İstanbul’un fethinden günümüze Ayasofya Camii’nin hikayesi
TÜHA HABER / Ayasofya Camii’nde, aynı 1453’te olduğu gibi cemaat Cuma namazı için toplanacak. Peki, Ayasofya Camii’nin fetihteki önemi ne? Adı hiç değişti mi? 1934’te hangi gerekçeyle müze yapıldı? İşte İstanbul’un fethinden günümüze Ayasofya’nın hikayesi..
İstanbul’un fethinin sembolü, Fatih Sultan Mehmet Han’ın emaneti, İslam aleminin, yeniden ibadete açılmasını heyecanla beklediği cami Ayasofya…
Tarihi 15 asır geriye uzanan Ayasofya, 1453 yılında İstanbul’un fethinin ardından camiye dönüştürüldü. Osmanlı izlerini taşıyan mimari sütunlar eklendi. Süreç içinde birçok kez restore edilen Ayasofya, cami kimliğini hep korudu, adına ise hiç dokunulmadı.
477 yıl boyunca ibadete açık olan Ayasofya Camii, 1930-1935 yılları arasında restorasyona alındı. Cami, Bakanlar Kurulu’nun 24 Kasım 1934 tarihli kararı ile de müzeye çevrildi.
Konuyla ilgili o zamanki Türkiye konjonktürünü iyi düşünmek gerektiğini belirten Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Raşit Gündoğdu, O zaman yeni bir savaştan çıkmışsınız epeyce uluslararası baskılar da var, yeni devrimler de yapıyorsunuz. O dönemim şartları gereği müze olarak çevrildi Ayasofya.” dedi.
O tarihten bu yana da statüsü hep tartışma konusu oldu. Birçok kez tekrar cami olarak ibadete açılması için yargıya gidildi. Son açılan davada Danıştay kararını verdi, Ayasofya’nın 86 yıl sonra cami olarak ibadete açılmasına hükmetti.
Ayasofya Camii’nin kapıları,hergün itibaren ibadet için açık olacak.
[TÜHA Haber Ajansı, 25 Temmuz 2020]