Kenetlenmek!
Örgütlenme ve yönetilme konusunda sıkıntıların bolca yaşandığı bir nüfus sayımı sürecini geride bıraktık. Şikayetler de hiç eksik olmadı.
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Ercan KASAP, KosovaPort
Kosova Cumhuriyeti’nin Kosova merkezli saygın, güvenilir, tarafsız yayın kuruluşu KosovaPort’un yazarı ve Kosova Türk Gazeteciler Derneği Başkanı Ercan KASAP kaleme aldığı “Kenetlenmek” başlığıyla nüfus sayımıyla ilgili yaşanan aksaklıkları aktarıyor.
Nüfus sayımının başladığı 5 Nisan’dan 24 Mayıs’a kadar devam eden süreç içerisinde teknik sıkıntılardan başlayarak, biz Kosovalı Türkleri yakından ilgilendiren sayım işleminin Prizren gibi en önemli ve en kalabalık şehrimizde 1 hafta sonra başlamasından, Türk sayım memurlarına gecikmeyle tabletlerin temin edilmesinden, Türklerin yaşadığı belediyelerde sayım memurlarının 2011 nüfus sayımına kıyasla sayısının yetersiz olmasından, sayım memurları ile vatandaşlarımızın iletişiminden, diasporaya yönelik formların Türkçe hazırlanmamasından, bu formlarda etnik kimliğin sorulmamasına kadar bir dizi aksamalar yaşandı.
Arnavut sayım memurlarından bazılarının Türk kimliği konusunda kasıt içeren davranış sergilemelerini de es geçemeyiz maalesef. Bu davranışlara eskiden beri alışığız, Kosova’da nüfus sayımı söz konusu olunca. Zaten beklendik bir durumla karşı karşıya kalacağımızı biliyorduk. Türk nüfusunu yok saymak gibi menfu bireysel davranışların zaten yabancısı değiliz.
Biz Türklere zarar verecek bu eksiklik, aksaklık ve olumsuz davranışlar karşısında şikayetlerde bulunarak, sesimizi duyurmaya çalıştık. Olması gereken buydu…
Saydığımız ve sayamadığımız bu eksikler bir nebze nüfus sayımına gölge düşürse de, Türk toplumu olarak, dernek ve sivil toplum ile medya kuruluşlarıyla, siyasi unsurlarla, özel olarak ilk kez kurulan nüfus sayımı platformlarıyla Kosova’da Türk varlığının devam etmesi ve kimliği Türk olanların gerçek sayısının ortaya çıkması için verilen çaba, gösterilen hassasiyet, sergilenen ciddiyetin tek kelimesi var: kenetlenmek.
Türk toplumu olarak kenetlendik. Üstelik nüfus sayımı Türklerde toplumsal refleksi harekete geçirdi.
Toplumsal refleks, nüfus sayımının öneminden hareketle bu çok hassas sürece odaklanmamızı sağladı. Tüm enerjimizi sayım sürecine yönlendirmemizi temin etti. Türk toplumunun tüm toplumsal unsurları, tüm katmanlarıyla birlikte büyük bir uğraşı verdi.
İftar programları, nüfus sayımı konulu sohbetler, paneller, konserler, bir dizi kültürel etkinliğin odağında nüfus sayımı vardı. Ana tema, nüfus sayımı idi.
Bu uğraşı ve çabaların olumlu yansıması olacak mı?, sonuçları bizi memnun edebilecek mi?, beklediğimiz ve umduğumuz sonuca ulaşabilecek miyiz?
Bir kaç ay sonra hep birlikte öğrenmiş olacağız.
Umarım, kimliğimizi ve onurumuzu muhafaza edebilmişizdir…