Irkçıların imzalı mektupları endişe yaratıyor
TÜHA HABER / Almanya’da Müslüman ve Yahudi kuruluşlarına yönelik tehdit mektupları artıyor. Mektupların açık kimlik ve adreslerini yazan kişiler tarafından da gönderildiğini belirten Müslüman ve Yahudi temsilciler endişeli.
Almanya’da Müslüman ve Yahudi kuruluşlarına kimlik ve açık adreslerini gizlemeden ırkçı tehdit veya harakeret mektupları yollayan kişilerin sayılarında artış olduğu belirtildi.
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek, “Bugünlerde faillerin daha az çekindiklerine tanık oluyoruz” dedi. Funke Medya Grubu gazetelerine çarşamba günü açıklamalarda bulunan Mazyek, “Birçok kişi nefretini açık ismiyle yazıyor” diyerek, bu kişiler hakkında çoğu zamanda cezai işlem yapılmadığını ifade etti.
Açık kimlik bilgileriyle parantez içerisine alınarak yollanan nefret içerikli mektupların genellikle hukuki çerçeveye sınırda da olsa uygun olarak değerlendirildiğini kaydeden Mazyek, savcılıkların birçok durumda, kuruluşlara yollanan nefret mektupları hakkındaki soruşturmaları durdurduğunu söyledi. Bu durumu, “sinir bozucu” olarak tanımlayan Mazyek, “Ama biz, gözlemlerimize göre, açık kimlik ve adresle bize nefret mektubu yollayan kişilerden kısa bir süre sonra da anonim ölüm tehditlerinin olduğu mektuplar aldık” diye konuştu.
“Nefretin yeni bir düzeyi”
Almanya Yahudiler Merkez Konseyi Genel Müdürü Daniel Botmann da Funke Medya Grubu gazetelerine yaptığı açıklamada, kendilerine ulaşan nefret içerikli mektupların sayılarında artış olduğunu söyledi. Botmann, “Faillerin bize gerçek isimleri ve adresleri ile giderek daha fazla yazdıkları ve artık anonim olmadıkları görülüyor. Bu nefretin yeni düzeyini gösteriyor” dedi.
“Ne yazık ki, her gün aşırı sağcıların, komplo mistikçilerinin veya İsrail’den nefret edenlerin giderek artan bir şekilde bize mektuplar ve e-postalar gönderdiğini görüyoruz” diye konuşan Botmann, savcılığa yaptıkları şikayetlerin de çoğunlukla sonuçlanmadığını belirtti. Botmann tepkisini, “Ne yazık ki, nefret mektupları mevcut ceza yasalarının süzgecinden geçtiği için soruşturmalar genellikle durduruluyor” sözleriyle dile getirirken, “soruşturmaların kapatılması, faillerin kendilerini haklı görmelerine yol açıyor” dedi. Temsilci, bu durumun savunulucak bir tarafının da olmadığını dile getirdi.
Federal Hükümet söz konusu eylemleri “kışkırtıcı hakaret” suçu olarak kabul etmeyi planlıyor.
[TÜHA Haber Ajansı, 11 Mart 2021]