enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
10:57 Adalar Müzesi’nden yeni sergi
10:35 Tunceli ve Ovacık’a kayyum atamalarına muhalefetten tepki: ‘İrade gaspıdır, hukuki değildir’
10:20 İçişleri Bakanlığı, Tunceli ve Ovacık Belediyelerine görevlendirme yaptı
10:02 Suç ve Ceza Film Festivali başladı, Jethro Tull İstanbul’u geldi!
00:50 Yılmaz: UCM’nin katil soykırımcı Netanyahu için tutuklama kararı insanlık için dönüm noktası
00:36 Kocaelili Hakem Arzu Görgün’e uluslararası görev
00:12 TUSAŞ’tan Çanakkale temalı HÜRJET paylaşımı
00:08 Usulsüz çakar kullananlara yeni cezalar belli oldu
00:07 Ruhsatsız silah taşıyanlara dört yıl hapis cezası
00:06 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 9 terörist etkisiz hale getirildi
00:05 Katil soykırımcı İsrail, bölgede saldırılarını ve katliamlarını acımasızca sürdürüyor
00:05 Katil soykırımcı Netanyahu için tutuklama kararı: Şimdi ne olacak?
00:04 Bakan Fidan’dan BRICS açıklaması: Ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
00:03 Asya Açılımı’nın jeopolitik yansımaları
00:03 Gazze’de katil soykırımcı İsrail’in suç ortağı ABD’den Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrailli üst düzey yetkililerle ilgili yakalama kararına tepki: “Kararı reddediyoruz”
00:03 TÜBİSAD: Türkiye’nin geleceğini bilişim sektörü, bilişim sektörünün geleceğini ekosistem ekonomisine geçiş belirleyecek  
00:02 Bakan Prof. Dr. Vedat Işıkhan, “AK Parti, 11 milyonu aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük sivil toplum hareketidir”
00:02 Kocaeli Folklor Spor Kulübü şampiyonluk ünvanını korudu
00:01 Kocaeli Ticaret Odası’nın standına 2. Uluslararası Sağlık Turizmi Fuarı’nda yoğun ilgi
00:01 2025 İç Güvenlik Ekipmanları Fuarı (İGEF) için hazırlıklar başladı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Gara Operasyonu ve Bölgesel Hareketlilik

Gara Operasyonu ve Bölgesel Hareketlilik

Ankara, Kandil ile Sincar ve Sincar ile Suriye’deki YPG kontrolündeki bölgelerin irtibatını kesmekte ısrarcı.

  Prof. Dr. Burhanettin DURAN

Terör örgütü PKK’nın, kaçırdığı 13 vatandaşımızı Gara’daki mağaraya yapılan operasyon sırasında katletmesi sebebiyle derin üzüntü içindeyiz. Milletimize ve ailelerine başsağlığı diliyorum. 3 askerimizin de şehit olduğu operasyon, PKK’nın ne denli kanlı bir örgüt olduğunu bir defa daha göstermekle kalmadı, aynı zamanda terörü lanetlemede içerde ve dışarda sergilenen ikiyüzlülüğün artık yeter noktasını bile geçtiğini netleştirdi. Terörü kınarken PKK’nın adını anamayan muhalefet partilerine, Batı medyasının katilleri “gerilla, militan, Kürt asiler, ayrılıkçı Kürt grup” şeklinde tanımlamasına ve ABD Dışişleri Sözcüsü’nün katliamı “teyit edilmesi şartıyla kınamasına” milletçe sabretmekte zorlanıyoruz. Türkiye’nin 40 yıldır mücadele ettiği ve Batılı müttefiklerinin de güya “terör örgütü” olarak gördüğü PKK’nın Suriye kolu YPG’yi, DEAŞ ile savaştıkları için “kahraman” ilan etme sahtekârlıklarına dayanamıyorduk.

Şimdi Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın açıklamasına inanmayarak PKK’nın vatandaşlarımızı katletmesini kınamaya “kayıt” düşmeleri hayli can sıkıcı oldu. Terörle mücadelede birinci kural “senin, benim teröristim ayrımı” yapmamaktır. DEAŞ neyse, PKK-YPG ve FETÖ de odur.

Erdoğan, neden Biden’a seslendi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan dünkü konuşmasında ABD Başkanı’na “Sayın Biden, lütfen sen de bunları iyi tanı” diyerek PKK’nın önceki sivil katliamlarını anlattı. Tebrik mesajları dışında Erdoğan’ın Biden’a ilk çağrısının PKK ve ayrıca FETÖ konusunda olması bir tesadüf olamaz. Biden yönetiminde YPG’ye sempati besleyen isimlerin yer alması Ankara’daki kaygıları besliyor. İkili ilişkilerdeki S-400, yaptırımlar, Halkbank davası ve F-35 gibi sorunları yeni yönetimin iddialı bir YPG politikası ile kötüleştirmesi istenmiyor. Zira PKK-YPG ile mücadeledeki kararlılık Ankara’da her türlü güvenlik ve dış politika konularının başında geliyor. Bir hususun altını çizmekte fayda görüyorum. Erdoğan ve Biden arasında bir süre sonra gerçekleşmesi beklenen ilk telefon konuşması kritik önemde. İki tarafın diplomatlarının konuşma içeriğine dair iyi bir hazırlık yapması gerekir. Biden’ın dünya liderleri ile telefon konuşmalarında açık sözlü olduğu söyleniyor. Erdoğan’ın da lafı dolandırmadan muhatabı ile sorunlu alanları doğrudan konuştuğunu cümle âlem biliyor. İki lider arasında DEAŞ ve PKK dahil terör ile mücadelede ortak bir anlayış olması çok sayıda gerilim alanının yönetilebilmesine katkı sağlar. Demokrasi gündeminin ilk maddesi, sivilleri katleden terörist örgütlerle mücadele olmalıdır. Bir yol kazası ise zaten hayli çetrefilli bir ilişkiyi baştan sıkıntıya sokabilir. Bölgedeki PKK hareketliliği

Pençe operasyonları, Sincar’ın temizlenmesine dair Irak ile varılan uzlaşma ve Gara operasyonu, Ankara’nın Irak-Suriye hattında PKK-YPG’ye yönelik yeni bir hareketlilik dönemine girdiğini gösteriyor. Erdoğan’ın “Artık hiçbir ülke, hiçbir kuruluş, yapı veya kişi, Türkiye’nin Irak ve Suriye harekâtlarını sorgulayamaz, eleştiremez ve karşı duruş sergileyemez. Çünkü bu katliamı yapanlar, güçlerini ve cesaretlerini kör bir Türkiye düşmanlarına destek verenlerden almaktadır” cümlesi önemliydi. Ankara, Kandil ile Sincar ve Sincar ile Suriye’deki YPG kontrolündeki bölgelerin irtibatını kesmekte ısrarcı. Irak’ta üsler kurarak Suriye’ye uzanan PKK koridorunu tümüyle parçalamaya ve parçalanan kısımları da tasfiye etmeye çalışıyor.

Kış ayları olmasına bakmaksızın Türkiye, terör örgütü PKK ile mücadelede hız kesmiyor ancak karşı tarafta da bir hareketlilik var.

1- Suriye’nin kuzeyindeki güvenli bölgelere PKK-YPG saldırılarında ciddi artış var.

2- DEAŞ’ın yeniden canlandığı ve Türkiye’den lojistik sağladığı iddiası Batı medyasında işleniyor.

3- Türkiye’nin Irak’taki operasyonlarına karşı çıkan İran destekli Haşdi Şabi milisleri de hareketli.

El Nuceba Hareketi milisleri Türkiye’nin olası operasyonuna karşı “işgalcilerin kaderinden ders çıkarma” tehdidinde bulundu. 4- Rusya’nın teşvikiyle Esed rejimi SDG ile müzakerelerde mesafe alıyor. Bütün bunları Biden yönetiminin Suriye ve YPG politikasını bekleyen aktörlerin saha hazırlığı olarak okuyabiliriz.

Öte taraftan Gara katliamının içeride HDP’ye yönelik daha güçlü bir demokratik baskı oluşturması kaçınılmaz görünüyor. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarını “Kürt sorununun barışçıl çözümünden uzaklaşmak” olarak nitelemek tam bir gaflet ve hıyanet hali. Olması gereken HDP’nin, gönüllü ya da gönülsüz, PKK esaretinden kurtarılmasıdır.

[TÜHA Haber Ajansı, 17 Şubat 2021]

ETİKETLER: , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.