir dönemde ticaret yollarından enerji hatlarına kadar birçok ekonomik hareketliliğin merkezinde bulunduklarını söyledi.
Altun, şöyle devam etti:
“Bu süreçte bir yandan halkımızın yaşam kalitesi ve refahı temel önceliklerimiz arasında olacak.
Elbette Cumhurbaşkanımızın dediği gibi bu süreçte bazı zor kararlar alınmak zorunda kalabilir ama hedefimiz bu kararlar sonrası müreffeh bir toplum yaratmak.
Enflasyonla mücadele bu sürecin önemli bir aracı olacak. Bunun yanında dış ticarette ihracatı artırmak en önemli hedeflerimiz arasında. Özellikle dünyada tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği bir dönemde bu konuda yatırımları cazip hale getirmek için hükümet tarafından gerekli adımlar atıldı. Bunun sonucunda ihracat rakamlarımızdaki yükselişi önümüzdeki dönemde görmeye devam edeceğiz.
Bu durum istihdam için de oldukça önemli. Genç ve dinamik bir nüfusumuz var. Bu nüfusun COVID sonrası dünyayı gerekli mesleki ve sektörel hazırlıkları yapmış olarak girmesini istiyoruz. Bununla birlikte enerji alanında atılan adımlar ve Karadeniz’de artarak devam eden enerji keşiflerimiz bütçeyi ve dış ticaret hacmini önemli bir yükten kurtaracak.
Merkez Bankası ise bu süreçte para piyasalarına gerekli güveni vermeye devam edecek. Yapısal reformlara tam gaz devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi yatırımcıyı faize ezdirmeden dengeli ve rasyonel bir para politikası izlenmesini bekliyoruz.”
“AB konusundaki kararlılıktan hiç vazgeçmedik”
AB sürecinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk günden bu yana çok önem verdiği bir süreç olduğunu söyleyen Altun, “Zira 2002’den bu yana AB konusunda önemli gelişmeler yaşandı. En önemli reform paketleri bu dönemlerde kabul edildi. Eskiden sürekli olarak AB trenini kaçırmaktan kaygı duyanlar vardı. Aslında biz AB konusundaki kararlılıktan hiç vazgeçmedik. AB treni bir süre tekledi.” dedi.
“Türkiye’nin AB için nasıl bir olmazsa olmaz olduğu da görüldü”
Türkiye’ye karşı ikircikli bir tavır ve tutarsız politikalar geliştirmeye başladıklarını vurgulayan Altun, “Avrupa’daki iç çekişmeler, Britanya’nın Birlik’ten ayrılması, Avrupa anayasası tartışmaları, yükselen ırkçılık ve aşırı sağcılık sonrası Türk halkının bir kısmında hayal kırıklığı yaratacak şekilde süreç akamete uğratıldı. Ancak bu süreçte Türkiye’nin AB için nasıl bir olmazsa olmaz olduğu da görüldü.” dedi.
[TÜHA Haber Ajansı, 25 Kasım 2020]