enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:54 Bakan Kacır,  Van’da “19. TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Van Bölge Yarışması Ödül Töreni”ne katıldı…
23:36 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkının yanında yer alan tarihi duruşu asla değişmeyecek”…
23:21 Efkan Ala, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu…
23:05 Kadıköy’de bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden Minguzzi’yi öldüren sanıkların yakınlarının maktulün ailesini tehdit ve hakaret etmesine ilişkin soruşturma başlatıldı…
22:52 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Endonezya’nın Filistin meselesiyle ilgili tutumunu takdirle karşılıyoruz
22:43 Antalya’da 11-13 Nisan’da yapılacak 4. Antalya Diplomasi Forumu için Antalya’da hazırlıklar tamamlandı….
09:07 Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) ‘Dış Bakış’ dergisinin 3. sayısı yayınlandı
08:45 İstanbul’da bir yapının inşaatında hileli beton kullanıldığı ortaya çıktı…
08:23 Dışişleri Bakanı Fidan, “örgüt tıpkı kendi liderinin talep ettiği gibi kongreyi toplar, kendini feshetme ve silahları bırakma kararı alır.”
08:11 Elektrik zamlarından etkilenmemenin yolu doğru yalıtım
07:45 Türk Dünyasında “Türk Faktörü” Üzerine Bir Değerlendirme
23:30 İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik terör soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Mahir Polat hakkında ev hapsi kararı verildi…
23:23 CHP’li Vekillerden Hereke’deki Taş Ocağı Talanına Tepki: “Doğamıza, Halkımıza Zarar Veren Her Projenin Karşısındayız!” 
23:20 Su Güvenliğinde Doğal Çevrenin Önemi Çok Büyük
23:11 Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde (ADÜ) bir akademisyen, başörtülülere hakaret ettiği iddiasıyla görevden uzaklaştırıldı…
22:55 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gezi olayları vari provokasyon girişimleri sahiplerinin ellerinde patlamıştır”
22:32 Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde yürütülen arama tarama faaliyeti sırasında teröristlere ait mağara tespit edildi…
22:24 Türkiye’den Dominik Cumhuriyeti’ne taziye mesajı
22:18 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi ziyaret eden Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’yu Esenboğa Havalimanı’nda karşıladı…
10:31 Su Güvenliğinde Doğal Çevrenin Önemi Çok Büyük
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Helalleşmeciler, Normalleşmeye Karşı!

Helalleşmeciler, Normalleşmeye Karşı!
A+
A-

Muhalefet medyası ve CHP içinde farklı hizipler, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yönelik baskılarını artırdılar. Baskının nedeni, normalleşme siyasetini devam ettireceğine yönelik açıklamaları, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ayak üstü sohbet etmesi ve dış politika konularında daha mutedil bir siyaset izlemesi…

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Muhalefet medyası ve CHP içinde farklı hizipler, son günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘e yönelik baskılarını artırdılar. Baskının nedeni, normalleşme siyasetini devam ettireceğine yönelik açıklamaları, MHP lideri Devlet Bahçeli ile ayak üstü sohbet etmesi ve dış politika konularında daha mutedil bir siyaset izlemesi… Milletin oylarıyla seçilen Cumhurbaşkanı Meclis’e geldiğinde CHP’li vekillerin ayağa kalkmasının istenmesi, Özel’e yönelik tepkileri daha da artırdı. Bu kadar “normalleşmenin” fazla “anormal” olduğunu söyleyenlerden, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olacağını” öğütleyenlere tepkilerin düzeyi farklılaşıyor.

Özgür Özel’e en büyük tepkiyi de bir zamanlar “helalleşme“den bahseden Kılıçdaroğlu gösterdi. Geçmişin hellaleşmecilerinin şimdi normalleşme söylemine bile tahammül edememeleri ilginç gelmesin. Ya da bir çelişki gibi görülmesin. Şimdi biraz geriye gidelim ve helalleşme söyleminin nasıl icat edildiğine ve siyaseten nasıl araçsallaştırıldığına bir bakalım. Muhalefeti destekleyen okur-yazar kesimi ve siyasal muhalefet, uzun süre kutuplaşmadan şikayet etti. Kutuplaşmanın toplum içinde mesafeleşmeyi artırdığını söylediler. Aşırı kutuplaşma ortamında, parti taraftarlarının birbirlerini rakip olarak değil öteki olarak gördüğünü iddia ettiler.

Çok daha ileri yorumlar yaparak evliliklerin siyasi kimlikler tarafından şekillendirildiğinden bahsettiler. Komşuluk ilişkilerinde, bir birine rakip partilerin taraftarlarının yakın yerlerde bile ikamet etmek istemediğinden dem vurdular.

Bu tip çıkarımlar, özellikle yakın dönemde neredeyse bir ezbere dönüşmüştü. Siyasal amaçlar için bu cümleler tekrar edilerek siyasal kullanım için tedavülde tutuldu. Kutuplaşmayı “iktidar cenahının” ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan“ın ürettiğini ileri sürdüler.

Bu söylem üzerinden önce bir kamuoyu oluşturuldu. Ardından, bu konu ile ilgili nasıl yapıldığı tam belli olmayan, araştırma sonuçları medya mecralarında gündemleştirildi.

İktidar Türkiye’yi kutuplaştırıyor“, “Erdoğan toplumu kutuplaştırıyor” gibi başlıklarla araştırma sonuçları duyuruldu. Aylarca bu konular tartıştırıldı.

“Türkiye’de siyasal ve toplumsal kutuplaşmanın yükseldiği” söylemi üzerinden analiz yapanlar, bir taraftan da iktidarı destekleyen toplum kesimlerini “aşağılama“, “ötekileştirme” ve “düşmanlaştırma“ya yönelik farklı yöntemleri devreye soktular.

Kutuplaşmanın özellikle gençleri, karamsarlığa, umutsuzluğa ve gelecek kaygısına sürüklediği çokça tekrar edildi. Buradan da kutuplaşmayı artıranın iktidar olduğu söylemiyle yeniden bir işaretleme ve adresleme yapıldı. Halbuki siyasal amaçlar için kutuplaştırmayı esas körükleyenler bu çevrelerdi. Bugün normalleşme karşıtlığı ile bunu bir kez daha gösterdiler.

Yeri gelmişken belirtelim, kutuplaşma ya da normalleşme tek taraflı süreçler değildir. Bir etki tepki meselesidir.

Her türlü olumsuzluk bu çevrelerin üzerine boca edildi. İktidarı destekledikleri için bu kesimler suçlu alarak gösterildi. Bu taktik ve stratejinin kullanım değeri ortaya çıkınca da helalleşme söylemi devreye sokuldu. “Hesaplaşılacaklar” ve “helalleşilecekler” ayrımı üzerinden de muhafazakar- mütedeyyin kesimler ayrıştırılmaya çalışıldı. Bunun üzerine politika inşa edildi. Yakın geçmişte helalleşme diyenler şimdi normalleşmeye karşı olduklarını söylüyorlar. Helalleşme söylemi sahici değildi. İnandırıcılığı yoktu. Şimdi kendileri de zaten koydukları pozisyonla bunu gösterdiler.

CHP’nin geçmişten bu güne siyaset arayışında konjonktürel konumlanmalar hep olmuştur. Yeni siyaset arayışı sahicilikten daha çok taktiksel hamleler olduğu için sürdürülememiştir. Bu gelgit siyaseti de onarılması çok güç olan inandırıcılık sorununu üretmiştir.

CHP’nin yeni yönetiminin normalleşme söyleminin sahici olup olmadığını da zaman gösterecek. Bu konuda çok uzun bir süreye ihtiyaç da yok.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.